Türkiye’de 8 çocuktan biri astım hastası
Astım, kişinin yaşam kalitesini bozan bir hastalık. Üstelik modern yaşam, hastalığın artışına yol açan risklerle dolu. Kötü haber, çaba gösterilmeden yaşam kalitesini artırmanın mümkün olmadığı. İyi haberse tedavinin gereklerinin yerine getirilmesi halinde hastalıkla uyumlu yaşamanın mümkün olması...
Öksürük, hırıltılı solunum, nefes darlığı ve göğüste sıkışma belirtileriyle ortaya çıkan astım kronik bir hastalık. Atakları tetikleyen etkenlerden uzak durarak, doktorun tedavi planına sadık kalarak ve hastalık efsanelerine inanmayarak sağlıklı bir yaşam sürdürmek mümkün. Görülme sıklığı artıyor peki ne oluyor da kişi astım hastalığına aday hale geliyor? Astım akciğere hava taşıyan hava yollarının mikrobik olmayan müzmin iltihaplanması olarak tanımlanıyor. Toplumda görülme oranının oldukça yüksek olmasının yanında son yıllarda görülme sıklığı giderek artıyor ve artış hızının gelişmiş toplumlarda daha hızlı seyretmesi dikkat çekiyor. Astım hastalarının sayısında gözlenen artışın nedenlerine ilişkin görüşlerin başında, sosyo-ekonomik durum değişikliği ve çevre kirliliği geliyor. Çocukluk çağı astımlarının yaklaşık yüzde 70’inin erişkin çağa gelindiğinde kendiliğinden ortadan kaybolması hastalıkla ilgili olumlu bir gelişme olarak görülüyor. Gazete Habertürk'ten Ceyda Erenoğlu'nun haberine göre; Anadolu Sağlık Merkezi Göğüs Hastalıkları Uzmanları Dr. Hişam Alahdab ve Dr. Esra Sönmez, astım hakkındaki sağlık efsanelerine değiniyor ve bilimsel gerçekler hakkında bilgiler veriyor.
Amerika ve Avrupa’da yapılmış çalışmalar, ülkeler bazında değişkenlik göstermekle birlikte, astım görülme sıklığının, çocuklarda yüzde 2-15 erişkinlerdeyse yüzde 2-5 arasında dağılım gösterdiğini ortaya koyuyor. Türkiye’de astım görülme sıklığı açısından şehirler ve bölgeler arasında önemli farklılıklar bulunuyor. Kıyı kesimleri, şehirler, metropoller ve düşük sosyo-ekonomik yaşam koşullarında daha sık görülüyor. ağır kokular risk föktörü Soruna çocukluk çağında erkeklerde, erişkin dönemdeyse kadınlarda daha fazla rastlanıyor. Ülkemizde yapılan epidemiyoloijk çalışmalara göre astım sıklığı erişkinlerde yüzde 3.1-9.4, çocuklarda yüzde 2.8-9.8 olarak bildiriliyor. Bu veriler her 12-13 erişkinden ve 7-8 çocuktan birinin astım hastası olduğuna işaret ediyor. Yakınmalar tekrarlayıcı ve nöbetler halinde olurken, gece ortaya çıkması veya artış göstermesi sık rastlanan bir bulgu olarak değerlendiriliyor. Hafif yakınmaların kendiliğinden gerileyebilmesi mümkün olmakla birlikte alerjenler, ilaçlar, soğuk hava, tahriş edici ağır kokular ya da enfeksiyonlar bu yakınmaların tekrar ortaya çıkmasına neden olabiliyor.
ASTIM HASTASIYSANIZ...
* Sigara içmeyin. İçiyorsanız bırakmak için yardım alın.
* Hava kirliliği olmayan yaşam ortamlarını seçin.
* Alerjiniz olduğunu bildiğiniz önlenebilir alerjenlerden uzak durun.
* Güçlü kokuları evden uzak tutun. Parfümlü sabun, şampuan veya losyonlardan kaçının. Tütsü yakmayın.
* Yatak odanızdaki toz tutacak halı ve kilimleri, tüylü koltukları, minderleri ve fazla yastıkları kaldırın. Yatak takımlarınızı toz geçirmeyen nevresim takımlarıyla kaplayın. Çarşaf ve nevresim takımlarını sık sık çok sıcak suda yıkayıp güneşte kurutun.
* Pencereleri sık sık açın.
* Astım ilaçlarını doktorunuza danışmadan kesmeyin.
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
* Türkiye’deki yetişkin astımlı sayısı: 6 milyon
* Türkiye’deki tahmini çocuk astımlı sayısı: 1.5 milyon
* Sigaranın içindeki zehirli madde türlerinin sayısı: 4000
* Astımda tedavinin amacı semptomların kontrolü, kontrolün devamının sağlanıp atakların önlenmesi ve yaşam kalitesinin bozulmasının önüne geçilmesidir.
* Türkiye’de gençlerin 1/3’ü sigarayı denerken, bunların yarısı sigara bağımlısı olma riski taşıyor. Astımlı gençler için bu bağımlılık çok büyük bir tehlike anlamına geliyor.
