Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Bilgi Yaşam Zona hastalığı nasıl oluşur, bulaşıcı mıdır? Tedavi yöntemleri nelerdir?

        Zona (gece yanığı), vücudun herhangi bir yerinde oluşabilen viral bir enfeksiyondur. Bu hastalığın nasıl meydana geldiğine ve tedavi yöntemlerine bakalım.

        Zona hastalığı, varicella zoster virüsünün cildi ve sinirleri etkileyerek küçük kabarcıklar ve ağrılı deri döküntüleri oluşumuna neden olan viral enfeksiyondur. Zona, su çiçeği hastalığına da neden olan varicella-zoster virüsünden kaynaklanır.

        Daha önce su çiçeği hastalığı geçiren kişilerde bu virüs dorsal kök ganglionları olarak bilinen, omurilikte ağrı sinyallerinin iletilmesinden sorumlu duyusal sinir hücrelerinde inaktif şekilde yani uykuda kalır.

        REKLAM

        Vücutta uykuda olan varisella zoster virüsünün tekrar aktif olması ile ortaya çıkan ağrılı ve kabarcık şeklinde deri döküntüleri de zona hastalığı olarak adlandıırlır. Bu hastalık hem deriyi hem de sinirleri tutar.

        ZONA HASTALIĞI NEDEN OLUR?

        Zona hastalığı, su çiçeği virüsü olan Varicella-zoster'in, vücutta yıllarca inaktif kaldıktan sonra tekrar aktif hale gelmesiyle ortaya çıkan ağrılı bir sinir enfeksiyonudur. Bu hastalık genellikle vücudun tek bir tarafında döküntü ve kabarcıklarla kendini gösterir. Su çiçeği geçiren bireylerde bu virüs, omurilik ve beyin çevresinde hareketsiz bir şekilde kalabilir ve bağışıklık sistemi zayıfladığında aktifleşerek zona hastalığına yol açabilir.

        GELİŞMESİNE NEDEN OLABİLECEK FAKTÖRLER

        - 50 yaşın üzerinde olmak: Yaş ilerledikçe bağışıklık sistemi zayıflar ve virüsün yeniden aktif hale gelme olasılığı artar.

        - Zayıf bağışıklık sistemi: AIDS, kanser gibi hastalıklar bağışıklığı zayıflatarak zona riskini artırır.

        - Kemoterapi ve radyoterapi gibi kanser tedavileri: Bu tedaviler bağışıklık sistemini baskılayarak virüsün yeniden aktifleşmesine neden olabilir.

        - Kemik iliği nakli: Kemik iliği nakli sonrası kullanılan bağışıklık baskılayıcı ilaçlar zona riskini artırabilir.

        - Uzun süreli steroid kullanımı: Bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar zona riskini yükseltir.

        - Stres ve yorgunluk: Fiziksel veya duygusal stres, vücudun savunma mekanizmalarını zayıflatarak zona gelişimine zemin hazırlayabilir.

        REKLAM

        Bu faktörler, vücudun savunma sistemini zayıflatarak virüsün aktifleşmesine ve zona hastalığının ortaya çıkmasına neden olabilir.

        ZONA KOMPLİKASYONLARI NELERDİR?

        Zona (herpes zoster) pek çok komplikasyona neden olabilmektedir. En sık karşılaşılan komplikasyonlar şöyle sıralanabilir:

        - Bakteriyel enfeksiyon

        - Periferik sinir felci

        - Sağırlık

        - Göz komplikasyonları

        - Ensefalit, meningoensefalit

        - Guillain-Barré sendromu

        Bağışıklık sistemi baskılanmış/zayıflamış olan kişilerde (AIDS, kanser hastaları, bağışıklık sistemi baskılayıcı tedavi görenler.. gibi), zona (herpes zoster) enfeksiyonu hem daha sık hem daha şiddetli seyredebilmektedir. Komplikasyonlarına ise daha sık rastlanılmaktadır.

        ZONA BELİRTİLERİ NELERDİR?

        Zona hastalığı, genellikle vücudun tek bir tarafında görülen ağrılı ve döküntülü bir cilt enfeksiyonudur. Su çiçeği virüsünün yeniden aktif hale gelmesiyle oluşur ve sinirler boyunca ağrı ve döküntüler şeklinde kendini gösterir. Hastalık en çok bağışıklık sistemi zayıf bireylerde, yaşlılarda ve stres altındaki kişilerde görülür.

        REKLAM

        EN YAYGIN BELİRTİLER

        - Ağrı, yanma, uyuşma veya karıncalanma hissi: Ağrı, zona hastalığının ilk belirtisidir ve bu hisler genellikle döküntüler ortaya çıkmadan birkaç gün önce başlar.

        - Dokunmaya karşı hassasiyet: Cilt yüzeyi aşırı hassas olabilir ve hafif bir temas bile rahatsızlık verebilir.

        - Ağrıdan birkaç gün sonra başlayan kırmızı döküntüler: Genellikle vücudun sağ veya sol tarafında tek bir bölgede ortaya çıkar.

        - İçi sıvı dolu, kolay patlayan ve kabuklanan kabarcıklar: Bu kabarcıklar hızla kabuklanır ve iyileşmeye başlar.

        - Şiddetli kaşıntı: Döküntüler kaşıntıya neden olabilir ve bu durum hastalığın rahatsız edici etkilerini artırır.

        NADİR BELİRTİLER

        - Ateş

        - Baş ağrısı

        - Işığa duyarlılık

        - Yorgunluk

        REKLAM

        ZONA HASTALIĞI BULAŞICI MI?

        Zona hastalığı belirtileri virüsün neden olduğu bir cilt enfeksiyonudur. Bu hastalık genellikle 50 yaşından büyük insanlarda görülür ve özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde daha sık görülür. Zona hastalığının bulaşıcı olup olmadığı konusunda bazı yanlış anlamalar var. Zona hastalığı doğrudan bir kişiden diğerine bulaşmaz.

        Ancak zona olan bir kişiyle temas halinde olan kişiler suçiçeği geçirmemiş veya aşılanmamışsa suçiçeği virüsüne maruz kalabilir. Suçiçeği geçiren kişilerde virüs vücudun sinir sistemine yerleşebilir ve yıllar sonra zona olarak tekrar ortaya çıkabilir. Zona hastalığı için aşı mevcuttur ve bu aşı suçiçeği geçirmemiş veya aşılanmamış kişilerin enfeksiyondan korunmasına yardımcı olabilir. Ayrıca zona olan kişilerin temas ettiği insanlar antiviral ilaçlarla tedavi edilebilir.

        ZONA HASTALIĞININ TEDAVİSİ VAR MI?

        Zona hastalığında erken tanı ve tedavi çok büyük önem taşımaktadır. Zona tedavisi semptomları ve şiddetini baskılamaya ve azaltmaya yöneliktir. Bu yüzden döküntülerin ortaya çıkmasından itibaren ilk 72 saat içerisinde mutlaka antiviral ajan başlanır, yangısal sinir değişikliklerini düzeltmek için B vitamini kompleksleri, yaralar için lokal yara bakım kremleri ve ağrılar için de ağrı kesiciler uygulanır. İstirahat ve iyi beslenme de hastalığın bir an önce bitmesine yardımcı olur.

        ZONA HASTALIĞINDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

        - Döküntülü yara bölgesini kuru ve temiz tutmaya özen gösterin.

        - Virüsün başkalarına bulaşmasını engellemek için mümkünse döküntü bölgesini örtün. Ancak örtünün deriye yapışmamasına dikkat edin.

        - Kabarcıkların üzerine antibiyotik kremler sürmemeye dikkat edin, çünkü bu iyileşme sürecini yavaşlatabilir.

        - Kızarmış ve hassaslaşmış bölgeyi kaşımamaya özen gösterin. Tırnaklarınızı kullanarak çizmemek önemlidir, çünkü bu kabarcıkların yayılmasına, enfeksiyona ve yara izlerinin oluşmasına neden olabilir.

        - Banyo veya duştan sonra yara bölgesini temiz bir havluyla nazikçe kurulayın. Yarayı ovma veya kaşıma işlemlerinden kaçının.

        - Kişisel havlunuzu başkalarıyla paylaşmaktan kaçının.

        - Pamuklu giysiler tercih edin. Sentetik malzemelerin cilde tahriş edici olabileceğini unutmayın.

        - Soğuk uygulamalar ve duşlar rahatlatıcı olabilir. Ancak buz paketini doğrudan yara bölgesine temas ettirmemeye özen gösterin. Onu bir bez veya havluyla sarmak ve yara bölgesinin üzerine yerleştirmek daha iyidir.

        - Suçiçeği aşısı olmamış, bağışıklığı düşük hamile kadınlar, bağışıklık sistemi zayıf olanlar ve bir aylıktan küçük bebeklerle temas etmekten kaçının.

        - Giysilerinizi paylaşmayın.

        - Temas sporlarından kaçının.

        - Ellerinizi sık sık yıkayarak hijyen kurallarına dikkat edin. Bu, enfeksiyon riskini azaltmaya yardımcı olacaktır.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa