5 milyon kanseri engellemek mümkün!
Yarın, Dünya Kanser Günü. Kanseri tam anlamıyla yenmek, artık daha yakın bir hedef. Üstelik, kanseri önlemenin yolunu da daha iyi biliyoruz. Her 3 kanserden 1'ini engellemek mümkün. Bazı kanser türlerinde, tedavide başarı oranı yüzde 90'lara ulaşıyor. Uzmanlar, "Kansere karşı tarih yazmamız yakın" diyor
- 1
2011 yılından itibaren, kanserden ölümler, hastalık kaynaklı diğer ölümleri geçerek birinci sıraya oturmuş durumda. Dünya genelinde her yıl 14 milyonu aşkın kanser vakası görülüyor. Yine her yıl 8 milyondan fazla kişi kanserden ölü- yor. Bugünkü gibi devam etmesi halinde, sadece nüfus artışının etkisi ile 2030 yılında her yıl görü- len yeni kanser vakası sayısı 21.6 milyona ulaşacak. Ancak tablo vahim görünse de kanserin önlenmesi ve tedavisi noktasında pek çok iyi gelişme var.
- 2
"3’TE BİRİ ÖNLENEBİLİR"
Eski Dünya Kanser Kontrol Örgütü Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tezer Kutluk, “Her şeye rağmen bu artışı durdurabileceğimizi biliyoruz. Tüm kanserlerin 3’te 1’i önlenebilir” diyor: “Yapmamız gereken en önemli şey, tütünü kontrol edip tüketimini azaltmak. Bu yönde, hem ülkemizde hem de dünyada önemli adımlar atılıyor. Sağlıklı beslenme alışkanlıkları geliştirmek, kalori alımını uygun şekilde düzenlemek, kilo fazlalığı ve şişmanlıktan korunabilmek, fiziksel aktiviteyi düzenli hale getirmek gibi faktörler tüm kanserlerin görülme sıklığını üçte bir oranında azaltıyor. Bu mücadeyi iyi yapan ülkelerde bunun örneklerini görüyoruz. Günümüzde, kanser taramaları ile hastalığı erken dönemde tanımak ve tedavi başarısını ciddi oranda artırmak da mümkün.”
- 3
TARAMA HAYAT KURTARIYOR
Kanser taramaları; meme, serviks ve kalın bağırsak kanserlerinde önemli sonuçlar veriyor ve hayat kurtarıyor. Son yıllarda akciğer kanserine yönelik tarama stratejileri geliştirilmeye başlanması da çok önemli bir gelişme. Erken evre birçok kanser türünün tedavisinde, yaşam şansının yüzde 90’ları aşması sevindiriyor. Prof. Dr. Kutluk, “Yakın zamandaki başarılar da eklendiğinde, kanser tedavisinde tarih yazmaya doğru gidiliyor” ifadesini kullanıyor.
-
- 4
BAZI TÜRLERDE TEDAVİDE BAŞARI YÜZDE 90’I ZORLUYOR
Tüm kanserlerde tedavi başarıları rakamsal olarak değerlendirildiğinde, erişkin kanserlerinde başarının yüzde 70’lere, çocuk kanserlerinde yüzde 85’e kadar çıktığı belirtiliyor. 1960’lardan önce bu rakamların yüzde 20’nin altında olması, aradaki farkın büyüklüğünü göstermesi açısından önemli. Bunu; cerrahi, radyoterapi ve kemoterapide yaşanan gelişmelere borçlu olduğumuz kaydediliyor. Radyoloji-nükleer tıp, patoloji ve moleküler tanı yöntemlerindeki gelişmeler, hasta bakım kalitesinin artışı, sağlık hizmetinde teknolojik ilerlemeler tedavide başarının artması anlamına geliyor. Hatta bazı kanser türlerinde tedavi başarısının yüzde 90’ları aştığı vurgulanıyor.
- 5
Meme kanseri, erken evre kalın bağırsak kanserleri, erken evre melanomlar, Hodgkin hastalığı, tiroid ve prostat kanserleri, tedavi başarısı yüksek kanserler arasında. Öte yandan; pankreas, akciğer ve karaciğer kanseri gibi bazı kanser türlerinde iyileşme beklendiği kadar hızlı gerçekleşmediği için bu hastalıklarla ilgili sorunlar devam ediyor. Bu kanser türlerine yönelik çalışmalar da yoğun şekilde sürüyor. Akciğer kanserinde yüzde 10 civarında olan iyileşme oranlarının son yıllarda yüzde 20’lere yaklaşması iyiye işaret.
- 6
HAFTADA 5 GÜN 30 DAKİKA EGZERSİZ
İnsanların giderek daha az hareket etmeleri, kanser tehlikesini artırıyor. Fiziksel aktivitenin, hem doğrudan kanserden koruma hem de kanserli kişilerde iyileşmeyi hızlandırıcı etkisi olduğu belirtiliyor. Ama ne yazık ki Türkiye’de fiziksel aktivite yapanların oranı yüzde 10’un altında. Haliyle, 4 Şubat Dünya Kanser Günü’nde spor ve fiziksel aktiviteye de dikkat çekiliyor. Haftada 5 gün orta şiddette 30 dakikalık egzersizin kanser riskini ciddi şekilde azalttığı vurgulanıyor. Bu, haftalık 150 dakika orta şiddette ya da haftalık 75 dakika daha yoğun bir egzersize karşılık geliyor ve yapılan egzersizin hafta içine yayılması gerekiyor.
-
- 7
‘100 KANSERLİ ÇOCUKTAN 85’İ İYİLEŞTİRİLEBİLİR’
Çocuklarda kanser, yetişkinlere oranla daha az görülüyor. Buna karşın dünyada her yıl 200 bini aşkın çocuk kanser oluyor. Çocuk kanser türlerinin erişkin kanserlerinden biraz daha farklı olduğunu belirten Prof. Dr. Tezer Kutluk, “En büyük şansımız, çocuk kanserlerinde tedavi başarımızın yüzde 85’lere ulaşması. 1960’larda bu değer yüzde 20’lerde iken, günümüzde her 100 kanserli çocuktan 85’ini iyileştirmek mümkün” diyor. Tabii, bu noktada erken teşhis ve doğru tedaviye hızlı başlangıç çok önemli.
- 8
‘KANSER ETTİN BENİ’ SÖYLEMİ DOĞRU MU?
Stresin kansere yol açıp açmadığı, yanıtı en çok merak edilen sorulardan. Öyle ki, “Beni kanser ettin” deyimi hepimizin diline yerleşmiş. Bilimsel olarak, stresin kanserle bir ilişkisi olmadığı ifade ediliyor. Ancak uzun süre stres altında yaşayan kişilerin; tütün, sağlıksız beslenme, aktivite azlığı gibi riskli durumlarla sağlıklı yaşamdan uzaklaşmaları halinde kanser riski artıyor. Moral, aşk, dayanışma ve sevgi ise doğrudan hastalıkla ilgisi olmasa da, tedavinin başarısı açısından destekleyici görülüyor.
- 9
SON 15 YIL DAMGASI BEDELİ TRİLYON DOLAR 1.2 KANSERE KARŞI ‘DEVLET SAVAŞI’
Kanser ve diğer bulaşıcı olmayan hastalıklar, dünyadaki tüm ölümlerin yüzde 60’ını oluşturuyor. Sorun sadece ölümlerden ibaret değil. Ülke ekonomileri de, bu hastalıkların getirdiği maddi yüklerle baş etmekte zorlanıyor. Kanserin dünyaya yıllık faturası 1.2 trilyon dolar civarında. 2011’de Birleşmiş Milletler’in (BM) kanser ve bulaşıcı olmayan hastalıklarla mücadele için karar alması ve Dünya Sağlık Örgütü’nün de (DSÖ) küresel eylem planı yapması durumun ciddiyetini gösteriyor. Hedef ise bu hastalıklardan ölümleri 2025 yılında kadar yüzde 25 azaltmak. Prof. Dr. Tezer Kutluk, kanserin artık global bir sorun olduğunu ve Dünya Kanser Kontrol Örgütü Başkanı olarak Paris’te Dünya Kanser Kongresi’ne başkanlık yaptığında 86 ülkeden 3 bin 260 katılımcının yanı sıra Fransa Devlet Başkanı, İspanya Kraliçesi, 5 ülkenin lider eşleri, 9 ülkenin sağlık bakanları, 6 ülkeden büyükelçi ve uluslararası kuruluşların yetkililerinin kongreye katıldıklarını söylüyor: “Bu resim, dünya devletlerinin kanser mücadelesine aktif olarak destek vermeye hazır olduklarını gösteriyor. Hükümetler, sivil toplum örgütleri, araştırmacılar, kanser uzmanları, hasta ve hasta yakınlarının üzerlerine düşen her tür görevi yerine getirmeleri çok önemli.” 2000 yılından sonra kanser hücresindeki hedeflere yönelik başlatılan tedaviler son 15 yılda onkoloji alanında önemli gelişmeler yaşanmasını sağladı. Hücredeki mekanizmalara ve moleküler analizler sonucunda kansere yönelik bireyselleştirilmiş tedaviler, başarıya ulaşmada yeni adımlar atılmasına neden oluyor. Prof. Dr. Tezer Kutluk: “Kişisel olarak, son 5 yılda immunoonkoloji alanında yaşanan gelişmeler de eklenip tüm kanserler birlikte ele alındığında, önümüzdeki 10 yıl içinde erişkin kanserlerinde tedavi başarısının yüzde 80’lere, çocuk kanserlerinde ise yüzde 90’lara çıkacağını düşünüyorum.”
-
- 10
BEDELİ 1.2 TRİLYON DOLAR
Kanser ve diğer bulaşıcı olmayan hastalıklar, dünyadaki tüm ölümlerin yüzde 60’ını oluşturuyor. Sorun sadece ölümlerden ibaret değil. Ülke ekonomileri de, bu hastalıkların getirdiği maddi yüklerle baş etmekte zorlanıyor. Kanserin dünyaya yıllık faturası 1.2 trilyon dolar civarında. 2011’de Birleşmiş Milletler’in (BM) kanser ve bulaşıcı olmayan hastalıklarla mücadele için karar alması ve Dünya Sağlık Örgütü’nün de (DSÖ) küresel eylem planı yapması durumun ciddiyetini gösteriyor. Hedef ise bu hastalıklardan ölümleri 2025 yılında kadar yüzde 25 azaltmak.
- 11
KANSERE KARŞI ‘DEVLET SAVAŞI’
Prof. Dr. Tezer Kutluk, kanserin artık global bir sorun olduğunu ve Dünya Kanser Kontrol Örgütü Başkanı olarak Paris’te Dünya Kanser Kongresi’ne başkanlık yaptığında 86 ülkeden 3 bin 260 katılımcının yanı sıra Fransa Devlet Başkanı, İspanya Kraliçesi, 5 ülkenin lider eşleri, 9 ülkenin sağlık bakanları, 6 ülkeden büyükelçi ve uluslararası kuruluşların yetkililerinin kongreye katıldıklarını söylüyor: “Bu resim, dünya devletlerinin kanser mücadelesine aktif olarak destek vermeye hazır olduklarını gösteriyor. Hükümetler, sivil toplum örgütleri, araştırmacılar, kanser uzmanları, hasta ve hasta yakınlarının üzerlerine düşen her tür görevi yerine getirmeleri çok önemli.”
CEYDA ERENOĞLU / GAZETE HABERTÜRK