Birleşmiş Milletler: Belçika sömürgeci geçmişi nedeniyle özür dilemeli
Belçika hükümeti tarafından ülkedeki Afrika kökenlilerin haklarını incelemek üzere çağrılan "Birleşmiş Milletler (BM) Afrika Kökenli İnsanlar Uzmanları Grubu", 8 günlük çalışmanın ardından ara bulguları açıkladı. BM uzmanları, "Belçika, tarihindeki karanlık geçmişiyle yüzleşmek zorunda" açıklamasını yaptı.
#resim#612085#- Getty Images
Belçika hükümeti tarafından ülkedeki Afrika kökenlilerin haklarını incelemek üzere çağrılan "Birleşmiş Milletler (BM) Afrika Kökenli İnsanlar Uzmanları Grubu", 8 günlük çalışmanın ardından ara bulguları açıkladı. BM uzmanları, "Belçika, tarihindeki karanlık geçmişiyle yüzleşmek zorunda" açıklamasını yaptı.
BM heyetine göre, Afrika kökenlilere yönelik ayrımcılık, Belçika'da günümüze dek süregelen bir durum. Ülkenin geçmişindeki karanlık noktalar ve işlediği suçlardan dolayı özür dilemesi gerektiğini vurgulayan BM uzmanları, "Sadece özür de yetmez" dedi.
Buna göre Belçika, sömürgecilik konusunu toplumda tartışmaya açmalı ve geçmişiyle yüzleşmeli.
Heyet, Tervuren'deki Afrika Müzesi'ne de eleştirdi. Müzenin hala sömürgecilik döneminden izler barındırdığına dikkati çekildi.
BM uzmanlarına göre Belçika, 1885 - 1960 yılları arasında elinde tuttuğu eski sömürgeler konusunda hiçbir zaman kapsamlı bir özür dilemedi.
Kongo Başbakanı Lumumba'nın öldürülmesi
1885-1908 yılları arasında Kral 2. Leopold'un özel alanı sayılan Kongo'da, her iki kişiden biri, baskı ve zulüm sonucu hayatını kaybetti.
Bu Afrika ülkesi 1908-1960 yılları arasında Belçika devletinin sömürgesi oldu. BM heyeti, Belçika'nın Kongo'da uyguladığı "Kauçuk politikası"nı da eleştiriyor.
Belçika'nın uyguladığı politika çerçevesinde yeterli kauçuk üretimi kotasını dolduramayan Kongolular, elleri kesilerek cezalandırılmıştı.
BM uzmanlar grubu, "Kongo'daki vahşeti simgelediği gerekçesiyle" Kral 2. Leopold'un heykellerine de karşı çıktı.
Belçika, 2002 yılında Guy Verhofstadt'ın başbakanlığı döneminde Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde Patrice Lumumba'nın öldürülmesi nedeniyle özür dilemişti.
Flamanca yayımlanan De Standaard gazetesine göre, Belçika hükümeti, Kongo'nun bağımsızlığı için mücadele eden Lumumba'nın öldürülmesinde "vicdani sorumluluğu bulunduğunu" kabul etti.
Lumumba, Kongo'nun Belçika'dan ayrılarak bağımsızlığını ilan ettiği 23 Haziran 1960'ta ilk hükümeti kurdu. Başbakanlık koltuğuna oturan Lumumba, Belçika'nın Katanga bölgesindeki faaliyetleri nedeniyle Sovyetler Birliği'nden destek istedi.
Eylül ayında Cumhurbaşkanı Joseph Kasavubu tarafından yasallığı tartışmalı biçimde görevden alınan Lumumba, Albay Joseph Mobutu öncülüğündeki askeri darbe sonrası tutuklandı.
Askeri darbenin, Cumhurbaşkanı Kasavubu tarafından desteklendiği ortaya çıktı. Darbeciler tarafından ağır işkenceye maruz bırakıldığını belirten Lumumba, Cumhurbaşkanı Kasavubu ve Albay Mobutu'nun emriyle başkent Kinşasa'daki bir hapishaneden alınarak, Belçika güdümündeki can düşmanı Moşse Tshombe'nin kontrolünde bulunan Katanda bölgesine gönderildi.
Lumamba, aynı gün iki arkadaşı ile birlikte kurşuna dizildi. ABD hükümeti de, Amerikan Haber Alma Teşkilatı (CIA) aracılığıyla Lumamba karşıtlarına mali ve politik yardımda bulunduklarını açıkladı.
Ruanda soykırımı için eski hükümet özür dilemişti
Guy Verhofstadt hükümeti, 1994 yılında 800 bin civarında Tutsi ve ılımlı Hutu'nun, aşırılık yanlısı Hutular tarafından katledildiği Ruanda soykırımı nedeniyle de Ruanda hükümeti ve halkından özür dilemişti.
Başta eski Dışişleri Bakanı Louis Michel olmak üzere, birçok Belçikalı politikacı eski sömürgelerdeki olaylar nedeniyle bireysel olarak özür dilese de, resmi olarak Belçika kapsamlı bir özürden hep kaçındı.
Başbakan Charles Michel, BM uzmanları tarafından yapılan çağrıya henüz cevap vermedi. BM heyeti, Belçika'daki Afrika kökenlilerle ilgili nihai raporu Eylül 2019'da tamamlayarak hükümete sunacak.