"Sezaryen doğum ve normal doğum birbirinin alternatifi değil"

"SEZARYEN DOĞUM VE NORMAL DOĞUM BİRBİRİNİN ALTERNARİFİ DEĞİL"

Kadın Hastalıkları ve Kadın Doğum Uzmanı Op. Dr. Aslı Alay, son yıllarda Türkiye'de ve dünyada artan sezaryen doğum hakkında bilgi vererek, hangi koşullarda sezaryen doğumun yapıldığını anlattı. Anne adaylarını normal doğumun faydaları konusunda bilgilendirmek için büyük bir mücadele verdiklerini vurgulayan Aslı Alay, "Öncelikle şunu söylememiz gerekiyor. sezaryen doğum ve normal doğum birbirinin alternatifi değil.

Normal doğum diye kast ettiğimiz doğum normal vajinal doğum. sezaryen doğum bir tedavi, bir operasyon, bir ameliyat. Hastamızın anne adayının yaklaşık 2 gün hastanede kaldığı, anestezi verdiğimiz, anne hayatı ve bebek hayatının riskli olduğu durumlarda kullandığımız bir operasyon diye bakmak gerekiyor.

Bizde genellikle gebelik testi pozitif çıktıktan sonra anne adaylarının bize en çok yönelttiği soru, normal doğum mu yapalım? sezaryen doğum mu yapalım? Biz hep bunu belirtiyoruz anne adaylarına. sezaryen doğum ve normal doğum birbirinin alternatifi değil. Her zaman normal, vajinal doğumu düşünmek gerekiyor. Eğer tıbbi bir gereklilik varsa o zaman sezaryen doğum gerekir" şeklinde konuştu.

SEZARYEN DOĞUM NEDEN ARTTI?

Sezaryen doğumun artışına da değinen Op. Dr. Aslı Alay, "sezaryen doğumdaki artışın en büyük nedeni, insanların ağrı hissinden kaçınması. Doğum sırasında en önemli şey, annelerin bir kere sabırlı olmasını istiyoruz. Çünkü doğum çok kolay değil. Uzun süren bir süreç. Sancılar dediğimiz rahim kasılmaları başladıktan sonra yaklaşık 5 ile 6 saat sonra doğum gerçekleşiyor. Bu da her şey yolunda giderse. Ama ilk sancıların başlaması ile beraber anne adayları, o sancıya dayanamadığı için, bir an önce de çocuklarını kucaklarına almak istedikleri için genellikle, bu ağrıdan nasıl kurtulabiliriz şeklinde hep sezaryen doğum istekleri oluyor.

Sezaryen doğum son yıllarda oldukça fazla miktarda. Türkiye'de özellikle oranları çok arttı. Ama yine dünya da, Türkiye'de de, normal doğumun yararları konusunda farkındalık da aynı zamanda artış gösterdi. Ama son yıllarda biz normal doğumun avantajlarını, normal doğumun anneye ve bebeğe getirdiği pozitif katkılarını anlattıkça normal doğum isteği de arttı" diye konuştu.

NORMAL DOĞUM HEM ANNE HEM BEBEK İÇİN DAHA FAYDALI

Normal doğumun faydalarına da değinen Op.Dr. Aslı Alay, "Öncelikle normal doğumda şunları belirtmek gerekir ki, anne adayının hastanede kalma süresi oldukça kısa. Normal rahim kasılmaları düzenli bir şekilde başladıktan yaklaşık 5 ile 6 saat içerisinde doğum gerçekleşmekte. Ortalama 24 saat takip sonrasında hastalarımızı taburcu ediyoruz. Doğum sonrasında anne adayı hemen bebeğini kucağına alabiliyor.

Bebeği hemen emzirebiliyor. Sütü daha çabuk geliyor. Aynı zamanda normal doğum sırasında enfeksiyon ihtimali, kanama ihtimali oldukça az gözüküyor. Normal doğumda yaklaşık 500 cc kadar bir kanama varken, sezaryenda bu 1 litreye kadar çıkıyor. Bu nedenle biz son yıllarda hep normal doğumun faydaları konusunda anne adaylarına bilgi veriyoruz. Ve onlarda da normal doğum istediğinin arttığını görüyoruz. Normal doğumda en büyük dezavantaj sancı görmekteyken, son dönemde artık hem anestezinin imkanlarının artması ile ağrısız doğum gerçekleşmekte" dedi.

HEKİMLER SEZARYEN DOĞUMU KORUMA KALKANI OLARAK GÖRÜYOR

Normal doğum sırasında yaşanan olumsuz sonuçlarla birlikte yaşanan hukuki süreçler nedeniyle hekimlerin sezaryen doğuma koruma kalkanı gibi bakmaya başladığı ifade eden Op. Dr. Aslı Alay, "sezaryen doğumun hekimler tarafından fazla seçilmesindeki nedenlerden biri uygulanan sağlık politikaları. Sağlık politikalarında şöyle bir sorunumuz var. Normal vajinal doğum sırasında oluşabilecek her sorun vajinal doğuma bağlanmakta.

Bebekle alakalı, anne ile ilgili her problemde 'eğer doğum sezaryenla gerçekleşseydi böyle bir sorun olmayacaktı' şeklinde böyle bir yaklaşım var. Bu yaklaşımın değişmesi lazım. Yurt dışında böyle değil. Ama ülkemizde maalesef her sorun hekime, kadın doğum hekimine ve vajinal doğuma bağlanmakta. Bu nedenle de hekimler, belki bir koruyucu kalkan olarak görüyor sezaryenı. Onun için sezaryenın daha çok tercih edilmesindeki en önemli neden bu" şeklinde konuştu.

Hukukçuların da yaşanan sorunların ardından biraz daha ayrıntılı bilgilere başvurması gerektiğini kaydeden Alay, "Yurt dışındaki davalar ve yurt dışındaki doğum şekillerine daha fazla hakim olunması gerekiyor. Hekimler de kendilerini korumak için en azından böyle bir doğum şekli önermeyecekler. Ama tabi ki şunu da unutmamak lazım.

Bir anne, bir kadın ve bir hekim olarak her zaman kadının kendi bedenine nasıl, ne yapılacağı konusunda karar verme özgürlüğü olduğunu da kabul ediyoruz. Biz sezaryen doğumun faydaları konusunda sadece anne hayatı, bebek hayatını riske atan durumlarda tercih ediyoruz. Ama bazen anne adayı, 'Ben kesinlikle normal doğum yapmak istemiyorum' diyebiliyor. Biz böyle annelerimize de yine normal doğumun faydaları konusunda gebeliğin başlangıcından itibaren bilgi veriyoruz. Ama sonuçta tercihi yine kadına bırakıyoruz. Onun haklarına da saygı gösteriyoruz" ifadelerini kullandı.

SEZARYENDE ENFEKSİYON RİSKİ DAHA FAZLA

Sezaryen doğumu tercih eden anneleri de uyaran Op. Dr. Aslı Alay, "sezaryen sonucunda anne adayı 48 saat hastanede kalıyor. Hastanede her kaldığı sürede hastanede enfeksiyon riskini arttırıyor. sezaryenda ameliyat oluyor, ansetezinin getirdiği bir çok risk var. Aynı zamanda kanama, enfeksiyon riskini de beraberinde getiriyor. Bebek açısından düşünürsek, bebekte yeni doğanın geçici hızlı soluk alıp vermesi denen ve solunum sıkıntısına yol açan durumlar da sezaryen doğumlarda daha çok gözüküyor. Ama biz hem anneyi hem bebeği korumak için, tıbbi olarak her şey uygunsa tabi ki normal doğum diyoruz. Anne sağlığı açısından da bebek sağlığı açısından da, bunlar da tabi her şey yolunda ise diye ayrıntı belirtmek gerekiyor" diye konuştu.

İHA