Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika CANLI | Son dakika: CHP lideri Kılıçdaroğlu'ndan Altay tankı iddiaları! Deniz Baykal açıklaması
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Sözlerine "Son günlerde garip bir tartışma var" diye başlayan CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Önce kendi ailemize seslenmek zorundayız. Bunu herkesin bilmesi lazım. Mustafa Kemal Atatürk'ten bu yana CHP'de genel başkanlık yapmış herkesin başımızın üstünde yeri vardır. Türkiye'nin bu kadar derdi varken, bu kadar büyük rezaletler yaşanırken, olayı başka bir tartışma atmosferine çekmek hem partiye ihanettir, hem Türkiye'ye ihanettir Zaten iktidar simsiyah. Yozlaşmış bir yönetim var. Oyumuzu kime verelim, CHP. CHP de onlar gibi..." Hayır efendim. CHP tertemiz bir partidir. Verilmeyecek hiçbir hesabımız yoktur" ifadelerini kullandı.

        REKLAM

        "BU MUDUR ADALET?"

        Milletvekilliği düşürülen ve hapis cezası verilen ancak daha sonra Anayasa Mahkemesi'nin "tahliye kararı" verdiği Ömer Faruk Gergerlioğlu hakkında konuşan CHP lideri, "Ömer Faruk Gergerlioğlu bir tweeti paylaştı diye, evinden ayakkabısını giymesine fırsat verilmeden karakola götürüldü. AYM bir karar aldı, 'serbest bırakın' dedi. Ama hala içeride. Bu mudur adalet?" dedi.

        10 bin dolar alan siyasetçi tartışmasına değinen CHP lideri, "Hala rüşvet alan adamı saklıyorsunuz isim vermiyorsunuz. Eğer rüşvet alan birisini koruyorsan sen de onun bir parçasısın zaten. Bahçeli de onun bir parçası. Onun da söylemesi lazım. Biz diyoruz ki "Kim bu her ay 10 bin dolar alan siyasetçi" açıklayın kardeşim" diye konuştu.

        "Boğaziçi Üniversitesi sanki onun özel hapishanesi" diyen Kılıçdaroğlu, "Öğrenci istemiyor, akademisyen istemiyor, çalışanlar istemiyor. Beyfendi içeride 'özgürüm' diyor. Kendi hapishaneni kendin yaptın. Böyle bir akademisyen olabilir mi? Özgürlüğü, bilimi, adaleti savunacak. Bir kişinin talimatıyla hareket ediyor. Bir kişinin talimatıyla hareket ediyorsa o akademisyen değildir" ifadelerini kullandı.

        TASARRUF GENELGESİ ELEŞTİRİSİ

        Tasarruf genelgesi hakkında eleştirilerini sıralayan CHP lideri Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve Otluk Sarayı'nın fotoğraflarını göstererek, "Ben hariç diyor. Sen örnek olacaksın, örnek olmuyorsun. Lüks hayat, şatafat, yolsuzluk var, lağım patlamış israfa devam ediyorlar. Ben haram ve günahı işlemeye devam edeceğim diyor. AK Parti'ye oy veren kardeşlerime seslenmek isterim; israf haramsa, günahsa ve sen hala oy veriyorsan sen de günah işliyorsun" dedi.

        Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

        "Türk Lirası döviz karşısında eriyor mu, eriyor. Bunlar ne diyor; 'Biz yerliyiz ve milliyiz' diyorlar. Türk Lirası değerini kaybediyorsa bir sorun vardır. Faizler artıyor mu, artıyor. Büyük iktisatçı 'Faiz sebep, enflasyon sonuçtur' diyordu. Faizi sıfır yap, enflasyon sıfır olsun. İşsizlik artıyor mu, artıyor. Yoksulluk artıyor mu, artıyor. Yolsuzluklar artıyor mu, herkes biliyor. Fiyatlar artıyor mu, artıyor. En ağır vergi enflasyon vergisi. Şimdi tüm fiyatlar artıyor. Sonbaharda, kışın ne olacak? Kendisine yazlık saray yapıyor, millet açlıktan ölüyor umurunda değil. Haramilerin iktidarı var, beraber değiştireceğiz. 19 yıldır ülkeyi getirdikleri tablo bu.

        128 milyar doları ne yaptınız diye sorduk, kime satıldığı belli değil. 15 Temmuz şehit ve gazilerinin paralarına çöktüler. Beşiktaş'taki terör saldırısı sonrası toplanan paralara çöktüler. TEKEL'i sattılar, fabrikaları sattılar, barajları sattılar, arazileri sattılar, kupon arsaları sattılar, bankaları sattılar. Hayırsız bir evladın babadan kalma mirasını nasıl sattıysa aynısını görüyoruz. Şimdi geriye dönüp 'para yok' diyorlar. Her şeyi sattın. Şimdi sıra TEİAŞ'ı satmaya geldi. En karlı şirketlerden birisi, satacak yer kalmadı."

        ALTAY TANKI TARTIŞMASI

        Sakarya'daki tank-palet fabrikasında üretilmesi planlanan Altay tankı hakkında konuşan Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

        "Hayatımda bu kadar, 180 derece farklı şeyler söyleyen kişiyle karşılaşıyorum. Ne demek tank-palet fabrikası, niçin üzerinde bu kadar duruyoruz. Türkiye'nin tank yapma kapasitesi var. 2007 yılında Türkiye düğmeye basıyor, 495 milyon dolara anlaşılıyor.. Bir firma ile sözleşme imzalanıyor. MKE ile tankın topu için imza atılıyor. Tankın zırhı Roketsan ile protokol tamam. Atış kontrol sistemleri için ASELSAN'la anlaşma yapılıyor. Arifiye'de tank-palet fabrikasında yapılması için anlaşma yapılıyor. 2007'de ilk ihale yapılıyor 6,5 yıl sonra 5 Altay tankı üretiliyor. Üretildi ama bu tanklar ordunun istediği niteliğe sahip mi değil mi? Şereflikoçhisar'a götürülüyor, hepsi başarılı. Türkiye seri üretime başlayacak noktaya geliyor 2014 yılında. Ama Erdoğan bunu istemiyor. Tank üretilmesini istemiyor. Ne yapıyor, 'yeni ihale açacağım' diyor. 'BMC'ye Ethem Sancak'a vereceğim' diyor. Olağanüstü teşvikleri olan bir karar çıkarıyor, ama yapamıyor. Talip Öztürk'le ihaleyi alıyorlar. 'Param yok' diyor 'Katarlılar var' diyor. Ama Katarlılar 5 kuruş bile vermiyor. 2018'de BMC'ye 'Sen kazandın, gel al' diyorlar. Ortada tank yok. Bu temel bir milli güvenlik sorunudur. Türkiye Cumhuriyeti'ne tank yaptırmama girişimidir. Bunun bir numaralı aktörü Recep Tayyip Erdoğan, iki numaralı aktörü Devlet Bahçeli'dir. Şimdi Tosyalı'ya hisseleri sattılar. Hayatımda Türkiye'ye bu kadar çok zarar verecek olaya ilk kez tanık oluyoruz.

        Bir ülkenin tank üretmemesi için özel çaba harcamak ne demektir, özel güçlere teslim olmak demektir. Ağrıma giden, Milli Savunma Bakanı'nın bütün bu olaylara tanık olması ve sesini çıkarmamasıdır. Bizim iktidara ihtiyacımız var, şanlı ordumuza bu fabrikayı teslim edeceğiz. Erdoğan'a sesleniyorum; 'Eğer yürekli ve namuslu birisiysen, benim önüme kim yalan söylüyor kim söylemiyor istediğin televizyona çıkalım tartışalım. Türkiye Cumhuriyeti devletine tank ürettirmemek ne demektir, vatana ihanet demektir. Biliyorum yine tazminat davası açacak, dava açacağına karşıma çık."

        "İKTİDARA GELDİĞİMİZDE..."

        CHP lideri Kılıçdaroğlu, iktidara gelmeleri durumunda yapacaklarını şöyle sıraladı:

        "Faize karşıyız diyorlar, faizciliğin ağalığını yapıyorlar. Bunu bitireceğim. Hiç kimse beni, ailemi ve çocuklarım dolayısıyla tehdit etmeye cesaret bile edemeyecek. Herkes bilecek ki, Türkiye Cumhuriyeti devletini namuslu insanlar yönetiyor diyecek. İktidar olduğumuzda hiç kimse iktidarı eleştirdi diye hapse atılmayacak, tutuklanmayacak. Devlette liyakatı egemen kılacağız. Tüm devlet ihaleleri şeffaf olacak. Bu 5'li çete olayına da son vereceğiz. Devleti kim kazıklayamaz. Herkesin alın terine saygı gösteririm. Birinci görevimiz, vatandaştan toplanan paraların üretime harcanmasıdır. Önce işsizlik ve yoksullukla mücadele edeceğiz. İktidar olduğumuzda o sarayı üniversiteye vereceğim, bilim yuvası olacak. O uçan saraylar, yazlık-kışlık saraylar, saray edebiyatını bitireceğim. Millete örnek ol.

        Kamudan emekli olduktan sonra bir derneğe başkan oldum. Vatandaşın Vergisini Koruma Derneği'ydi. Başkanlık yaptım, raporlar yazdım. O verginin üretim, yiyecek, okul, hastane olarak dönmesi lazım. Kim kul hakkı yiyorsa hesabını soracağım. TBMM'nin itibarını yeniden sağlayacağız. Siyasi ahlak kanunu gelecek. Bu uyuşturucu baronlarını bu ülkeden söküp atacağız."

        Şurada Paylaş!
        Yazı Boyutu

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ

        Habertürk Anasayfa