Cezaevindeki tecavüze 200 bin TL tazminat istendi
Cezaevinde kaldığı sürede hem tacize hem de tecavüze maruz kalan F.G.'nin ailesi Adalet Bakanlığı aleyhine 200 bin TL'lik tazminat davası açtı
ÖZLEM YILMAZ -AHT- ÖZEL
oyilmaz@htgazete.com.tr/
İkinci Pozantı olayı Pozantı'da yaşanan tecavüz olayının benzeri Maltepe Çocuk ve Gençlik Ceza Kapalı İnfaz Kurumu'nda yaşandı. Cezaevinde tutuklu bulunan 17 yaşında olan F.G., tutuklu olduğu sırada aynı koğuştaki iki kişinin cinsel istismarına maruz kaldı, ertesi gün de tecavüze uğradı. Yapılan incelemede, F.G.'nin birçok kez tecavüze uğradığı saptandı. Olayla ilgili 3 çocuk hakkında ceza davası açılırken, tahliye edilen F.G. ve ailesi, Adalet Bakanlığı aleyhine 200 bin TL'lik tazminat davası açtı. F.G.'nin annesi, "Bu Türkiye'nin ayıbı, çocuğumun ayıbı değil. Gerçeği ağlayarak anlatan oğlum ağır depresyonda" derken, ailenin avukatı Sema Kılıç, "F.G. Tutukluyken infaz kurumunda bulunan şahısların birden fazla kez cinsel saldırı ve istismarına maruz kaldı. Yaşanan bu olay, Türkiye'de yetkililerin görmek, duymak istemediği bir yaradır. Pozantı'da yaşananlar en yakın örnektir. Bu aslında buzdağının görünen yanıdır" açıklamasını yaptı.
Cinsel istismar suçlamasıyla cezaevinde tutuklu bulunan 17 yaşındaki F.G., geçtiğimiz yıl Maltepe Çocuk ve Gençlik Ceza Kapalı İnfaz Kurumu'nda hayatının kabusunu yaşadı. Tutuklu olduğu sırada önce aynı koğuştaki iki tutuklunun cinsel istismarına maruz kaldı. Olayın bütün gece sürdüğü, üçüncü tutuklunun da kapıda bekçilik yaptığı öğrenildi. Ertesi sabah ise, cinsel istismarda bulunan çocuklardan birinin tecavüzüne uğradı.
ÜSKÜDAR ÇOCUK AĞIR CEZA MAHKEMESİ'NDE DAVA AÇILDI
F.G. ertesi gün şikayetçi oldu. Yapılan doktor kontrolünde, F.G.'nin birçok kez tecavüze uğradığı saptandı. Ayrıca 'Ruh sağlığı bozulmuştur' raporu verildi. Tecavüz ve cinsel istismar suçlarından 3 çocuktan R.Ö., V.Y. ve Y.K. hakkında Üsküdar Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'nde ceza davası açılırken, tutukluluğa yol açan davasının halen sürdüğü belirtilen F.G.'nin Kasım ayındaki tahliyesinin ardından ailesi de olayı öğrendi.
ADALET BAKANLIĞI'NA 200 BİN TL'LİK TAZMİNAT DAVASI
Cezaevinde 11 ay tutuklu kalan ve şuan 18 yaşında olan F.G.'nin ailesi, İstanbul 8. İdare Mahkemesi'ne başvurarak, Adalet Bakanlığı aleyhine 200 bin TL'lik manevi tazminat davası açtı. Davacı F.G. için 100 bin TL, annesi ve babası için de ayrı ayrı 50'şer bin TL talep edildi. Dava dilekçesinde, "F.G.'nin cezaevinde tutuklu bulunduğu sırada tecavüze uğraması güvenlik, disiplin ve idarenin organizasyonunda eksiklik olduğunun göstergesi olup, açık hizmet kusurudur. Ceza ve tutukevlerinde bulunması gereken genç ve hayat tecrübesi eksik çocuk yaştaki bireylerin bedensel ve ruhsal bakımları ve güvenlikleri idarenin sorumluluğundadır. F.'nin hayata bağlılığının bir nebze olsun sağlanması ve kendine olan özgüveninin tesisi amacıyla bu davayı ikame etmemiz gerekmiştir. Türkiye'de hala bu olayların yaşanması bu vahşetin başka kurumlarda da yaşandığının açık kanıtıdır" ifadesi kullanıldı.
"BU TÜRKİYE'NİN AYIBI, ÇOCUĞUMUN AYIBI DEĞİL"
F.G.'nin annesi, Habertürk'e yaptığı açıklamada, "Olayı oğlum cezaevinden çıktıktan sonra öğrendik. Karşı tarafın annesi bize gelince, önce 'Geçmiş olsun' diyecek zannettim. Ancak o 'Şikayetinizi geri alın' deyince, cezaevinde kavga ettiklerini sandık. Gerçeği sonradan öğrenince şok geçirdik. Ağır depresyona giren oğlum olan biteni ağlayarak anlattı. Bu Türkiye'nin ayıbı, çocuğumun ayıbı değil. Zaten oğlum 11 ay suçsuz yere tutuklu kaldı. Oğlumun davası sürüyor. Masum olduğu er geç anlaşılacak. Suçluların cezalandırılmasını istiyoruz" diye konuştu.
"YAŞANANLAR, BUZDAĞININ GÖRÜNEN YANI"
F.G.'nin avukatı Sema Kılıç ise, "F.G. Maltepe Çocuk ve Gençlik Ceza Kapalı İnfaz Kurumu'nda tutukluyken, bu infaz kurumunda bulunan bazı şahısların birden fazla kez cinsel saldırı ve istismarına maruz kalmıştır. Yaşanan bu olay, Türkiye'de her nedense yetkililerin görmek, duymak istemediği, çözülemeyen bir yaradır. Ceza ve tutukevlerinde var olan sistem, ekonomik, siyasal ve fiziksel olarak güçlü olanın güçsüzü ezmesi üzerine kurulmuştur. Olay sadece idarenin ulaşabileceği bir alanda yaşandığından, sorumlusu ve düzeltecek olan da ancak idare olabilir. Pozantı'da yaşananlar en yakın örnektir. Bu tür olayların genelde kamuoyuna yansımadığı düşünüldüğünde olayın vehameti daha iyi anlaşılmaktadır. Yaşananlar, aslında buzdağının görünen yanıdır" açıklamasını yaptı.
"MAHKUMLAR ARASINDAKİ KAST SİSTEMİ KONTROL ALTINA ALINMALI"
Avukat Kılıç, alınması gereken önlemleri de şöyle özetledi: "Bakanlık, bu tarz olayların yaşanmasını önlemek için öncelikle cezaevinde var olan gözetim ve denetim sistemini gözden geçirmeli. Cezaevi içerisinde gözetlenemeyen ve denetlenemeyen alanlar bırakmamalı, hükümlü ve tutukluların birbiriyle ilişkilerini kontrol altına almalı, mahkumlar arasında her anlamda eşitliği sağlamalı, yanlış eğilimlerde olanlar rehabilite edilmelidir. Psikolojik durumları ve suça meyilli olup olmadıkları cezaevine girişte değerlendirilmeli, mahkumlar arasındaki kast sistemi kontrol altına alınmalı."