Sakarya'da deprem dirençli şehir için kentsel dönüşüme ağırlık verildi

- "Bütün binaları dönüştürerek dirençli şehir oluşturmak zorundayız"

Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, AA muhabirine, Marmara Depremi'nin üzerinden 25 yıl geçmesine rağmen acılarının hala taze olduğunu anlattı.

Ülkenin deprem kuşağında bulunduğunu, buna göre tedbir alınması gerektiğini belirten Alemdar, depremden sonra şehri yeniden imar etmeye, insanların geleceğini daha güvenli hale getirmeye özen gösterildiğini kaydetti.

Alemdar, acılar ve kayıplar unutulmasa da insanların hayatını devam ettirip umutla güvenle yaşaması gerektiğini vurgulayarak, "Dolayısıyla 1999 öncesinde yapılmış bütün binaların mutlaka değişmesi, dönüşmesi gerekiyor. Bu binaların o günkü şartlarda yapım standartlarının, betonunun, statiğinin, zeminlerinin uygun olmadığını hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla o günden kalan bütün binaları dönüştürerek dirençli şehir oluşturmak zorundayız." diye konuştu.

Sakarya'da geçmiş dönemde 30 yılda bir deprem yaşandığına dikkati çeken Alemdar, şöyle devam etti:

"Gündüz deprem olursa bugün ayakta zorla durmaya çalışan hasarlı ve deprem yaşamış bu binalarda çok daha büyük kayıplarımız olacak. Bu kayıpları yaşamamak için mutlaka bu binaların dönüşümünü ve dirençli hale getirilmesini hedefliyoruz. Bununla ilgili yaptığımız çalışmalara Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı'mız Sayın Murat Kurum destek verdi. Biz de bu çalışmayı başlattık. Bir daha depremleri yaşasak bile can kayıplarının olmasını arzu etmiyoruz. Dirençli şehirler oluşturmak istiyoruz çünkü 'Önce insan' diyoruz. İnsanımızı yaşatmak mecburiyetindeyiz. Binalarımızı en kısa sürede dönüştürerek dirençli hale getirmeliyiz."

Alemdar, tespit edilen yaklaşık 6 bin acil yıkılması gereken bina olduğunu aktararak, "Bu binaları bir an önce yıkarak dirençli şehirleri, güvenli binaları oluşturmak mecburiyetindeyiz." dedi.

- "Yatay mimariden taviz vermeyeceğiz"

Yatay mimariden kesinlikle taviz vermeyeceklerini vurgulayan Alemdar, "yeni yerleşim bölgesi" dedikleri Karaman, Korucuk ve Alandüzü tarafına doğru yaptıkları planlamalarda ise zemin sağlamlığının ve bina kalitesinin artırılması durumunda yüksek bina yapmanın sakıncasının olmadığını bildiklerini anlattı.

Alemdar, teknolojinin geliştiği, imkanların çoğaldığı, hesaplamaların çok net şekilde ortaya çıktığı son yüzyılda bilimsel çalışmalarla istendiği kadar bina yapılabileceğini belirterek, şunları söyledi:

"Yalnız bizdeki sorun şu; mülkiyet hakkı, anayasal hak. Vatandaşımız 100-200 metrekare arsasına geçmişte aile büyüklerinin yaptığı binaları yıktığında aynı imkanları elde edemiyor. Aynı binaları yapamıyor. Yıllarca çalışmış bir daire almış hemşehrimizin, o binada yaşarken bina yıkıldığında orada başka bina yapma şansı yok. Onlara da 'Devlet olarak nasıl imkan sağlarız, destek oluruz?' diye ortaya koyduğumuz çalışma var. Bu çalışma bittiğinde vatandaşımızla paylaşacağız. Mağdur etmeden bir an önce onların da mülkiyet hakkını göz önünde bulundurarak onlara sahip çıkacağız."

Kentsel dönüşümü ekonomik kayıpları azaltma adına milletin hakkını koruyarak yerinde yapmak istediklerinden bahseden Alemdar, yaklaşık 3 aydır Adapazarı'nın belli mahallelerinde yerinde tespitlerin, statik hesaplamaların ve karot almaların devam ettiğini dile getirdi.

Alemdar, bu çalışmalar belli seviyeye geldikten sonra o bölgede yaşayanlarla birebir görüşeceklerini aktararak, şöyle konuştu:

"Onların düşüncelerini alıp kendi hesaplarımızı, tespitlerimizi yaptıktan sonra kamuoyuyla paylaşacağız. Kimseye 'Hadi buradan çıkın.' ya da 'Burayı bize verin.' deme şansınız yok. Bu tamamen rıza, iyi niyet ve güven esaslı yapılmak mecburiyetindedir. Bununla ilgili depremsel çalışmaları, dirençli şehir oluşturmak için çalışmalarımızı başlattık. İnşallah önümüzdeki günlerde Sayın Bakanımıza yaptığımız tespitleri, ekonomik durumu ve şartları sunarak ondan aldığımız bilgileri de getirip şehrimizdeki hemşehrilerimizle paylaşacağız."