Beyne buz kıracağı ile müdahale edilen tıp tarihinin en dehşet verici uygulaması: Lobotomi
İlk kez 1935 yılında ortaya atılan lobotomi, iyileşmeyeceği düşünülen hastalara uygulanıyordu. İşlem; kişide hastalığa neden olan beyin sinirlerini kesmeyi içeriyordu; ilerleyen yıllarda uygulama farklı şekillerde yorumlandı ve en sonunda beyne, buz kıracağı ile müdahale edilmeye başlandı.
- 1
Tıp tarihinin en büyük lekelerinden biri olan lobotomi uygulaması ilk kez 1935 yılında Portekizli nörolog Antonia Moniz tarafından gerçekleştirildi. Doktor, bir hastanın kafatasına delikler açtı, ön kortekse sinirleri kesmek için alkol döktü ve ardından beynin bazı kısımlarını içi boş iğnelerle deldi.
Önceleri "lökotomi" olarak adlandırılan bu prosedür, başta depresyon ve şizofreni olmak üzere iyileşmeyeceğine inanılan hastalar için uygulanıyordu.
Modern çağda bu uygulamanın ne kadar barbarca olduğunu biliyoruz ancak işler o zaman öyle değildi ve Doktor Moniz, 'tıpta çığır açan' yeni yöntemiyle Nobel ödülü bile aldı. Birçok zümre tarafından ödülün geri alınmasına dair çağrı yapıldı ancak hiç kimse bu konu hakkında bir şey yapmadı ve prosedür giderek daha da yaygın hale geldi.
- 2
Lobotomi uygulaması bu kez de İsviçreli nörolog Gottlieb Burckhardt tarafından uygulanmaya başlandı.
Meslektaşları onun eleştirse de Burckhardt, ameliyatın ardından hastaların sakinleştiğini iddia etti. Bu sakinliğin hastaların zombi benzeri hareketleri, kendi başlarına konuşamamaları veya düşünememelerinden kaynaklanıyordu. Ancak iş giderek raydan çıkıyordu; o dönemin popülerlik kazanan uygulaması birçok doktorun ilgisini çekiyordu.
ABD'li nöropsikiyatrist Walter Freeman, Moniz'in çalışmalarından etkilendi ve kendisi de deney yapmaya karar verdi. Freeman, akıl hastalığının aşırı aktif duygulardan kaynaklandığına ve eğer beyin kesilirse bu duyguları etkili bir şekilde keseceğine inanıyordu.
- 3
Freeman, kadavralar üzerinde birkaç hafta çalıştıktan sonra ABD'deki ilk frontal lobotomiyi, kaygı ve depresyondan muzdarip olduğuna inanılan Kansaslı bir ev hanımı olan 63 yaşındaki Alice Hood Hammatt üzerinde gerçekleştirdi.
Freeman, Hammatt'ın kafatasının sol ve sağ ön lobları üzerinde delikler açtı. Daha sonra sol taraftaki delikten beynin açıkta kalan kısmına bir lökotom (dar bir şaft) yerleştirdi. Freeman, ameliyatı takip eden haftalarda, Hammatt'ın konvülsiyon geçirmesine rağmen operasyonun başarılı olduğunu açıkladı. Hammatt, hayatının son yıllarını akıl hastanelerinden uzakta geçirmeyi başarmasına rağmen ameliyattan beş yıl sonra öldü.
Konvülsiyon: Halk arasında havale ve nöbet olarak bilinen konvülsiyon, enfeksiyon, yüksek ateş ve beyin travması gibi sebeplerin beyinde bulunan sinir hücrelerinde yarattığı anormal aktiviteler sonucu ortaya çıkan sallanma ve uzuv hareketleri ile karakterize istemsiz kasılmalardır.
-
- 4
Bu sözde başarı Freeman'ın yeni bir plan yapmasına neden oldu. Bir kişinin kafatasına delik açmaktan daha hızlı ve daha az karmaşık bir lobotomi tasarlamak istiyordu. Böylece beyne erişmenin kolay bir yolunu arayarak kadavralar üzerinde deneyler yapmaya geri döndü. Mutfağında bulduğu bir aleti kullandı: buz kıracağı.
Freeman, göz yuvalarından beyne giren buz kıracağını kullanarak beyne kolaylıkla ulaşabileceğini fark etti; beyin ameliyatının bu radikal invazif biçimini "transorbital lobotomi" olarak adlandırdı, ancak daha yaygın olarak "buz kıracağı lobotomi" olarak bilinmeye başlandı.
Buz kıracağı lobotomisi şu şekildeydi; ilk olarak, hasta elektroşokla bilinçsiz hale getirildi ya da sadece lokal anestezi uygulandı.
Daha sonra buz kıracağı benzeri alet hastanın göz küresinin üzerine yerleştirildi. Bir çekiç kullanılarak, buz kıracağı gözün üzerindeki ince kemiğe çakıldı ve alet, beynin ön loblarındaki prefrontal korteksle olan bağlantıları kesmek için ileri geri oynatıldı.
- 5
Operasyon yaklaşık 10 dakika içinde tamamlandı ve vakaların en az üçte birinde hastalar çocuksu davranışlar sergileyerek uyumlu ve dilsiz hale geldi. Bu barbarca prosedür en az 490 kişinin ölümüne neden oldu ve binlerce insanı bitkisel hayata soktu.
Bu barbarca prosedür en az 490 kişinin ölümüne neden oldu ve binlerce insanı bitkisel hayata soktu. Ne yazık ki, akıl hastası olduğuna inanılan birçok kişi bu ameliyattan sonra daha 'uyumlu' hale gelince, ameliyatın başarılı olduğu düşünüldü.
Freeman'ın buz kıracağıyla lobotomilerine o kadar çok talep vardı ki, "gösteriyi" yola çıkardı, buz kıracağı ve çekicini de yanına alarak turneye çıktı. Yüzlerce hastane ve akıl hastanesini ziyaret etti.
- 6
Sonunda lobotominin dehşeti tıp camiasının saldırısına uğradı. 1970'lere gelindiğinde, lobotomileri "insanlık dışı" olduğu gerekçesiyle başta Rusya olmak üzere birçok ülke bu prosedürü tamamen yasakladı.
Lobotomi, tam bir kabus olan akıl hastanesine kapatılmaktan çok daha iyi bir seçenekti ve uzun yıllar, bu sebep nedeniyle popülerliğini korudu. Sonuç olarak; işlemin dehşet verici olduğu kabul edilene kadar birçok kişi geri dönülemez biçimde zarar gördü. 1936 ile 1951 yılları arasında dünya çapında 50 bin kadar lobotomi yapıldığına inanılıyor.
Kaynak: NZHerald
-