Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan İstanbul'da açıklamalar

"İSTANBUL KİMSENİN ATLAMA TAŞI DEĞİL"

İstanbul'da 30 yıl önce başlattığımız yerel yönetim hamlesi, maalesef son 5 yıldır durmuş, hatta ibre tersine dönmüştür. Büyükşehir belediyesinin acaba Sultanbeyli'ye bir yatırımı oldu mu? Tam ileri diyor ama sen tam gaz geri gidiyorsun. Ulaşımıyla trafiği ile İstanbul içler acısı bir hale geldi. İstanbul'un yönetimi yarı zamanlı bir iş değildir. İstanbul'u yöneten kişi ya tatilde ya büyükelçilerle balıkta ya da Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı peşinde. İstanbul kimsenin atlama taşı değil. Bu şehre zulüm yapılmasına izin vermeyeceğiz.

"5 YILDA 650 BİN KONUTUN DÖNÜŞÜMÜNÜ YAPACAĞIZ"

İstanbul'un birinci önceliği depreme hazırlıktır. Son dönemde bu konuda herhangi bir çaba, gayret, proje, icraat gördünüz mü? Sanki İstanbul deprem tehdidi ile karşı karşıya değilmiş gibi hareket etmekle bu tehlike ortadan kalkmıyor. Önümüzdeki 5 yılda tüm dayanıksız binalar yenilenecek. Tam bir seferberlik anlayışıyla çalışarak 650 bin konutun dönüşümünü, inşallah 5 yıl gibi kısa süre içinde tamamlayacağız. Bavul bavul paralar bir yere götürülüyor. Nereye götürülüyor? DEM ile pazarlıkta, birilerini yemlemekte kullanılıyor.

"RAYLI SİSTEM UZUNLUĞUNU BİN KM'YE ÇIKARACAĞIZ"

Emniyetteki arkadaşlara sordum. Aldığım rakam 40 bin kişi burada. İstanbul'un ikinci gündemi artık hayatı çekilmez hale getiren trafiktir. Otobüs, metrobüsler olarak Sultanbeyli yeni bir döneme girecek. İstanbul tam bir çile haline geldi. Mevcut yönetim metro hatlarını bile yapamadı. Çekmeköy metrosunu durak sayılarını azaltarak açtılar. Bizim dönemimizde başlayan metro hatlarını bile ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Hafriyat alanına çevirdikleri metro alanlarını saymıyorum. İstanbul'un raylı sistem uzunluğunu bin kilometreye çıkaracağız.

"İSTANBUL'U KİRLİ PAZARLIKLARDAN UZAK TUTMAK GEREKİR"

İstanbul'dan uzak tutulması gerekenler de var. İstanbul'u kirli pazarlıklardan uzak tutmak gerekir. Yönetimi üzerinde her türlü kirli pazarlık bu kenti kirletir. Kaynaklar yağmalanıp başka amaçlar için savrulmamalı. Şehir halkına hizmet için tahsis edilen kaynakları yağmalayıp başka amaçlar için deste deste savurmak, bu şehri üzer. İstanbul'u üzmemek gerekir. İstanbul'u işporta pazarına düşürmek bu şehre ihanettir. İstanbul'a bu kötülüğü yapmamak gerekir. "

SANCAKTEPE'DE AÇIKLAMALAR

Cumhurbaşkanı Erdoğan Sultanbeyli'nin ardından Sancaktepe'de konuştu. Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle: "Vatanlarını koruyan Gazzeli yiğitlere terörist iftirası atanların bize edecek tek kelimesi olamaz. Filistinliler özgürlüklerine kavuşana kadar durmayacağız. Filistin davasını kararlılıkla savunmaya devam edeceğiz. Sekizinci yardım gemisini 3 bin ton tutarında 125 bin gıda kolisiyle Gazze'ye ulaştırılmak üzere Mısır'a sevk ettik.

"NEYMİŞ TAM GAZ İLERİ, İNANIYOR MUSUNUZ?"

Neymiş tam gaz ileri. İnanıyor musunuz? Tam gaz ileri değil tam aksine; tam gaz geri. Diğer tarafta tevazu ile milletine hizmetkâr edenler var. Bir tarafta deprem ve trafik başta olmak üzere şehrin sorunlarına çözüm geliştirenler var. Diğer tarafta reklama verdiği değerin onda birini depreme vermeyenler var.

"DAĞ GİBİ BİRİKMİŞ SORUNLARA ÇÖZÜM BULDUK"

31 Mart'ta ilimizi ve ilçemizi yönetecek isimlerle beraber iki farkla anlayış arasında bir tercihte bulunacağız. Sandığa giderken elimizi kalbimizin üzerine koyacak her şeyi akıl ve vicdan terazimizde çok iyi t artacağız. Kırgınlık ve öfkeyle değil; sağduyu ile meseleye yaklaşacağız. İstanbul'un bir 5 sene daha kaybetme lüksünün olmadığını hepimiz görüyoruz. Ben Sancaktepe'nin tercihinin Cumhur İttifakı'nın gerçek belediyecilik vizyonundan yana olacağına inanıyorum. İnanıyorum ki Sancaktepe metro kuyularını dolduranlara 'yürüyün' demeyecek.

Biz bu aziz şehrin emanetini ilk kez bundan 30 sene önce 1994 yılında devraldık. Büyükşehir belediye başkanı olarak 4,5 yıl boyunca şehrimize heyecanla hizmet ettik. Yılların ihmalini giderdik. Dağ gibi birikmiş sorunlara çözüm bulduk. İstanbul'u çöp, çukur, çamur belasından biz kurtardık.

"KİMSEYİ AYIRMADIK, ÖTEKİLEŞTİRMEDİK"

Şehrin kenar mahallelerinden başlayarak tüm hemşehrilerimize İstanbul'da yaşamanın eziyetini, çilesini değil huzurunu, imtiyazını, mutluluğunu tattırdık. Kimseyi ayırmadık, ötekileştirmedik. Kimsenin hayat tarzına, siyasi tercihine, yaşayışına, inancına karışmadık.

Bu duruşumuzu, bu hassasiyetimizi Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı dönemimizde de itina ile sürdürdük. Ülkemizin son 21 yılı yatırımlar açısından Cumhuriyet tarihimizin altın devri olarak kayıtlara geçmiştir. Hak özgürlükler, eğitim, savunma sanayi, ulaştırma, ticarete çok önemli başarılar yaşattık. Eser ve hizmet siyasetimizin nişanelerine zaten şahitlik ediyorsunuz. Yol, köprü, hastane, okullara varıncaya kadar 81 vilayetimizin tamamı büyük dönüşüme sahne oldu.

İstanbul ise çok farklı bir seviyeyi yakaladı. Asrın projesi Marmaray'ı kim yaptı? Avrasya'yı kim yaptı? Yavuz Sultan Köprüsü'nü kim yaptı? Çamlıca Kulesi'nden hızlı tren ve metro hatlarına pek çok muazzam yatırımı şehrimize biz kazandırmadık mı?"