Ağar'dan Erdoğan'a ABD göndermesi
Ağar: ABD'den icazet bekleyen adamın siyasette bir saniye yeri olamaz.
Doğru Yol Partisi Genel Başkanı Mehmet Ağar, ''Türkiye'de siyasi koz bekleyip ABD'den icazet bekleyen adamın siyasette bir saniye yeri olamaz. Genel seçimler bitene kadar Amerika'ya gitmeyeceğim'' dedi.
Ağar, İzmir'de bazı işçi, memur ve emekli sendikalarından temsilcilerle bir
araya geldi.
Sendika temsilcilerinin sorunlarını dinleyen Ağar, demokratikleşme ve
sendikalaşma konularında değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'de sendikal sorunların kaynağında 1980 sonrası dönemin yattığını
ifade eden Ağar, AB sürecine rağmen bu alanda adım atılmamasının büyük bir
çelişkiyi ortaya koyduğunu dile getirdi.
Türkiye'de, AB sürecinde özgürlükler ve demokratik gelişim talebini büyük
sermayenin yönlendirdiğini, ancak aynı kesimlerin sendikasızlaştırma trenini de
çektiğini ileri süren Ağar, ''AB'yi ekonomik çıpa olarak alalım, iyi. Ama AB'deki
işçi işveren ilişkilerindeki yeni ilerlemeleri gevşek alalım. Böyle şey olmaz''
dedi.Ağar, mevcut ekonomik programdan medya patronları ve büyük sermayedarların çıkarının olması nedeniyle sendikal örgütlenme konusunda adım atılamadığını, hükümetin bu konuda ''çıtını çıkaramadığını'' ileri sürdü.
Kendisinin demokrasiyi kişisel olarak özümsediğini ve Türkiye'nin
demokrasiden başka çaresinin bulunmadığını ifade eden Ağar, hükümetin bağımsız yargının oluşturulması, şeffaf, hesap verebilir siyaset oluşturma, siyasetin finansmanının şeffaflaştırılması ve partilerin demokratikleştirilmesi konularında hiç bir adım atmadığını söyledi. Ağar, AK Parti öncesi dönemdeki tüm konuların aynen devam ettiğini ileri
sürdü.
DYP kongresi sonrası kendisinin de demokratik davranmadığı yönünde
eleştirilere maruz kaldığını hatırlatan Ağar, kendisinin ''eş dostu
milletvekili'' yapma gibi bir meselesinin olmadığını, ''siyaseti sadece kısır
çekişmelerle parti içinde bir yerlere gelme'' olarak görenlerin yerine,
''toplumdan gelecek sorulara doyurucu cevap verebilecek niteliktekilerle'' yeni
bir yapılanmaya gitmek istediğini ifade etti.
-''HÜKÜMET ÖZELLEŞTİRMEYİ BORÇ ÖDEME ARACI OLARAK
KULLANIYOR''-
Hükümetin özelleştirmeyi borç ödeme aracı olarak kullandığını, bunun üretimi
öldürdüğünü savunan Ağar, ''Türk Telekom'un yıllık geliri 1.5 milyar doların
altında değil. 6 milyar dolara özelleştirildi. Dünyanın hiç bir yerinde
görülmemiş. Üç yılda kendini amorti edecek bu tesisi tekrar kurmak mümkün değil. Bunların hepsi hesap kitap görecek. Burası muz cumhuriyeti değil'' diye konuştu.
Ağar, Türkiye'nin terörün bittiği dönemde demokratik açılımları yaparak bu
meseleyi kökünden çözme fırsatını kaçırdığını öne sürerek, şöyle konuştu:
''Ülke kendi içinde düşman yaratarak yola devam edemez. Silahın dışındaki
çözümleri vaat etmek lazım. Silahlı çözüm diyorsanız kolay ama, bunların hepsi
geçici olur, çözüm olmaz. O noktada her türlü sorumluluğu alırım, almışım. Bugün siyasetçi olarak benim sorumluluğum, bu olayların olmamasını sağlayacak zemini sağlamaktır.
Hiçbir siyasetçi, benim atacağım cesaretli adımların kenarından bile
geçemez. Risk alacaksın, ömür bir risktir. Başbakan'ın söylediği gibi Lübnan'a
asker göndermek risk misk değildir. Risk kendi ülkendeki sıkıntıları aşacak
cesareti göstermektir.''
Türkiye'nin uygulanan ekonomik politikayla ileriye gidemeyeceğinin
bilindiğini ve bu nedenle ABD'ye gidilerek daha fazla para ve destek istendiğini
ileri süren Ağar, son yıllarda böyle bir kültürün oluştuğunu savundu. ABD'nin
neye tekabül ettiğinin bilincinde olduğunu, ilişkilerin karşılıklı çıkarlarla
sürdürülmesi gerektiğini ifade eden Ağar, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Türkiye'de siyasi koz bekleyip, ABD'den icazet bekleyen adamın siyasette
bir saniye yeri olamaz. Gitmemiz gereken yerlere bile bu yüzden gidemiyoruz.
Türkiye'de böyle bir adet türemiş. Kendini bir şey zanneden, yanına üç kişilik
bir heyet alıyor. (Washington'da enstitüye gittim, New York'ta burada konuştum,
şunlarla ilişkilerim var, ABD beni çok tutuyor...) Utanır be insan. Seni işçin,
esnafın, iş adamın tutsun, milli sermayedarın tutsun.
Genel seçimler bitene kadar Amerika'ya gitmeyeceğim. Sırf bu yüzden yabancı temas yapmakta çekingen olduk. Korkumuzdan, genel seçimler bitene kadar ancak Ankara'ya gelen olursa görüşeceğiz.
Bir kesim meraklı, hikayeler uyduruyor, yazarlara yazılar yazdırıyorlar,
gizem yüklüyorlar. Amerika, Avrupa bir araya gelse bir mebus çıkaramaz. Halk
karar veriyor. Halkın sağduyusunu, haysiyetini tanımadan nasıl siyaset
yapacaksınız ?''
Ağar, memurlara siyaset serbestisi getirme taraftarı olduğunu sözlerine
ekledi.