Sema EREREN / HT PAZAR
Kıtalararası uçuyorsunuz. Şans bu ya, yanınıza çocuklu bir yolcu gelip oturuyor, başlıyor ağlamaya. Anne çaresiz, hostes ne yapacağını bilemiyor... Peki ne yapmalı? “Durdurun uçağı inecek var” mı diyesiniz geldi? Durun, durum o kadar vahim değil. Tabii bazı önlemler alırsanız...
Los Angeles’tan İstanbul’a ekonomi sınıfında uçacağım. Zaten uçmanın kendisi stresli bir olay, 13 saat boyunca havada mümkün olduğunca uyuyabilmenin hesabını yapıyorum. Uçağa uykusuz binmek, biraz içki... Bir de umut; “Umarım yanım boş olur”... Size anlatacaklarımı abarttığımı düşünebilirsiniz: Koridor tarafında C koltuğundayım, sıramı da söyleyeyim: 46. Solumda bir anne ve 1 yaşındaki bebeği, tam önümde 4-5 yaşlarında bir kız çocuğu, sağ arkamda çığlıklarından yaşını çıkaramadığım bir bebek, sağ ön çaprazımda ayaklanmış kıvır kıvır saçlı bir erkek çocuğu (evet, o biraz usluydu) ve orta sıranın en önünde beşikte sallanan, henüz 6-7 aylık bir bebek. Uçak kalkışa hazırlanırken tek bir şey istiyordum; ne olur uyusunlar! Uyumadılar. “Uçak uçak değil; sanki çocuk parkı” falan derken fark ettim ki bir kısmımız “Sustur o çocuğu” der gibi dönüp dönüp çaresiz annelere bakıyor. İnişten sonra sordum soruşturdum; bu duruma çocuk sahibi olanlar çok daha anlayışlı yaklaşıyor, fakat bu hikâyeyi anlattığım “diğerleri”nin ağzı epey yanmış, “En azından çocuklara ayrı bir bölüm yapsalar ya” diyorlar. “Uçağa binmelerini yasaklasalar da kurtulsak” diyen dahi var. Ama onlara burada yer yok! İyi haber şu ki, harekete geçen havayolu şirketleri yok değil. Mesela Malezyalı düşük maliyetli havayolu AirAsiaX geniş gövdeli uçaklarında sadece 10 yaşından büyük yolcuların girebildiği sessiz bölüm oluşturdu. Ancak bu koltuklar diğerlerine kıyasla elbette daha pahalı.