100 yaşına kadar yaşamak mümkün mü?
"The 100 year life" kitabında; 100 yıl yaşamak için bir umut ışığı olduğu ama bunun için yaşam tarzı değişikliğine gidilmesi gerektiği belirtiliyor. İşte o detaylar...
Hepimiz 100 yıl yaşayabiliriz ama bunun için henüz hazır değiliz. Yazarları London Business School'dan Lynda Gratton ve Andrew Scott olan "The 100 year life" kitabında; 100 yıl yaşamak için bir umut ışığı olduğu ama bunun için yaşam tarzı değişikliğine gidilmesi gerektiği belirtiliyor.
Yazarların 100 yaşına kadar yaşayacağımızı düşünmelerini sağlayan şey; İstatistikler ve tıbbi ilerleme.
Peki tam olarak ne yapmamız gerekiyor?
Öncelikli olarak, istatistikler yanlış olsa bile; bugün yeni doğanların resmi ortalama yaşam süresi en iyi Batı ülkesinde bile yaklaşık 80'dir, 100 değil. Ancak 30 yıl önce ortalama bir insan 74 yaşında ölüyordu.
60 yıl önce 66 yaşında ve 100 yıl önce de 56 yaşında ölüyordu. Anlam çıkarma üzerinden gidildiğinde; yazarlar, bugün doğan bir kişinin ortalama 104 yaşında öleceğini vurguluyor. Ve bugün 20'li ya da 30'lu yaşlarında olan kişilerin de 100 yaşına kadar yaşaması için tıbbi nedenleri olduğunu vurgulayarak, ekliyorlar:
"100 yıllık bir yaşam için tıbbi nedenler de var. Sağlık sektöründe son 50 yılda elde ettiğimiz ilerleme akıllara durgunluk veriyor. Yaygın olan ve öldüren hastalıklar arasında 'verem' vardı ama artık yok. Sonraki yıllarda ise bilim, hala en önemli ölüm nedeni olan kanser, bunama ve Alzheimer gibi hastalıklarla mücadelede büyük atılımlar yapacak."
100 yaşına kadar yaşamanın tıbbi olarak mümkün olması ikinci soruyu sormamıza neden oluyor:
PEKİ UZUN YAŞAM İÇİN HAZIR MIYIZ?
World Economic Forum'da yer alan metne göre; "Uzun yaşam için hazır mıyız? sorusunun yanıtı şu an için 'hayır' çünkü fazla mesai yapıyor, çok az tatil yapıyor ve genelde fiziksel ya da zihinsel olarak hasta oluyoruz. Hükümet bizim emekliliğimizi ödüyor olsa da yaşlandığımızda bize kimin bakacağını ve ne olacağımızı düşünmüyoruz. Bu, tehlikeli bir yaşam tarzı.
100 yıllık bir hayat düşünüldüğünde ise; muhtemelen 60 yaşına kadar çalışmak yerine 80 yaşına kadar çalışmak gerekecek. Kendi emekliliğimizi kendimiz ödemek zorunda kalacağız.
HAYATIMIZI NASIL YAŞAYACAĞIZ?
"The 100 year life" ın yazarları, hayatımızın sonuna eklenen ekstra 20 yılı sadece ilave olarak görmemek gerektiğini söylüyor. Sanki her haftaya eklenen ekstra bir gün ya da güne fazladan eklenen 3-4 saat gibi bakmak gerektiğini belirtiyorlar.
Başka bir ifade ise şu; "Bugün hayatımızın hızını değiştirmeliyiz."
TAM OLARAK NASIL?
İş açısından; Yüksek yoğunluklu çalışma yılı yerine düşük yoğunluklu çalışmayı göz önünde bulundurmalıyız. Arada ücretli ve uzun izinlere çıkmak, 40 yıl değil 60 yıl çalışmanız için size yeterli 'zihinsel yenilenme'yi sağlayacak.
Mali açıdan; Kazancımızın büyük parçasını bir kenara ayırmalıyız. Gelirimizin yüzde 30'unu standart tasarrufa ayırmamız gerekir. Yüzde 10 ya da yüzde 20 değil; yüzde 30'unu ayırmalıyız. Devlet tarafından sağlananların yerine kendi kişisel tasarruf ve yatırımlarımıza güvenmeliyiz.
İlişkiler açısından ise; Ailemiz ve arkadaşlarımızla daha fazla vakit geçirmeliyiz, onları fark etmeliyiz çünkü onlarla daha uzun bir zaman geçireceğiz. Bu nedenle ilişkilerimizde de yatırım yapmaya ihtiyacımız var.
Birkaç yıl önce, Kolombiyalı yazar Gabriel Garcia Marquez'in Nobel Ödüllü kitabı "100 Yıllık Yalnızlık" bir hikayeyken, kısa bir süre sonra fantezi olmaktan çıkacak."
HABERTURK.COM