"Estetik kaygılarla yapılan obezite ameliyatı felakettir"
Prof. Dr. Hasan Özkan, son dönemde hafif şişman hastalara bile estetik kaygılarla obezite ameliyatı yapıldığına dikkat çekerek, bunun sonucunda uzun dönemde çok önemli komplikasyonlu sonuçlara varmaktayız" dedi.
Avrasya Gastroenteroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Hasan Özkan, son dönemde hafif şişman hastalara bile estetik kaygılarla obezite ameliyatı yapıldığına dikkati çekerek, "Estetik kaygılarla yapılan obezite ameliyatı (bariatrik cerrahi) felakettir. Bunun sonucunda uzun dönemde çok önemli komplikasyonlu sonuçlara varmaktayız" dedi.
DOĞAL AFET: OBEZİTE
Sağlık Bakanlığının yaptığı araştırmalara göre; Türkiye'deki obezite görülme oranının yüzde 30'a ulaştığına işaret eden Özkan, ülkede ortalama her üç kişiden birinin şişman olduğunu ifade etti. Obezite, şeker ve kalp hastalığı, fiziksel engeller ve aynı zamanda çeşitli kanserlere yol açtığı için "Doğal bir afet" olarak değerlendirildiğini vurgulayan Özkan, fiziksel aktivitede düşüş, sağlıksız beslenme ve stresli bir yaşamın, obeziteye neden olduğunun altını çizdi. Ticari çevrelerin reklamlarının da kişileri obeziteye açık hale getirdiğini savunan Özkan, sağlıksız endüstriyel gıda reklamlarının çocukluktan itibaren obeziteye zemin hazırladığını bildirdi.
Vücut kitle endeksi 40'ın üzerinde olan "ölümcül obez", vücut kitle endeksi 25-30 olan kişilere "fazla kilolu", 30-40 olanlara "şişman" ya da "fazla kilolu" dendiğini belirten Özkan, sözlerine şöyle devam etti:
"Peki ne yapmak gerekiyor? Vücut kitle endeksi 40'ın üzerinde olan, ölümcül obez olan kişiler, cerrahi müdahaleyi gerektiren kişilerdir. Bunlarda ölümcül sorunlar oluşmaktadır ya da ölümcül hastalıklar gelişmektedir. Hasta iki ya da üç defa diyet kontrolü yaptığı halde zayıflayamıyorsa bunlara gerekli tıbbi incelemelerin ardından tüp mide ameliyatları yapılmaktadır ama günümüzde öyle bir hava yaratılmıştır ki hafif şişman hasta bile estetik kaygılarla ameliyat yapılmaktadır. Estetik kaygılarla yapılan obezite ameliyatı (bariatrik cerrahi) felakettir. Bunun sonucunda uzun dönemde çok önemli komplikasyonlu sonuçlara varmaktayız."
Prof. Dr. Hasan Özkan, medyada 1-4 yıllık sürede verdikleri kiloları anlatan kişilerin haberlerine yer verildiğini, bu kişilerin 20 yıl sonra ise tekrar eski kilosunu almış olacaklarını söyledi. Ameliyatın tek çözüm olmadığına işaret eden Özkan, "Ameliyattan sonra gerekli diyet, egzersiz, yaşam koşullarını devam ettirmeniz gerekir" dedi.
PANKREAS KANSERİ RİSKİ
Tüp mide ameliyatlarından sonra görülen en önemli komplikasyonlardan birinin de pankreas kanseri olduğunun altını çizen Özkan, şöyle devam etti: "Obez olup da ameliyat olmuş bir hasta, 20 yıl sonra pankreas kanserine yakalanmış olarak karşınıza gelecek. Tüp mide ameliyatı masum bir ameliyat değil. Kısa sürede aşırı zayıflamak, kişide safra kesesi taşlarını oluşturacak, ardından da safra kesesi ameliyatı geçirecektir. Bariatrik cerrahinin, ölümcül obezler dışındaki hastalara yapılmaması gerekir.
Sağlık Bakanlığı, 'Toplumun 3'te 1'i obez' demiş. Türk toplumunun 24 milyonu obez ise 24 milyon kişiye ameliyat mı yapılacak? Bu olmayacak bir şey. Bu konuda gerekmeyen kişilere bariatrik cerrahi yapılmaması, tüp mide ameliyatları yapılmaması ve bu tür ameliyatın da tek çözüm olmadığı, ameliyattan sonra da eski hale dönmemesi için iyi takip ve tedavi hizmeti verilmesi konularında mutlaka vatandaşlarımız bilgilendirmeli. Halkımızın önce obez olmaması için gerekli önlemlerin alınması ve çocukluktan itibaren bu tarzda hayat şeklinin yerleştirilmesi gerekir. Egzersiz çok önemli."
"MİDE AKILSIZ BİR ORGAN DEĞİLDİR"
Prof. Dr. Özkan, midenin beyin gibi düşünüp kararlar alan bir organ olduğunu, mide ve bağırsaklarda 100 milyon sinir hücresi ve neron bulunduğunu kaydetti. Kişiler yemek yiyip yattığında, midenin gerekli emirleri alıp çalışmaya başladığını anlatan Özkan, şöyle konuştu: "Mide akılsız bir organ değildir. Tüp mide ameliyatında midenin yarıdan çoğunu aldığınız zaman, mide bu aklını kaybediyor. Vücudun dengesi kayboluyor. Mide sadece yeme organı değil. Midede vitaminler, mineraller, demir, kalsiyum vardır. Mide günde 2,5 litre salgı salar. Midenin yarıdan çoğu alındığında hep bu fonksiyonlar kaybolur. Hastalar nörolojik bozukluklarla karşımıza gelir, yürüyemez, yiyemez olur ve yatağa bağımlı hale gelir. Tüp mide ameliyatlarından sonra önemli sonuçlardan birisi de ölümdür. Buna çok sık rastlıyoruz. Birçok sebebi var ama en önemli sebebi bariatrik cerrahiyi yapan deneyimli bir merkez olması lazım."
Özkan, bariatrik cerrahinin asıl sonuçlarının 20 yıl sonra görülebileceğinin altını çizdi. Obezite ameliyatının "Estetik bir operasyon olmadığını" vurgulayan Özkan, "Bu kadar önemli komplikasyonları olan bir ameliyatın, toplum sağlığı olarak ortalama yüzde 30'u obez olan ülkemizde, masum bir şekilde lanse edilmesi yanlıştır" dedi.
