Fatih Suresi okunuşu ve anlamı! Fetih Suresi Arapça yazılışı, Türkçe anlamı ve tefsiri
İslam dünyasında önemli bir yere sahip olan Fetih Suresi, Müslümanlar için büyük anlam taşır. Manevi huzur bulmak, maddi sıkıntılardan kurtulmak ve duaların kabul olması niyetiyle sıkça okunur. Toplam 29 ayetten oluşan bu sure, Peygamber Efendimizin (s.a.v) okunmasını tavsiye ettiği surelerden biridir. İsmini, ilk, 18. ve 28. ayetlerde geçen "fetih" kelimesinden alır. Fetih Suresi'nin Arapça okunuşu, Türkçe meali ve faziletleri, pek çok kişi tarafından araştırılan konular arasındadır. İşte, fatih suresi okunuşu ve anlamı! Fetih suresi arapça yazılışı, türkçe anlamı ve tefsiri
Fetih Suresi, Müslümanlara zafer ve fetih müjdeleri veren ayetleriyle bilinir. 48. sure olarak Kur’an-ı Kerim’de yer alır ve toplam 28 ayetten oluşur. Medine döneminde inen bu sure, özellikle Hudeybiye Antlaşması, cihat, savaşa katılmayan münafıklar ve Mekke’nin fethedileceğine dair müjdeyi içerir. Zorluk anlarında okunması tavsiye edilen surelerden biri olup, faziletleri ve manevi sırları sebebiyle büyük ilgi görmektedir. Sureyi ezberlemek ve düzenli olarak okumak, İslam’da önemli bir ibadet olarak kabul edilir.
FETİH SURESİ TÜRKÇE YAZILIŞI
Bismillâhirrahmânirrahîm
İnnâ fetahnâ leke fethan mubînâ.
Li yağfire leke’llâhu mâ tekaddeme min zenbike ve mâ teahhar. Ve yutimme ni’metehu aleyke ve yehdiyeke sırâtan müstakîmâ.
Ve yensurakellâhu nasran azîzâ.
Hüvellezî enzeles sekînete fî kulûbil mu’minîne li yezdâdû îmânen me’a îmânihim. Ve lillâhi cünûdü’s-semâvâti ve’l-ard. Ve kânallâhu alîmen hakîmâ.
Li yudhıle’l-mu’minîne ve’l-mu’minâti cennâtin tecrî min tahtihâl enhâru hâlidîne fîhâ ve yükeffire anhum seyyiâtihim. Ve kâne zâlike indallâhi fevzen azîmâ.
Ve yuazzibe’l-münâfikîne ve’l-münâfikâti ve’l-müşrikîne ve’l-müşrikâti’z-zânnîne billâhi zanne’s-sev’. Aleyhim dâiratus-sev’. Ve gadıbâllâhu aleyhim ve leanehüm ve aedde lehum cehennem. Ve sâet masîrâ.
Ve lillâhi cünûdü’s-semâvâti ve’l-ard. Ve kânallâhu azîzen hakîmâ.
İnna erselnâke şahidan ve mübeşşiran ve nezîrâ.
Li tu’minû billâhi ve resûlihi ve tuazzirûhu ve tuvakkirûhu ve tusebbihûhu bukraten ve asîlâ.
FETİH SURESİ ANLAMI
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.
Şüphesiz biz sana apaçık bir fetih verdik.
Böylece Allah, senin geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlasın, sana olan nimetini tamamlasın ve seni dosdoğru bir yola iletsin.
Ve Allah, sana üstün bir zaferle yardım etsin.
Müminlerin kalplerine huzur ve güven indiren O’dur. Böylece onlar, mevcut imanlarına iman katsınlar. Göklerin ve yerin orduları Allah’ındır. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir, hikmet sahibidir.
Mümin erkekleri ve mümin kadınları, içinde sonsuza kadar kalacakları, altlarından ırmaklar akan cennetlere koymak ve onların kötülüklerini örtmek için bunu gerçekleştirmiştir. İşte bu, Allah katında büyük bir başarıdır.
Münafık erkekleri ve münafık kadınları, müşrik erkekleri ve müşrik kadınları da cezalandırmak için... Onlar, Allah hakkında kötü zan besleyenlerdir. Onların başına uğursuzluk çökmüştür. Allah onlara gazap etmiş, onları lanetlemiş ve onlar için cehennemi hazırlamıştır. Ne kötü bir varış yeridir!
Göklerin ve yerin orduları Allah’ındır. Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Şüphesiz biz seni bir şahit, bir müjdeleyici ve bir uyarıcı olarak gönderdik.
Ta ki insanlar Allah’a ve Resulüne iman etsinler, ona saygı göstersinler, ona yardım etsinler ve sabah akşam Allah’ı tesbih etsinler.
FETİH SURESİ TEFSİRİ
Fetih Suresi’nin tefsiri, ayetlerin anlamlarını daha iyi kavrayabilmek için yapılan detaylı açıklamalardan oluşur. İşte surede işlenen başlıca konuların tefsiri:
Sure, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ve ashabının Mekke’ye umre yapmak için yola çıkıp Hudeybiye’de müşriklerle yaptığı barış antlaşmasını konu alır. Görünüşte Müslümanlar için bir geri adım gibi görünen bu anlaşma, ilerleyen yıllarda İslam’ın yayılmasını hızlandırmış ve büyük bir fethin kapısını açmıştır.
Allah, Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) geçmiş ve gelecekteki günahlarının bağışlandığını ve ona büyük bir zafer bahşedildiğini bildirir. Burada kastedilen “günah”, peygamberlerin masumiyetine uygun olarak yorumlanmalı ve onların Allah’a olan yakınlığını gösteren bir terbiye olarak anlaşılmalıdır.
Surede, müminlerin imanlarının güçlenmesi için Allah’ın kalplerine huzur verdiği ifade edilir. Bu, Hudeybiye Antlaşması sırasında ortaya çıkan endişe ve hayal kırıklığının yerini, ilahi bir sükûnet ve teslimiyete bırakmasını anlatır.
Allah, münafıkların ve müşriklerin kötü zan içinde olduklarını, Allah’a güvenmediklerini ve cezalandırılacaklarını bildirir. Müminler için ise büyük müjdeler verilmiş ve onların cennetle ödüllendirileceği haber verilmiştir.
Allah, Peygamber Efendimiz’i (s.a.v.) hem müjdeleyici hem de uyarıcı olarak gönderdiğini vurgular. Bu, onun sadece bir topluma değil, tüm insanlığa rehberlik ettiğini gösterir.
Surede, ilerleyen zamanlarda Mekke’nin fethedileceğine dair açık işaretler vardır. Nitekim, Hudeybiye’den sonra birkaç yıl içinde Müslümanlar Mekke’yi fethetmiş ve İslam’ın yayılışı hız kazanmıştır.