Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet Resmi İlanlar Kültür Sanat

AVRUPA Birliği üyesi ülkelere vizesiz seyahat konusu sık sık gündeme geliyor.

Avrupa Adalet Divanı’nda kazanılan davalar ve davaların gerekçeleri

Türkler açısından önemli avantaj.

Son olarak İngiltere’de yaşayan bir Türk’ün kazandığı dava, yine

Almanya’da yaşayan ve oturma izni talepleri reddedilen veya sınır dışı

edilen Türkler’in kazandıkları davalar farklı bekleyişler yaratıyor.

Ancak sadece hukuk yolu ile maalesef vizesiz sayahatin “kasıtlı olarak

kapatılan” yolu açılamıyor.

Daha önceki bir çok yazımızda konuya değinmiştik…

Bugün özellikle “hakların bilinmesi açısından” açmak istiyoruz.

Türkiye ile AB arasında imzalanan anlaşmalar gereği, Türkler’e Avrupa

Birliği üyesi ülkelerin uyguladığı vize hukuksuzdur.

ENGEL GETİRME YASAĞI

1963 tarihli Ankara Anlaşması’na dayanılarak yapılan 1970 tarihli katma

protokol, 1 Ocak 1973 tarihinden itibaren oturma ve çalışma iznine engel

getirilmesini önler.

Ama bunu nedense kimse uygulamaz.

Aksine uygulanmaması için de Ankara ile AB arasında gizli bir anlaşma

varmış gibidir.

Ankara, vatandaşlarının bu anlaşmaya dayalı olarak elde ettiği hakkını

talep etmez.

Avrupalı zaten vermez…

Vermemek için de sürekli uygulama değiştirir.

Bu uygulama değişiklikleri de, zaten üst bir hukuk olan Türk- AB Hukuku’na

aykırıdır.

Avrupa Birliği ile pazarlıkların ya da çeşitli görüşmelerin sürdüğü bu

ortamda, 1873 sayılı Katma Protokol ve onu hayata geçiren Ortaklık Konseyi

kararlarının neden hayata geçirilmesinin istenmediğini doğrusu

bilemiyoruz.

Ankara, bu kozu en sona saklıyor olabilir.

Ya da, “Serbest dolaşım” diyerek AB üyesi ülkeleri korkutmamak istiyor

olabilir.

Bu kozun en son kullanılması da düşünülüyor olabilir.

Her şey mümkün…

ANKARA’NIN YAPMASI GEREKEN

Bizce yapılması gereken, serbest dolaşımın Türk vatandaşları için bir hak

olduğunun şimdiden hatırlatılmaya başlatılmasıdır.

Böylece ilerideki muhtemel bir üyelikte pazarlık gücü artabilir.

Hiç yoksa, Türkler’e ekstra bekleme süreleri getirilmemesi sağlanabilir.

Bu yöntem ya da hatırlatma şimdiden kullanılmazsa, ileride AB’ye girsek

bile, bu serbest dolaşımsız bir giriş olacaktır.

AB’nin iki ayağından biri olan serbest dolaşım olmadan da AB üyesi olamayız.

AB’ye ilginin azaldığı bir dönemde, bu konunun düşünülmeye değer olduğu

görüşündeyiz…

Serbest dolaşım ya da serbest dolaşıma ilişkin haklar, sadece Türkiye

dışında yaşayan Türkler’in değil, Türkiye’deki Türkler’in de hakkıdır…

aligulen@haberturk.com

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ