Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Sinema Romandan uyarlanan en iyi 15 film! En iyi filmler listesi 2020
        • 1

          Pinokyo (1940)
          (Pinocchio)

          İtalyan yazar Carlo Collodi’nin ‘Pinokyo’nun Maceraları’ adlı romanı, 1881 yılında bir gazetede tefrika edildikten 2 yıl sonra kitap olarak yayımlanır. Roman, yaşlı ve yalnız marangoz Gepetto’nun yaptığı Pinokyo adlı kuklanın maceralarını anlatır. Pinokyo’nun canlanması üzerine Gepetto onu evladı gibi görür ve okula gönderir. Ama Pinokyo okuldan sıkılarak kaçar… Çocuk edebiyatının önde gelen klasiklerinden biri olan ‘Pinokyo’ günümüze değin defalarca sinemaya uyarlandı. Bugüne kadar gişelerde en çok başarılı olan uyarlama, 1940 tarihli Walt Disney animasyonudur. ABD’nin önde gelen eleştirmenleri 7 yönetmenli bu filmi bir klasik olarak görür.

        • 2

          Hayatımızın En Güzel Yılları (1946)
          (The Best Years of Our Lives)

          II. Dünya Savaşı’ndan sonra evlerine dönen üç askerin sivil hayata uyum sağlama çabaları... Usta yönetmen William Wyler, savaşın hemen sonrasında duygu sömürüsü ve “Zafer kazandık” hamasetinden uzak durarak, meseleleri çok yönlü ve gerçekçi bir bakış açısıyla ele alıyor. Mac-Kinlay Kantor’un 1945’te yayımlanan “Glory for Me” adlı kitabından yapılan uyarlamanın, 1947’de 7 Oscar kazanması belki şaşırtıcı değildi. Asıl şaşırtıcı olan, filmin seyircilerden gördüğü ilgiydi. Böylelikle, savaşın hemen sonrasında insanların dürüst bir bakış açısına gereksinim duyduğu anlaşılmıştı.

        • 3

          80 Günde Devrialem (1956)
          (Around the World in 80 Days)

          Fransız yazar Jules Verne’in 1872 yılında yayımlanan romanı, Londralı münzevi ve varlıklı Phileas Fogg’un Fransız yardımcısı Passepartout ile çıktığı bir dünya seyahatini anlatır. Fogg, Reform Club’taki arkadaşlarıyla dünyayı 80 günde dolaşabileceğine dair bir iddiaya tutuşur. Fogg ve Passepartout zamana karşı bir yarışa girer, önlerine çıkan engelleri aşmaya çalışırlar. Romanın 1956 tarihli film uyarlamasnda Fogg’u David Niven, Passepartout’yu ise Meksikalı aktör Cantinflas canlandırdı. Michael Anderson’un yönettiği macera komedi türündeki film, gişelerde ulaştığı büyük başarının ardından film ve senaryo dahil 5 Oscar kazandı.

        • 4

          Kwai Köprüsü (1957)
          (The Bridge on the River Kwai)

          Fransız yazar Pierre Boulle, 1952’de yayımlanan “Kwai Köprüsü” adlı romanında II. Dünya Savaşı’nda Uzakdoğu’daki kişisel deneyimlerinden esinlenmiş ve Japon ordusuna esir düşmüş İngiliz askerlerinin inşa ettikleri bir köprünün hikâyesini anlatmıştı. İngiliz komutan Nicholson esaretin verdiği psikolojik baskıdan kurtulmak için inşaatı öylesine ciddiye alır ki köprüyü Büyük Britanya’nın gururu haline getirmeye çalışır. Amerikalı Shears ise köprüye sabotaj yapmaya kararlıdır. Usta İngiliz yönetmen David Lean’in yaptığı sinema uyarlaması 7 Oscar kazanmasının yanı sıra 1957’nin en çok kazanan filmi oldu. Nicholson’u Alec Guinness, Shears’ı ise William Holden canlandırdı.

        • 5

          Ben-Hur (1959)

          Lew Wallace’ın 1880 tarihli “Ben-Hur: A Tale of the Christ” adlı romanı, ABD’nin en çok satan kitaplarından biriydi. Usta yönetmen William Wyler, Karl Tunberg’in senaryosuyla romanı beyazperdede 3.5 saatlik görkemli bir destan haline getirdi; ‘dini film’ janrının önünü açtı. Aşkı, tutkuyu, ihaneti ve inancı konu alan film 11 Oscar birden kazandı. Charlton Heston filmde, Roma İmparatorluğu’nun subayı olan arkadaşı tarafından ihanete uğrayan bir Yahudi prensi canlandırdı. Film aksiyon duygusuyla öne çıkan araba yarışı sahnesiyle de hatırlanır.

        • 6

          Doktor Jivago (1965)
          (Doctor Zhivago)

          Gösterime girmesinin üzerinden 55 yıl geçmesine rağmen enflasyon oranları göz önüne alınarak hazırlanan hasılat listesinde tüm zamanların en çok iş yapan sekizinci filmi olmayı sürdürüyor... Rus yazar Boris Pasternak’ın doktor ve şair Jivago karakteri üzerinden 1905’den Ekim Devrimi’ne kadar uzanan yılları anlattığı romanı İtalya’da 1957’de yayımlandı, SSCB’de yıllarca yasaklı kaldı. Roman, İngiliz yönetmen David Lean’in ellerinde 3 saat 17 dakikalık destansı bir melodrama dönüştü. Başrollerinde Ömer Şerif, Julie Christie ve Geraldine Chaplin oynadı.

        • 7

          Aşk Mevsimi (1967)
          (The Graduate)

          Charles Webb’in 1963 yılında yayımlanan “The Graduate” adlı otobiyografik esintiler taşıyan romanı, babasının ortağının eşi Mrs. Robinson ile ilişki yaşayan yüksek okul mezunu Benjamin Braddock’un hikâyesini anlatır. Mrs. Robinson’un kızına âşık olmasıyla Benjamin’in hayatı daha da karmaşık bir hal alır. Mike Nichols’un yönettiği film, Benjamin rolündeki Dustin Hoffman’ın muhteşem performansı ve Simon & Garfunkel’ın “Mrs. Robinson” şarkısıyla hatırlanır. ‘The Graduate’, cinselliğe cesur yaklaşımı ve ahlaki değerleri sorgulamasıyla dönemin yükselen radikal muhalif ruhunun bir yansımasıdır.

        • 8

          Cephede Eğlence (1970)
          (MASH)

          ABD ordusunda cerrah olarak görev yapan Dr. H. Richard Hornberger ve yazar W.C. Heinz’ın Richard Hooker imzasıyla kaleme aldığı ‘MASH: A Novel About Three Army Doctors’ (MASH: Üç Ordu Doktoru Üzerine Bir Roman) 1968 yılında yayımlandı. Roman, Kore Savaşı sırasında cephe gerisindeki bir hastanede yaşananları anlatıyordu. Hornberger’in gerçek yaşamından izler taşıyan film, 1970 yılında Amerikan stüdyo sisteminin dışında kalan yönetmen Robert Altman tarafından sinemaya uyarlandı. Başrollerinde Donald Sutherland ve Elliott Gould gibi isimlerin oynadığı film, yapımcılarının beklentilerini kat be kat aşarak gişelerde büyük başarıya ulaştı ve daha sonra dizi olarak televizyona da uyarlandı.

        • 9

          Baba (1972)
          (The Godfather)

          New York’taki bir İtalyan mafya ailesinin hikâyesini anlatan roman, 1969’da yayımlandı. Paramount Pictures’ın yetkilileri, romanın film haklarını daha yayımlanmadan 1967 yılında ilk 60 sayfayı okuyarak satın almışlardı. Yayımlandıktan sonra 67 hafta boyunca çok satanlar listesinde kalan kitabın, “ucuz roman”ları andıran hafif ama gerçekçi bir tarzı vardı. Dönemin genç sinemacılarından Francis Ford Coppola, düşük bütçeli bir gangster filmi çekmek isteyen Paramount Pictures ile oyuncu seçimi aşamasından başlayarak sürekli anlaşmazlık yaşadı. Ama tüm anlaşmazlıklara rağmen, ABD tarihi, kapitalizmin acımasızlığı, mafya ve göçmenler üzerine destan tadında unutulmaz bir trajedi çıkardı.

        • 10

          Şeytan (1973)
          (The Exorcist)

          William Peter Blatty, 1971 yılında yayımlanan romanı ‘The Exorcist’i yazarken Georgetown Üniversitesi’nde okurken duyduğu 1949 tarihli bir vakadan esinlenmişti. Roman, Washington D.C.’de yaşayan ünlü bir aktrisin 11 yaşındaki kızı Regan’ın Şeytan tarafından ele geçirilmesinin ardından Kilise tarafından görevlendirilen iki rahibin öyküsünü anlatıyordu. Blatty’nin senaryosunu bizzat yazdığı ve yapım sürecinde aktif olarak bulunduğu film, yönetmen William Friedkin’in ellerinde o dönemin seyircilerini çok korkutan ve ürperten büyük bir gişe başarısına dönüştü. Günümüz koşullarında eskiyen özel efektleri o dönem seyirciler üzerinde çok etkili olmuştu.

        • 11

          Jaws (1975)

          Universal Pictures’ın yapımcıları Richard D. Zanuck ve David Brown, Peter Benchley’in romanının film haklarının yayımlanmadan önce, 1973 yılında satın almışlardı. 1974’te yayımlanan ve çok satanlar listesine giren romanın film uyarlaması için dönemin ünlü yönetmenleriyle görüşmüş ama olumlu yanıt alamamışlardı. Sonunda o yılların genç yönetmenlerinden Steven Spielberg ile anlaştılar. Özellikle denizde geçen çekimler nedeniyle bütçeyi ve öngörülen süreyi aşan genç Spielberg, büyük bir gişe başarısına ulaşarak herkesi şaşırttı. ‘Jaws’ bugün hâlâ tüm zamanların en çok iş yapan yedinci filmi… Kariyerinin başındaki Spielberg, asıl olarak üç erkeğin köpek balığıyla olan kişisel hesaplaşmaları üzerine kurmuştu öyküyü. Köpek balığının insanlara saldırdığı sahnelerde gerilimi zirveye çıkarması, finalde yaşanan “düello”yu da etkileyici hale getirmişti.

        • 12

          Guguk Kuşu (1975)
          (One Flew Over the Cuckoo’s Nest)

          Ken Kesey’nin 1962’de yayımlanan romanı ertesi yıl Broadway’de sahnelendi ve büyük başarı kazandı. Sinema uyarlaması ise 12 yıl sonra geldi. Film, bir psikiyatri hastanesine hayat enerjisi, mutluluk ve neşe getiren sabıkalı McMurphy’nin (Jack Nicholson) hikâyesini anlatır. McMurphy’nin karşısında katı bir düzen ve disiplin isteyen hemşire Ratched vardır. Özgürlükle baskının, bireyle sistemin karşı karşıya geldiği, hiç eskimeyen çarpıcı bir film… Ratched karakterinin, aynı adlı 2020 yapımı Netflix dizisine esin verdiğini hatırlatalım.

        • 13

          Forrest Gump (1994)

          Winston Groom’un 1986 tarihli romanı, düşük IQ’suna rağmen özel yetenekleri olan Forrest Gump’ın hayat öyküsünü anlatır. Gump’ın 1950’lerde başlayan öyküsü Vietnam Savaşı dahil olmak üzere ABD’nin yakın tarihiyle iç içe akar. Çocukluk aşkını arayan Gump, iş dünyasında ve sporda şaşırtıcı başarılar yakalar. Roman, film uyarlaması gösterime girmeden önce yaklaşık 30 bin civarında satmıştı. Asıl popülerliğini filmle birlikte yakaladı. Senaryo yazarı Eric Roth, tam sadık olmasa da romanın özünü koruyan bir uyarlama gerçekleştirdi. Tom Hanks’in canlandırdığı Forrest Gump, seyirci için alışılmadık bir karakterdi. Onun hayat hikâyesini izlerken ABD’nin ve dünyanın değişimine tanık oluyorduk. Robert Zemeckis’in yönettiği ‘Forrest Gump’ en iyi film dahil 6 dalda Oscar kazandı.

        • 14

          Yüzüklerin Efendisi (2001-2003)
          (The Lord of the Rings)

          J.R.R. Tolkien’in üç kitaptan oluşan ve 150 milyon satışa ulaşan fantezi türündeki destansı romanı, Yeni Zelandalı yönetmen Peter Jackson’ın ellerinde 3 filmlik görkemli bir uyarlamaya dönüştü. Başarının sırrı, romanın ruhunun titizlikle korunması, ayrıntılardaki özen ve Tolkien’in yarattığı dünyaya duyulan büyük saygıydı. Sonuçta, sinemada epik fantezi türünün önü açılmış oldu. Roman, Tolkien’in Orta Dünya adını verdiği bir yerde geçer. Farklı ırklar ve halklar, Orta Dünya’ya egemen olmak isteyen karanlık güçlere karşı bir araya gelip direnirler. Romanın kahramanı, herkesin sahip olmak istediği gizemli 'Yüzük’ü taşıyan Hobbit halkından Frodo’dur… Tüm Zamanların En Çok Kazanan 100 Filmi listesinde üçlemenin ilk iki halkasının yer aldığını belirtelim.

        • 15

          Harry Potter ve Felsefe Taşı (2001)
          (Harry Potter and the Sorcerer’s Stone)

          Türkiye dahil birçok ülkede çok satan kitap listelerinin zirvesine çıkmış romanın film uyarlaması, gişelerde beklentilerinin çok ötesine geçen bir ilgi gördü. Yazar J.K. Rowling’in, romanın film haklarını satarken yapımcılara getirdiği bir şart vardı. Tüm karakterler Britanyalı ya da İrlandalı oyuncular tarafından canlandırılmalıydı. Gençlik filmleriyle tanınan Amerikalı Chris Columbus’un yönettiği ‘Harry Potter ve Felsefe Taşı’, serinin görsel atmosferini ve ruhunu başarıyla inşa etti. Başta büyücülük okulu Hogwarts olmak üzere romanın 8 film boyunca karşımıza çıkacak imgeleri büyük bir özenle görselleştirildi. Oyuncu seçimleri de çok başarılıydı.

        Yazı Boyutu

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ

        Habertürk Anasayfa