"Kaybettiğimiz topraklarda buluşacağız"

ekonomik kredi notu düştü, tarih kredi notu bizim gözümüzde zaten düşmüştü. Buraya gelmeden Paris Büyükelçimiz ile konuştum. Paris'te 4.5 kilometrelik güzergahı dolduran on binlerce Türk, aynı tarihi vakayı tüm Fransa'ya göstermiş oldular. Bu millet tarihi ile onur duyacak ve onur duymaya devam edecek" dedi.

"BU DÜZEN BÖYLE GİDEMEZ"

Suriye'den Irak'a kadar da bir siyasi deprem yaşandığını söyleyen Bakan Davutoğlu, "İster siyasi, ister ekonomik olsun tam bir bunalım yaşanıyor. Bu uluslararası düzen bu şekilde bu şekilde devam edemez. Birleşmiş Milletler'de bir takım ülkelerin ayrıcalıklı olduğu, diğer bazı ülkelerin de hiçbir ilgisinin olmadığı bir uluslararası yapının sürme şansı yoktur. Büyük bir kriz yaşanıyor. Böyle kriz dönemleri aslında bu tarihi doğru okuyan devletler için bir yükselişin dönemidir" diye konuştu.

"TÜRKİYE'NİN GÜÇLÜ PAZUSU, SERUM İLE BESLENEMEZ"

2002 yılında bir benzetme yaptığını söyleyen Bakan Davutoğlu, "2002 tarihi itibariyle öyle bir insan gibi görünen Türkiye'nin çok büyük pazuları, boş bir midesi (üretemeyen ekonomik kriz), küçük bir beyni (stratejik bir plan geliştiremeyen), en önemlisi titrek bir kalbi var (her an ürken, ya bölündük diyen ve sürekli korkularla yaşayan bir kalbi var) demiştim. O zamanlarda Türkiye böyle bir insan gibi görünüyordu. Eğer mideniz boşsa ve o pazular mideden beslenemiyorsa dışarıdan serum verilir. Bu serumu

veren o pazuyu yani o ülkeyi kullanmaya kalkar. Şimdi Türkiye kendi karnını doyuruyor. Geçenlerde Teksas Valisi, -Türkiye'ye dışarıdan yardımı keselim- diyor. Bilmiyor ki Türkiye dış yardım almıyor, almayacak. Dış yardım alınacak olsaydı, dışarıdan talimatlar verilmeye kalkılırdı. Bugün talimat alan bir ülke yok, aksine Beyaz Saray'da oturanın arkadaşı dolayısıyla gurur duyduğu bir Başbakan arkadaşı var" ifadelerini kullandı.

"NERELERİ KAYBETMİŞSEK..."

Ülke adına alınan kararların basit kararlar olmadığına vurgu yapan Davutoğlu, "Omuzlarda çok büyük bir tarihi sorumluluk taşıyoruz. Geçtiğimzi yıl Tunus'ta ilk Yasemin Devri başladığında bizi iliklerimize kadar hisseden bir sınavla karşılaştığımızı hissettik. 1911 yılı Türk askerinin Libya'dan çıktığı yıldır, 2011 yılında ise Libya'da ya var olacaksınız yada Libya'da kaybolacaksınız. Geçtiğimiz sene yaşadığımız büyük imtihanı her an içimizde hissettik. 1912 yılı çok acı dönüşlerle Balkan Savaşı'na müteakip büyük bir muhacir kervanlarıyla Balkanlar'dan çıktığımız yıl, 2012 yılı Balkanlar'da hala birçok yaraların sarılamadığı, krizin patlak verdiği bir yüzüncü yıl. 1914 Birinci Dünya Savaşı, 2014 yılında ise bütün Ortadoğu coğrafyasından Türkiye'den tekrar büyük bir beklentilerin olduğu, Başbakan Erdoğan'ın adının anıldığı yerde büyük bir heyecan olduğu, Türk bayrağının görüldüğü yerde bir beklenti dalgasının oluştuğu dönem yaklaşıyor. 1915 Çanakkale Savaşı, şimdi Fransa'nın icat ettiği, bizim tabirimizle leke ve çamur çalınmaya çalışılan bir leke travması. 1911 ile 1923 yılları arasında nereleri kaybetmişsek, hangi topraklardan çekilmişsek 2011-2023 yılları arasında o topraklarda tekrar kardeşlerimizle buluşacağız.

Bu zorunlu tarihi bir görevdir. Bunun hakkı verildiğinde yükselim olacaktır" dedi.

Bakan Davutoğlu'nun konuşmaları sürekli alkışlarla kesildi. Konuşmaların ardından teşkilat toplantısı sona erdi.

İHA