Haftanın Kitapları
Biyografiden öyküye, araştırmadan romana, anıdan şiire bu hafta da pek çok kitap okurla buluştu. İşte yeni çıkan kitaplar arasından sizin için seçtiklerimiz... Keyifli okumalar...
- 1
CENNETMEKAN İVAN PETROVİÇ BELKİN'İN HİKAYELERİ
(Aleksandr Puşkin)Cennetmekân İvan Petroviç Belkin’in Hikâyeleri, şiirleriyle 19. yüzyıl Rus edebiyatının en değerli isimlerinden biri haline gelen Puşkin’in ilk düzyazı eserlerindendir. Hatta tecrübesizliğinden endişe duyan şair, öykülerini yalnızca yayıncısı olduğunu ifade ettiği bir önsözle ve A.P. imzasıyla yayımlar. Öyküler merhum toprak sahibi İvan Petroviç’e aitmiş gibi bir hava yaratır. Ancak eser kısa sürede Rus okurunun en sevdiği kitaplar arasında yerini alır ve Puşkin yeni baskılarda kendi imzasını kullanmaya başlar; dostu şair Pletnov’a yazdığı mektupta bu öykülerden “melankolik şair Baratınski’yi gülmekten öldüren öyküler” diye bahseder. Rusya’nın en prestijli edebiyat ödüllerinden Belkin Ödülü’ne adını veren kitap Can Yayınları'ndan çıktı.
- 2
ARADIĞIN ŞEY KÜTÜPHANEDE SAKLI
(Michiko Aoyama)
Japonya edebiyatının son dönemde büyük ilgi gören yazarı Michiko Aoyama'nın 31 dilde 2 milyondan fazla okura ulaşan kitabı 'Aradığın Şey Kütüphanede Saklı' İrem Akçay'ın çevirisiyle Domingo Yayınevi'nden çıktı. Roman kendisine kitap danışmaya gelenlerin ruhunu okuyabilen ve verdiği sürpriz kitap tavsiyesiyle insanları nazikçe hayattaki amaçlarına yönlendiren Sayuri Komaçi’nin etrafında gelişiyor. İki milyondan fazla okura ulaşan kitap edebiyatın ve insan bağlarının muazzam gücünü̈ hatırlatıyor. Çıkmaza girmiş ve bir parça ilhama ihtiyaç duyan herkes için iyileştirici bir hikâye. - 3
YAŞAMA UĞRAŞI
(Cesare Pavese)
Cesare Pavese’nin Yaşama Uğraşı 6 Ekim 1935’te sürgün günlerinde başlayıp ölümünden dokuz gün öncesine, 18 Ağustos 1950’ye kadar sürer. Onun varlığını bölüp parçalayan tüm dramlara dair itiraflarıyla dolu yorgun bir günlük olur. Umutsuzluğun, acının ve ironinin söylendiği bu günlük Pavese’nin, bir yazar olarak yazın dünyasına dair düşüncelerini emanet ettiği bir yer haline gelir. Pavese, okura entelektüel ve ahlaki titizlikle yürütülen hayat, değişen yaşamlar, rüyalar, anılar, aşk ve sanat üzerine bir meditasyon sunar. Alfa Yayınları'ndan çıkan kitap 1950’de İtalya’nın en büyük edebiyat ödülünü kazandıktan kısa bir süre sonra intihar eden Pavese'ye ulaşmak için en temel kaynaktır. -
- 4
ATILGAN: 1959'DAN GÜNÜMÜZE YUSUF ATILGAN ÜZERİNE YAZILAR
68 yıllık ömrüne Aylak Adam, Anayurt Oteli gibi başyapıtları sığdıran Türk edebiyatının en büyük yazarlarından Yusuf Atılgan ve kitapları hakkında 50’lerden günümüze yazılmış önemli yazılar, Atılgan: 1959’dan Günümüze Yusuf Atılgan Üzerine Yazılar’da bir araya getirildi. Cem Akaş tarafından yayına hazırlanan kitap, Yusuf Atılgan okurları için başvuru kaynağı ve bir yol arkadaşı olma niteliğinde. Atılgan'ın kitaplarının değerini hemen anlayanlar vardı ama ilk aşamada tepki duyanlar, anlam veremeyenler de oldu. Bu tepkilerin ana nedeni Yusuf Atılgan’ın cinselliği ele alış biçimi olduğu kadar, şehirli ve taşralı bireyi hem kişisel alanda hem de toplumsal çerçevede kurgulayış biçimiydi. Atılgan’ın metinleri, o zamana kadar edebiyatımızda az görülmüş yenilikler barındırıyordu ve kendisinden sonraki yazarlar için ilham kaynağı olacaktı ama kitapların yayımlandığı dönemde bunun kabul edilmesi o kadar da kolay olmadı. - 5
MEMORIA
(Şebnem İşigüzel)
Şebnem İşigüzel’in yeni romanı 27 Ağustos'ta okurla buluşuyor. Roman anlatıcı kadın karakterinin perspektifiyle iç içe geçmiş ve yüz yıla yayılmış öyküleri bir araya getiriyor. Bu hikâyelerin bir kısmı karakterin kendi hayatına, çocukluğuna ve gençliğine ışık tutarken bir kısmı da dedesinin ona anlattığı geçmişine dayanıyor. Everest Yayınları'ndan çıkacak olan kitap tarihsel öğeleri güçlü bir roman olarak Cumhuriyetin ilanı, tekkelerin kapanması, eski konakların yerini apartmanların alması gibi süreçler üzerinden ilerleyen Memoria, çelişkileri ve benzerlikleriyle hayatın ve kentin kadim unsurlarını sayfalarında buluşturuyor. - 6
VEGANLAR
(Mehmet Mollaosmanoğlu)
Sayfa6 Kitap'tan çıkan Veganlar distopik çerçevesiyle 50 yıl sonranın Türkiye’sini ele alıyor. Et ve hayvan ürünleri tüketiminin yasaklandığı, çevreci iktidarların yönetime geldiği gelecekte, siyasi/sosyal yaşamın değişmesiyle aslında hiçbir şeyin değişmediği, geçmişte olduğu gibi iktidarların yeni kullanışlı sopasının “çevre” olduğu, sosyal çürümenin ve uçurumların sıradan halk üzerindeki ezici etkisinin artarak sürdüğü anlatılıyor. Okurun birçok kavramı sorgulamasına, günümüz Türkiye’si ile geleceğin Türkiye’si arasında da bir kıyas yapmasına ve her şeye rağmen “umut” etmeyi bırakmamanın kıymetini bir kez daha anlamasına olanak tanıyor. -
- 7
MODA PSİKOLOJİSİ
(Mutlu Barış)
Baştan çıkarmak için giyiniriz, daha iyi görünmek için giyiniriz; daha genç, daha ince, daha zengin ve daha çekici görünmek için giyiniriz ama aynı zamanda ikna etmek, ilgiyi dağıtmak, kendimizi korumak ya da bir kusurumuzu örtmeye çalışmak için de giyiniriz. Psikolog Mutlu Barış, moda ve psikoloji arasındaki derin bağlantıya, kendimize dair algımızın ve ruh halimizin belirlenmesinde kıyafetlerimizin önemine vurgu yaparken aynı zamanda tüm bunların nasıl bağımlılık yapabileceğine ve seçimlerimizin kaderimizi nasıl değiştirebileceğine de dikkat çekiyor. Giydikleriniz aracılığıyla, kim olduğunuzu mümkün olan en iyi şekilde ifade edebileceğinizi öğretecek rehber niteliğindeki kitap Destek Yayınları etiketiyle okurlarla buluştu. - 8
CANBAZ DUASI
(Barış Pirhasan)
Başarılı yazar, yönetmen ve senarist Barış Pirhasan’ın yeni şiir kitabı Canbaz Duası, Ayrıntı Yayınları’ndan çıktı! Pirhasan’ın tuhaflıklarla dolu bu dünya üzerine yakın yıllar içinde yazdığı şiirleri bir araya getiren Canbaz Duası,umudu ve kederi, incelikli mizah duygusunu elden bırakmadan harmanlıyor. Evrensel umudun zor ağırlığını omuzlamaktan kaçınmayan, hep “kötü olan tarih”in acılı, kederli öznelerinin serüvenlerini dile geçiren, yine de alttan alta humor duygusuyla devinen bahanesiz şiirler. İsteyenin merakla senaryonun içine gireceği gerçek “arkadaş hikâyeleri”... “Korkuları ezip geçerken yorulmuş” olsa da “mutsuz bekleyişlerin, içe akıtılan gözyaşlarının, geride kalanların” yalnızlığında bile “denemeye değer bir isyan”ı öneren, “hayatın armağan ettiği yemyeşil orman”ı beklemek ısrarından vazgeçmeyen içtenlikli bir söyleşi.