2 Yunan botu Türk karasularına girince Türk askeri müdahale etti
Saat 11.00'de Kardak kayalıklarına gelen 2 Yunan sahil güvenlik botunun kayalıkları geçerek Türk karasularına girmesi üzerine, Türk askeri müdahale etti
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve kuvvet komutanlarının pazar günü öğle saatlerinde gidip inceleme yaptığı Kardak kayalıklarının çevresinde bugün sıcak dakikalar yaşandı. Kardak Adası'nı aşarak Türk karasularına giren 2 Yunan botu, bölgedeki Türk askerlerinin engellemesiyle kendi sularına döndü.
Kardak krizi 21'inci yılı geride bırakırken, bugün Ege Denizi'nde 45 dakika süren gerginlik oldu. Sahil güvenlik ekiplerine ait 1'i karakol botu olmak üzere 5 botla Türk askeri, Kardak kayalıkları çevresindeki bekleyişini sürdürüyor.
Saat 11.00'de Kardak kayalıklarına gelen 2 Yunan sahil güvenlik botunun kayalıkları geçerek Türk karasularına girmesi üzerine, Türk askeri müdahale etti. Yunan botları, Türk sularından çıkarıldı. Yunan botları daha sonra, Kardak kayalıklarına 1.5 mil uzaklıktaki Kalalimnos Adası yakınlarına çekilince gerginlik de sona erdi. Türk askerinin bölgedeki bekleyişi sürüyor.
KARDAK'TA NE OLMUŞTU?
Tarihe Kardak Krizi olarak geçen olay 1996 yılının Ocak ayında yaşandı. Figen Akat adlı Türk gemisi 25 Aralık 1995 tarihinde Ege Denizi'ndeki, Bodrum'un 3.8 mil uzaklığındaki Kardak Kayalıklarında karaya oturdu. Bu olaydan sonra Yunanistan, deniz kazasının kendi karasularında olduğunu ileri sürdü. Türkiye ise söz konusu adaların kendisine ait olduğunu belirtti. Yunan ordusu, bir süre sonra doğudaki adacığa asker çıkarıp bayrak dikti. Bunun üzerine iki ülkenin deniz kuvvetleri adanın çevresinde konuşlandı. Dönemin Başbakanı Tansu Çiller, "O bayrak inecek, o asker gidecek" diyerek Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) savaşa hazır olduğunu belirtti ve 30 Ocak 1996 gecesi adaya asker çıkarılmasını istedi. Türk SAT ve SAS komandoları Doğu Kardak'ı kuşatan Yunan donanmasının arasından geçerek hemen yandaki ikinci adaya (Batı Kardak) gece operasyonu ile çıkıp Türk bayrağını dikti. Daha sonra ABD ve NATO'nun girişimleriyle tansiyon düşürüldü ve kriz öncesi duruma dönüldü.
