Alev olarak dönen kıvılcımlar!
Atatürk, Ord. Prof. Sadi Irmak'a Berlin'de öğrenciyken yolladığı telgrafta şöyle yazmış: "Sizi birer kıvılcım olarak gönderiyorum; alevler olarak geri dönmelisiniz"
Cumhuriyetin 94. yılını kutlarken Atatürk’ün bilim, teknoloji, eğitime verdiği önemi ve kadınların bu alanda aktif rol alması için yaptıklarını hasretle anıyoruz. HT Pazar'dan Beste Mutlu'nun haberi...
“Sizi birer kıvılcım olarak gönderiyorum; alevler olarak geri dönmelisiniz.”
Böyle yazıyordu Mustafa Kemal Atatürk’ün Sadi Irmak’a yolladığı telgrafta. Sadi, devlet bursuyla Berlin Üniversitesi’nde eğitim alacaktı. Lozan Anlaşması’ndan çıkmış yıkık dökük bir ülke için Avrupa’ya öğrenci göndermek büyük bir lüks gibi görünse de, vizyon sahibi bir lider, bilim ve teknolojinin Türkiye’yi, hatta insanlığı ileri taşıyacak en önemli unsur olduğunu bilir. Ord. Prof. Sadi Irmak ve ünlü matematikçi Cahit Arf, Atatürk’ün çaktığı kıvılcımlara sadece birer örnek.
“İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. Kabil midir ki, bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin?”
Bugün dünyanın her yerinde kadınlar iş hayatında ayrımcılığa uğrarken, 1930’larda Türk kadınları da eğitim için Avrupa’ya yollanmış. O dönemde kadınlara bu denli güvenilmesi ve destek verilmesi büyük bir gurur kaynağı. Avrupa’ya eğitime yollanan kadınlarımız Türkiye’ye ışık olarak dönmüşler. Türkiye’nin ilk kadın kimyageri ve Marie Curie’nin öğrencisi Remziye Hisar, 1936 Berlin Olimpiyatları’na katılan tek kadın ve Toroslar’da yaptığı kazı sonucu kültür mirasımız Hitit Kalesi’ni ortaya çıkaran Halet Çambel, Türkiye’nin ilk kadın gökbilimcisi ve İstanbul Üniversitesi’nin ilk kadın dekanı Nüzhet Gökdoğan, ilk Türk kadın tıp profesörü ve Ankara’da patoloji laboratuvarı kuran Kamile Şevki Mutlu, ilk Türk kadın avukat ve kadın hakları savunucusu Süreyya Ağaoğlu akla gelen birkaç isim. İsviçre, kadınlarına ta 1971’de seçme ve seçilme hakkı vermişken Türk kadınlarının bu hakkı 1934’te kazanması Atatürk’ün vizyonunun bizi dünya standartlarında ön plana çıkardığını gösteriyor.
“Dünya’da her şey için, medeniyet için, hayat için, muvaffakiyet için en hakiki mürşit ilimdir, fendir. İlim ve fennin haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, dalâlettir.”
Atatürk’ün bilime verdiği önem, sadece verilen burslardan ibaret değil. Zaten hayat hikâyesine bakınca hemen anlaşılıyor: Yazdığı geometri kitabı, kurduğu Yüksek Ziraat Enstitüsü, Türk Dil Kurumu, Türk Hava Kurumu, Maden Tetkik Arama Enstitüsü... Yani Atatürk’ün bu kadar sevilip sayılması sadece özel günlerde paylaştığımız ikonik sözlerine dayanmıyor, yaptıkları söylediklerini bire bir destekliyor. Kaç devlet adamı için bunu söyleyebiliriz?
“Öğretmenler; yeni nesli, Cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcilerini, sizler yetiştireceksiniz ve yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır...”
Bir ülkeyi baştan aşağı yeniden inşa etmek sadece yurtdışına öğrenci göndermek ve enstitü kurmakla olmaz. Sağlam bir eğitim sistemi oturtmak gerekir. Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra medreseler kaldırıldı, okuma yazma oranını artırmak için Latin harfleri kabul edildi, ilkokul eğitimi devlet eliyle zorunlu ve parasız hale getirildi, Millet Mektepleri’nin açılışıyla Atatürk’e Başöğretmenlik unvanı verildi.
Bu yüzden şaşırtıcı değildir ki bilim alanında başarı elde etmiş çoğu Türk, Atatürk’e minnet duyuyor. Çünkü onun ilkelerini temel alan Türkiye Cumhuriyeti’nin verdiği imkânlar sayesinde sıkı bir bilim eğitimi almak, dünya standartlarında ülkemizi temsil edebilmek mümkün oluyor. Bunun en yakın zamandaki örneği 2015 Nobel Kimya Ödülü’nü kazanan Aziz Sancar. Sancar, “Nobel, Cumhuriyet ve Atatürk sayesinde kazanıldı” diyerek ödül madalyasını Anıtkabir’e bağışlamıştı. Ön plana çıkan ve ilham kaynağı olan diğer bir isim, Prof. Türkan Saylan. Saylan, sadece cüzzam alanındaki çalışmalarıyla değil, aynı zamanda eğitim, laiklik ve kadın hakları için verdiği savaş ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’yle yaptığı çalışmalarla anılıyor. Bu yazıda değinmediğim, bilime ve eğitime hayatını adamış kim bilir daha kaç isim var.
DENEYLER BİZİ BEKLER
Cumhuriyetin yetiştirdiği pek çok bilim insanı bugün dünyanın dört bir yanında Türkiye’yi temsil ediyor. Eğer içiniz ümitle dolsun istiyorsanız, MIT Media Lab’de kendi araştırma grubunu yöneten Prof. Canan Dağdeviren’in geçen hafta sosyal medyada başlattığı #deneylerbizibekler’e göz atmanızı öneririm. 200’ü aşkın öğrenci, deney yaparken çektikleri fotoğrafları Twitter’da paylaştılar. Teknoloji, Türk araştırmacıları bu hashtag altında birleştirdi. Gelecek nesil bilim insanları yetişmeye devam ediyor! İleride ders kitaplarımızı Türk bilim insanlarının çalışmaları süslese ne kadar güzel olurdu.
EĞİTİM SİSTEMİNİN GELECEĞİ İÇİN ENDİŞE BULUTLARI
Yazının başında “hasretle” anıyoruz demiştim. Çünkü şu anda pek çok insan, Türk sınav sistemindeki belirsizlikler ve müfredatta bilimsel eğitimin arka plana düşmesinden oldukça endişeli. Bundan 5 yıl sonra ilkokula başlayan öğrencileri nasıl bir eğitim bekleyecek? Bilimle uğraşan çoğu insan din özgürlüğünü desteklediği gibi, dindar pek çok insan da sıkı bir bilim eğitimi alma imkânı olsun istiyor. Yapılan değişiklikler yüzünden bilim eğitimi kalitesi dünya standartlarının altına düşünce, din veya politik görüşlerden bağımsız olarak herkes olumsuz etkilenecek. Beyin göçü lise sonrası, üniversite seviyesi için gittikçe yaygınlaşıyor.
BİLİME YOLCULUK
Öğretmenlere her zamankinden fazla rol düşüyor. Burada faydalı bir kaynak olarak fizik öğretmeni Ayşenur Özdemir’in gönüllü yürüttüğü “Bilime Yolculuk” projesini örnek göstermek istiyorum. Milli Eğitim Bakanlığı Bilgi- İşlem dairesinin desteğiyle internet ortamında verilen e-konferanslarda CERN, Harvard, NASA gibi dünya çapında kuruluşlarda araştırma yapan Türkler ile ilkokul ve lise öğrencileri buluşuyor. Ayrıca sadece öğretmenlere özel konferanslar da yapılıyor. bilimyolculari. com’dan bu konferanslara ücretsiz olarak kayıt yaptırabilirsiniz. Öğrencilerle oturumlara canlı olarak katılmanız için tek gereksinim bir bilgisayar ve internet bağlantısı.