HT Gastro
Stil

10 günde telefon bağımlılığını yenebilir misiniz?

Finlandiyalı bir öğretmen, 10 günde telefon bağımlılığını ortadan kaldıran bir yöntem geliştirdi. Geliştirdiği bu yöntem sadece çocuklar da değil yetişkinlerde de işe yarıyor.

Giriş: 22.12.2025 - 11:23 Güncelleme: 22.12.2025 - 12:28
Haberler Stil 10 günde telefon bağımlılığını yenebilir misiniz?

Telefonunuzu sürekli kontrol mü ediyorsunuz? Ve etmemek için kendinizle sürekli mücadeleye mi giriyorsunuz?

Finlandiyalı bir öğretmenin bulduğu işe yarayan bir yöntem, dürtülerinizi kontrol altına almanızı sağlayarak sürekli telefona bakma döngünüzü bozuyor. Aslında telefon dopamin döngüsünü bozuyor. Yani dopamin döngüsündeki bozukluğu telefona olan davranışsal bağımlılığımız ortaya çıkarıyor. Davranışlarımızı kontrol edersek sorun çözülecek gibi görünüyor.

Elbette bu bilimsel bir çalışma değil. Bir öğretmenin öğrencileri ve ebeveynleri üzerinde yaptığı, şaşırtıcı bir biçimde işe yaradığı için sosyal medyada geniş yankı bulmuş bir çalışma. Tehlikeli bir durum içermiyor. Akılcı ve çözüme yönelik bir method olduğu için denemesi bedava.

Gelin 10 günde bağımlılıktan kurtulmanın 5 işe yarayan adımını öğretmenin ağzından detaylıca anlatalım…

1. adım oldukça basit: Telefonunuzu elinize almadan önce, buna neden ihtiyacınız olduğunu yüksek sesle söyleyin. Örneğin mesajlarımı kontrol edeceğim ya da bir iş için dosya arayacağım gibi… Yüksek sesle söylediğinizde, telefona gerçekten bakmak zorunda değilseniz, beyniniz yaptığı saçmalığı yakalıyor. Öğrenciler bu yöntemle 3. günün sonunda amaçsızca yani “sırf öylesine bakmak için” telefona uzanmaktan vazgeçtiler. Zihinleri duruma uyandı.

2. adım: 10 saniyelik duraklama kuralını uygulayın. Eliniz ekrana uzandığında durun ve siyah ekrana bakın, yüksek sesle ona kadar sayın. Eğer bekleyebiliyorsanız, kontrol sizdedir. Bekleyemiyorsanız, sinir sisteminiz kontrolü ele geçirmiştir. Bu duraklamaya en hızlı ve en güçlü tepkiyi veren çocuklar değil yetişkinler oldu. Birdenbire, bilinçsizce telefonlarına ne kadar sık dokunduklarını fark ettiler. Burada amaç harekete geçmeden bilinci devreye sokmak...

3. adım: Telefon en derinde kuralını uygulayın. Elinizde telefon yok. Masanızda da yok. Gözünüzün görmediği bir yerde. Örneğin sırt çantanızın ya da ceketinizin en derinlerinde. Ulaşmak efor istiyor. Finlandiya'da yapılan bir araştırmaya göre telefonu sadece 40-60 cm uzağa koymak bile sürekli telefonu kontrol etme sıklığını %37 azaltıyor. Çocuklar bu kurala uydukları 5. günün sonunda birkaç dakikada bir çantalarını karıştırıp telefona bakma dürtüsünden vazgeçtiler. Çünkü telefona ulaşmak için kat etmeleri gereken mesafe, dürtülerinden daha uzun hale geldi. Yani telefona ulaşmayı geciktirmek, dürtünün kontrol altına alınmasını sağladı.

4. adım gerçek bir dönüm noktası: 7. gün en katı kural devreye giriyor. Bir yerden bir yere geçerken telefonu üstünüzde taşımayın. Odadan odaya geçerken, evden markate giderken, iş yerinde asansör kullanırken, tuvalete girdiğinizde, merdivenlerde telefonunuz elinizde olmasın. Bu geciş evrelerinde telefonu yanınızda taşırsanız, öğretmenin deyimiyle, “geçiş tuzakları” na yakalanırsınız. Bunlar bağımlılığın doğduğu küçük sıkıntılı anlardır. O geçiş anlarını ekranla doldurmayı bıraktığınızda zihniniz yeniden açılır. Telefonu “geçiş bölgelerinden” uzaklaştırdığınızda, beyin boşluğu ekranla doldurmak yerine, düşünmeyi ve bilinci devreye sokar. Gerçekten harika!

5. adım: 10. gün test yapma zamanı. Çocuklar deneyden önce ve sonra kilit açma sayılarını karşılaştırdılar. Düşüş ne kadar? %52–65. 10 gün sonunda yetişkinler de oranlar aynı. Telefonla savaşmadan dürtüyü kontrol altına aldılar. Tüm günü şekillendiren küçük kararları yeniden düzenleyerek… Detoks yapmadılar. Mahrum kalmadılar. Sadece kontrol ettiler. İşte bundan sonra güdü üzerindeki kontrolünüz daha da güçlenerek gelişiyor.

Gerçekten mücadele ediyorsanız denemeye değer.

Bu içeriği paylaş
İLGİLİ İÇERİKLER