Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Detoksu çok sık uyguluyoruz ama tam olarak işlevini bilmiyoruz!
        .png
        .png

        Detoks dediğimiz kavram aslında vücudun her gün toksinlerden arınmak için gerçekleştiği bir eliminasyon sistemidir. Adı üstünde, “de-toks” yani toksinlerden arınmak. Anlaşıldığı üzere de kilo verme, özellikle yağ kaybetme ile ilgili pek de doğrudan bir ilgisi yok. Detoks bir diyet trendi olarak görülse de aslında yüzyıllar boyunca birçok toplum tarafından uygulanmıştır ve özellikle de dini ve manevi bir temeli vardır.

        Vücudun doğal detoksu karaciğerde gerçekleşir ve toksinler dışkı yoluyla atılır. Bağırsağımız da toksik madde atımında çok kritik bir rol oynar. Toksinlerin vücuttan çıkış noktası olmasına ek, vücudun toksik maddeye karşı olan ilk defans sistemidir. Bağırsak bakterilerimiz, giren toksinleri deaktive ederek veya yapılarını değiştirerek kan yoluna girmelerine engel olurlar. Bağırsak mukozası bozuk bireylerde ise bakteriler, tam tersi olarak toksik madde birikimine yol açarlar ve bu da glikoz intoleransı, enflamasyon, kalp ve metabolik hastalıklar gibi birçok sağlık sorunlarına yol açar.

        Vücudumuzun her günkü doğal detoks sürecini beslenme yardımıyla destekleyebiliriz fakat bilinenin aksine, sebze suyu kürleri ya da aşırı düşük kalorilerle yapılan detoks diyetlerine ihtiyacımız olmadığı gibi, bu tarz ani beslenme değişiklikleri detoks sürecini olumsuz yönde etkiler. Vücudun doğal detoks sürecini aslında dengeli ve sağlıklı beslenerek destekleyebiliriz. Bu da temel makro besinleri (protein, karbonhidrat ve yağ) yeterince yemekten ve bol vitamin ve mineral tüketmekten geçer. Unutmamak lazım ki her beslenme şeklinde olduğu gibi detoks süreci de kişiye özeldir. İki birey aynı oranda toksik maddeye maruz kalırken, birinin hasta olup diğerinin olmaması metabolik ve genetik farklılardan kaynaklanır.

        REKLAM

        Peki, vücudun doğal detoks sürecini ne gibi unsurlar olumsuz yönde etkilemektedir?

        Aşırı veya çok az kalori tüketimi: Aşırı kalori tüketimi kilo alımına sebep olmaktadır ve vücutta biriken fazlalık yağlar toksik madde barındırır. Ek olarak, aşırı düşük kalori tüketmek de aşırı yemek kadar zararlıdır. Meyve-sebze suyu diyetleri, 1200 kalorinin altındaki diyetler, bilinçsizce yapılan oruçlar ve hızlı yağ yakımı adı altındaki detokslar aslında tam tersi olarak toksik madde birikimine sebep olmaktadır. Hızlı yağ kayıplarında kana çok fazla atık madde girmektedir ve aşırı dozu da karaciğeri yorarak detoks sürecine engel olmaktadır. Ek olarak aşırıya kaçan diyetler, kortizol yani stres hormonunu artırarak vücutta toksik madde oluşturmaktadır.

        Stres:Strese girdiğimizde vücudumuz kortizol hormonu salgılar. Savaş ya da kaç (fight or flight) olarak bilinen bu hormonal aktivite karaciğerin “savaşmak ya da kaçmak” için gerekli olan enerjiyi, yani şekeri, kasları parçalayarak üretmesine sebep olur. Taş devri dönemindeki gibi maalesef günümüzdeki stres yırtıcı bir hayvan olmadığı için bu savaş ya da kaç için üretilen enerjiyi, şekeri, vücudumuz kullanmaz ve bel çevremizde yağ olarak depolar ve bu yağ da toksik madde depo eder. Ek olarak, şeker üretmekle meşgul olan karaciğer, detoks aktivitesini ikinci plana atar ve birikmiş olan toksinler kan yoluna geri gönderilerek yağ dokularında depo edilir.

        REKLAM

        Uykusuzluk: Uyku, vücut için çok kritik önem taşımaktadır. İyi bir uyku hormon dengesi, şeker dengesi, beyin sağlığı ve hatta ruh sağlığı için çok önemlidir. Uykusuzluk, vücudun tüm faaliyetlerini olumsuz etkilediği gibi detoks sürecini de kötü yönde etkilemektedir. Düzensiz ve kalitesiz bir uyku, vücutta enflamasyona ve yüksek kortizol seviyelerine sebep olmaktadır, bu da vücudun toksidite oranını arttırmaktadır.

        Çevresel toksik maddeler: Tarım ilaçları ve hormonlar, kimyasal maddeler, ağır metaller, paketlenmiş ve işlem görmüş gıdaların tümü toksik madde barındırır ve bunların aşırı tüketimi vücudu olumsuz yönde etkiler.

        Besin eksikliği: Hem makro (protein, karbonhidrat ve yağ) hem de mikro (vitamin ve mineral) besinler vücudun etkili bir detoks süreci gerçekleştirmesi için çok önemlidir. Bu besinlerin herhangi birinin eksikliği de detoks sürecini olumsuz etkileyecektir.

        O halde, düzenli uyuyarak, stresten uzak durarak ve sağlıklı beslenerek vücudun detoks surecini destekleyebiliriz. Peki, vücudun toksinlerden arınmasına yardımcı besinler nelerdir?

        Zerdeçal ve maydanoz

        B vitamini (maya, ciğer, buğday rüşeymi)

        B12 vitamini (yumurta, somon, sardalye, ton balığı)

        Folik asit (baklagiller)

        A vitamini (kayısı, tatlı patates, ıspanak, maydanoz, karalahana, havuç)

        C vitamini (kırmızı biber, maydanoz, yeşil yapraklı sebzeler)

        E vitamini (badem, ıspanak, ay çekirdeği)

        Selenyum (ton baliği, Brezilya fıstığı, sardalye, kırmızı et)

        Bakir (mercimek, kakao, kırmızı et)

        Çinko (baklagiller, süt ürünleri)

        Manganez (yeşillikler, tahıllar, kuru yemişler)

        Yüksek seviyede antioksidan içeren meyve sebzeler (frambuaz, domates, pancar, yaban mersini, ahududu, kırmızı uzun gibi)

        Detoks günümüzde “fad diyet” olarak görülse de bilinenin aksine çok eskiye dayanan ve vücudu arındırmak için yapılan bir ritüel olmakla birlikte vücutta her gün doğal olarak gerçekleşen bir süreçtir. Detoksu, sağlıklı ve dengeli beslenerek destekleyebilirsiniz. Unutmamak lazım ki detoksun yavaş bir süreçte uygulanması gerekir ve kişiye özeldir. Aşırıya kaçan tüm beslenme şekilleri detoks sürecini olumsuz etkiler. Kişi, bilinçsizce, aç kalarak, sözde detoks suları içerek, sebze kürüne girerek ve aşırı düşük kaloriler tüketerek aslında detoks yapmış olmuyor tam tersi bu toksinlerden arınma sürecini olumsuz yönde etkilemiş oluyor.

        Haberi Hazırlayan: Demet Demirkır
        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa