"217 bin oyu çıplak elle ateş çukurunun içinden aldık"
Mehdi Eker, Diyarbakır'daki seçimleri değerlendirdi
AK Parti'nin en zorlu seçim kampanyalarından birini Diyarbakır'da yürüten Tarım ve Köy İşleri Bakanı Mehdi Eker, daha önce hiç bir seçimin bu kadar saldırı ve terör ortamı içinde yapılmadığını ifade ederek, ''Aldığımız 217 bin oyu çıplak elle ateş çukurunun içinden aldık'' dedi.
Milletvekili genel seçimleriyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Bakan Eker, kampanya sırasında Diyarbakır'da yaşadığı zorlukları anlattı.
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, ''Tehditlerin belgesi biz de var'' dediği bildiriyi cebinde taşıyan Eker, şunları söyledi: ''Aldığımız 217 bin oy ateş çukurunun içinden alınmıştır. Biz çıplak elimizi ateş çukurunun içine soktuk. O çukurun içinden çektik aldık. Sadece Diyarbakır'da 36 tane saldırı var. Bir ilçe başkanımız şu anda dağda, kaçırıldı. Silvan ilçe başkanımızın şantiyesinde 5 tane aracı yakıldı. Bismil ilçemiz 10 kez saldırıya uğradı. Evlerine ses bombası atıldı.
Türkiye'de hiç bir dönemde bir seçim bu kadar saldırı, bu kadar terör, baskı ortamı içinde yapılmamıştı. Enteresan bir şey var. Daha önceden PKK ve uzantıları devleti hedef alıyordu. 'T.C' diyordu. Şimdi özellikle AK Parti'yi hedef aldılar.''
''Evlere, dükkanlara, her yere, 'Kürdistan Devrimci Halk İnisiyatifi' imzasıyla tehdit bildirileri dağıtıldığını'' ifade eden Bakan Eker, tehditler içeren bu bildiriyi anlattı.
Eker, şöyle devam etti: ''Bu bildirilerde; 'Halkımız tek vücut halinde demokrasi bloğu adaylarını sahiplenerek, AKP'nin zulmüne dur demeli Kürdistan'da nefes aldırmamalıdır ve serhıldan direnişini en üst zirveye çıkarmalıdır. 15 Haziran'a kadar ki süreç mahşerdir. Amed kentinde yaşayan tüm halkımızı 1 Haziran'daki mitinge gitmemeye çağırıyoruz. AKP'ye oy veren, mitinglerine giden her bir birey eli Kürt halkının kanına bulaşmış sayılacaktır' diye tehditler var.
İşte vatandaşımız bu koşullarda bize oy verdi. Diğer tüm partilere sempati ile bakıldı. MHP'ye bile. Oy vermiyor ama değirmenine su taşıyor sempatisiyle bakıyor. Bu seçimde insanların muhalif olması, başka bir görüş sahibi olması anlaşılabilir bir şeydir. Son derecede normaldir. Ama Türkiye Cumhuriyeti'nin bir siyasi partisinin PKK ve onun uzantılarına, demokratik açılıma, Kürt meselesine dönük atılan adımlara gösterilen çabalara, hayata geçirilen bir sürü projeye ve halkın sevdiği, halkın olumlu gördüğü bir sürü adıma rağmen bir tek siyasi partiyi, AK Parti'yi düşman ilan edip, sadece ona saldırmak, bütün terör eylemlerini onda gerçekleştirmek, affedilir bir şey değildir.''
AA