Cinayetten sonra eğlendiler! Alyans detayıyla yakalandılar
Ünlü turizmcinin evinde iki gün televizyon sesi hiç kesilmedi. Televizyonu açık olduğuna göre evde olduğu düşünülüyordu. Defalarca çalınan kapı açılmayınca polise ihbar edildi. Çilingirle kapıyı açan polis içeri girdiğinde tüyler ürperten bir görüntüyle karşılaştı. Polis, ayakları çarşafla, elleri kravatla arkadan bağlanmış, ünlü turizmcinin cesediyle karşılaştı. İşten çıkarılan hizmetçiden yola çıkan cinayet masası, kan donduran cinayeti elde ettikleri içinde 'Aliye' yazılı bir alyans yüzükle çözdü. O dönem Türkiye gündemini sarsan bu cinayeti çözen cinayet uzmanı emekli polis memuru Ekrem Tokgöz detayları Habertürk'e anlattı. Mustafa Şekeroğlu'nun özel haberi...
Tarih 4 Mart 2001. İstanbul pazar gününü sakin geçiriyordu. Taksim Gümüşsuyu’nda bulunan bir apartmanda kapıcı olarak çalışan kadın, Dr. Ercüment Hakkı Alacakaptan'ın evinin ziline bir kez daha bastı. Ancak kapı yine açılmadı. İçeriden televizyonun sesi geliyordu. Garip olan, bu televizyon sesinin iki gündür aralıksız gelmesiydi. Birkaç kez kapıyı çalmasına rağmen Alacakaptan, kapı zillerine karşılık vermemişti. Genç kadın 72 yaşında olan ve yalnız yaşayan Alacakaptan için endişe etmeye başlamıştı.
POLİS KAPIYI AÇINCA
İki gündür evde oturan Dr. Alacakaptan’dan haber alınamamıştı. Ne çöpü ne de bir ihtiyacı için kapıcı çağrılmamıştı. Bu durumdan şüphelenen kadın, polisi arayarak bilgi verdi. Bu ihbar üzerine Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Gümüşsuyu’ndaki eve geldi. Kapı çilingirle açıldı. İçeri giren polis ekipleri kan donduran bir manzarayla karşılaştı. Alacakaptan’ın ayakları çarşafla, elleri kravatla arkadan bağlanmış, cesediyle karşılaşıldı. Artık bu vaka Gayrettepe’nin birinci kısmı olan Cinayet Masası'nın dedektiflerini ilgilendirecek bir konuydu.
CİNAYET MASASI OLAY YERİNDE
Beyoğlu ilçesi, polisin “B” bölgesi olarak adlandırdığı ilçelerden biriydi. Ve o gün “B” bölgesinde nöbetçi cinayet masası 45 42'ydi. Haber merkezi hemen 45 42'yi anons ederek acil olarak Taksim’deki adrese gitmesini istedi. Ekip deneyimli cinayet uzmanları Ekrem Tokgöz ve Aydın Sarıca’dan oluşuyordu. Cinayet masasının ekibi hızla olay yerine gitti.
BOĞULARAK ÖLDÜRÜLMÜŞTÜ
Cinayetin çözülmesinde yer alan polis memurlarından biri olan cinayet uzmanı Ekrem Tokgöz, olay yerine girdiklerinde, hemen maktulle ilgili bilgileri toplamaya başladıklarını söyledi. Emekli cinayet uzmanı Tokgöz “Tabii olay yeri inceleme çalışma yaptıktan sonra biz de gözlemimizi yapmaya başladık. Gördüğümüz kadarıyla maktul boğularak öldürülmüştü. Kapıda herhangi bir zorlama yoktu. Bu da katilin tanıdık olma ihtimalini güçlendiriyordu" dedi.
TANINMIŞ BİR İSİM
Öldürülen maktulün hemen profili çıkarıldı. Maktul turizm piyasasında tanınmış bir isimdi. Kardeşlerinden biri ceza hukukçusu, biri emekli büyükelçilik görevi yapmıştı. Oğlu Ulvi Alacakaptan ise tiyatrocu ve sinema sanatçısıydı. Dr. Ercüment Hakkı Alacakaptan, 6 kez evlilik yapmıştı. Yapılan araştırmalarda 6’ncı evliliği yaptığı eşiyle boşanma aşamasındaydı. Alacakaptan 4 ay önce yaptığı röportajında, altıncı eşinden boşanmak üzere olduğunu açıklamış ve "Gözü, malımda mülkümde. Ölümümü bekliyor" demişti.
Cinayet uzmanı emekli polis memuru Ekrem TokgözKATİL KİMDİ?
Tüm bu bilgilere ulaşan cinayet masası dedektifleri soruşturmayı derinleştirdi. Evde herhangi bir ziynet eşyası veya paranın çalınıp çalınmadığına baktıklarını anlatan cinayet uzmanı Ekrem Tokgöz şöyle devam etti; “Evde bir kasa vardı. Yalnız kasanın içinde herhangi bir değerli eşya veya para görmedik. Yakınlarından ulaştığımız bilgilere göre yüzüğü ve kolyesi falan varmış? Onları biz göremedik. Bu da şüpheli ya da şüphelilerin aldığı anlamını taşıyordu. Yakın çevresini mercek altına aldık. Tüm akrabalarını tek tek inceledik."
ESKİ BİR TEMİZLİKÇİSİ VARDI
Bu sırada maktulün oğlu Ulvi Alacakaptan cinayet masasına davet edildi. Cinayet masasına çağrılan oğlu ile bilgi alışverişinde bulunuldu. Emekli polis memuru Tokgöz “Oğlunu büromuzda bir iki gün misafir ettik. Ortada bir boşanma davası ve geçmişte bir açıklama vardı. Tabii ki tüm bu iddiaları inceliyorduk. O eve daha önce kimlerin gelip gittiğini tek tek çıkarttık. Ve bir isim birden ilgimizi çekmeye başladı. Maktulün evine bir temizlikçi kadın gelip gidiyormuş? Bu kadının yabancı uyruklu olduğunu öğrendiğimizde, olayın şekilleri değişti” dedi.
OLAYDAN BİR SÜRE ÖNCE KOVMUŞ
O dönemlerde bazı evlerde yabancı uyruklu hizmetçilerin çalıştığını ve soygunların yaşandığını anlatan Tokgöz şöyle devam etti: "Genelde kaçak olarak çalışan yabancı kadınlar. Çalıştıkları evlerden hırsızlık yapıp sonra da ülkelerine kaçıyorlardı. Bu tür olayları bildiğimiz için hemen maktulümüzün evinde çalışan kişinin kimliğini tespit etmek için harekete geçtik. Araştırmamızda, maktulün bu kadını bir süre önce işten çıkardığını öğrendik. İşten çıkarılan bu kadın bu işi yaptırmış olabilir mi? Tabi ki bunu yapacağımız çalışmalarla ortaya koyabilecektik.”
KADININ İLİŞKİLERİ MERCEK ALTINA ALINDI
Doktor Ercüment Hakkı Alacakaptan’ın öldürülmesi, Türkiye gündemini sarsmıştı. Birçok üst düzey yetkili, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne baskı kurarak cinayetin bir an önce çözülmesini istiyordu. O baskılar yukarıdan aşağıya, olayı takip eden cinayet masasının dedektifleri Ekrem Tokgöz ile Aydın Sarıca’ya kadar ulaşıyordu. Olayın farkında olan Tokgöz ve Sarıca da, titizlikle çalışıyordu. Tokgöz, ilk ipuçlarına şöyle ulaştıklarını anlattı: “Biz bu eski hizmetçi kadını bulduk. Yabancı uyruklu kadındı ve İstanbul’dan kaçmamıştı. Sorguya alırken bir yandan bu kadının ilişkilerine baktık. Ve önemli bir iz bulduğumuzu düşündüğümüz bir isim bulduk.”
TEMİZLİK İÇİN KADIN BULAN BİRİ
Bu isim, böyle evlerin temizlik ve hizmetçilik işleri için yabancı uyruklu kadınları bulan bir kişiydi. Tokgöz, bu ismin dikkatlerini çektiğini belirterek “Elde ettiğimiz bilgilere göre, bu kadını da temizlik için maktulün evine gönderen kişiydi bu adam. İsmine ulaştığımız bu kişiyi incelediğimizde bize şüpheli gelen bir durumla karşılaştık. Bu kişi İstanbul dışına gitmişti. Hem de yabancı uyruklu bir kadınla. Nereye gitmiş baktık Çankırı’ya gitmiş. Otobüs firmalarından ulaştığımız bilgi bizim doğru yolda olduğunu gösterdi. Bu kişiler nedense maktulümüz öldürüldükten sonra Çankırı’ya gitmişti."
ÇANKIRI’DA OPERASYON
Tokgöz, olayla ilgili delillerin de bulunması için çaba sarf ettiklerini belirterek “Sanırım olaydan 3 veya 4 gün sonraydı. Biz Çankırı’ya gittik. Ve sürdüğümüz izlerde şüpheli olarak düşündüğümüz kişi ve sonradan sevgilisi olduğunu öğrendiğimiz yabancı uyruklu kadının yerini tespit ettik. Biz bunlara şok bir baskın yaptık. Şok baskınlarda şüphelilerin tavırları bambaşka olur” ifadelerini kullandı.
“ALİYE” YAZAN ALYANS KATİLLERİ ELE VERDİ
Gözaltına alınan kadın ve erkek. Önce bir suçlarının olmadığını söyledi. Cinayet masasının deneyimli dedektifleri, iki sevgilinin kaldığı evde arama yaptı. Yapılan aramada, gizli bir yerde saklanan bir alyans bulundu. Alyansın içinde “Aliye” yazıyordu. Yani bu Aliye ismi de öldürülen Ercüment Hakkı Alacakaptan’ın boşanma aşamasındaki eşinin ismiydi. Öldürülen bir kişinin evlilik alyansı neden bu kişilerde olsun. Çok önemli delil bulunmuştu.
İTİRAF ETTİLER
Evde yapılan aramada sadece alyans bulunmadı. Maktulün evinde çalındığı belirlenen 8 yüzük, 2 bileklik ve kolye de bulundu. Tokgöz şöyle devam etti: “Bunlar bizi beklemiyordu. Bunlara biz alyansı da göstererek her şeyi biliyoruz dedik. Yolda gelirken, bize olayı anlattılar. İtiraf ettiler. Toplam 7 kişiyi gözaltına alıp Gayrettepe’ye getirdik."
CİNAYETİ NASIL İŞLEDİKLERİNİ ANLATTILAR
Gayrettepe Cinayet Masası'nda sorgulanan ve ifadeleri alınan şüpheliler cinayeti nasıl işlediklerini detaylarıyla anlattı. Şüphelilerin anlatımlarına göre, maktulün evinde çalışan yabancı uyruklu hizmetçi kadın, çok fazla alkol aldığı için Alacakaptan tarafından kovulmuştu. Kovulduktan sonra, arkadaşlarına çalıştığı evde içinde yüklü miktarda paranın bulunduğu bir kasa olduğunu söyledi. Hakan adlı kişi hemen yabancı uyruklu sevgilisiyle birlikte evdeki kasada bulunan paraların soyulması için bir plan yaptı.
TÜYLER ÜRPERTEN DETAYLAR
Katil zanlısı, yaptığı plan ve olayın detaylarını polise şöyle anlattı: "Tatiana bir gün içki masasında kendisini işten kovan Alacakaptan'ın evinde büyük bir kasa olduğunu ve içinde yüklü miktarda para olduğunu anlatarak evin krokisini bize tarif etti. Cinayeti önerdi. Karlı bir iş olacağını düşünerek hep beraber cinayeti planladık. Bir gün sonra Alacakaptan'ı arayarak 'Tatyana'yı kovmuşsunuz, isterseniz size yeni bir hizmetçi temin edebilirim' dedim. O da olumlu karşıladı. Bundan sonra cinayet planını uygulamaya koyduk. Tatyana da bizimle gelerek gözcülük yaptı. Ben de sevgilim Ludmilla ile içeriye girdim."
“Ludmilla'yı Alacakaptan'a yeni hizmetçi olarak tanıttım. Daha sonra ben tuvalete gideceğimi söyleyerek banyoya gittim. Oradan Alacakaptan'a seslenerek 'Hangi havluyu kullanmam gerekiyor?' dedim. O da gelerek bana bir havlu verdi. Tam geri dönüp gideceği sırada bana verdiği havluyu arkasından boğazına geçirdim ve sıkmaya başladım. Tüm çabalarıma rağmen direniyordu. Ben de Ludmilla'ya seslenerek yardım istedim. O da bana hava geçirmeyen mavi bir bez verdi. Onu da kafasına geçirdik. Sevgilimin yardımıyla kravat ve çarşaflarla ellerini ve ayaklarını bağladık. Böylece doktoru öldürmeyi başardık.”
İFADELER UYUMLUYDU
Şüphelinin bu ifadesinin ardından çapraz sorguda olan Ludmilla adlı yabancı uyruklu kadın da, sevgilisinin ifadesiyle uyumlu bilgiler verdi. Ludmilla adlı şüpheli sevgilisi Hakan’ın ifadelerini doğrulayarak "Doktoru öldürdükten sonra Tatyana'nın tarifi üzerine kasa anahtarını rahatlıkla bulduk. Kasayı açınca hayal kırıklığı yaşadık. Milyarlarca para ve ziynet eşyaları beklerken kasadan sadece 1 alyans, 8 adet yüzük, 1 altın kravat iğnesi ve 1 bilezik çıktı. Bunları aldık. Daha sonra evde bulunan 2 şişe viski ile 1 şişe şampanyayı da alarak kaçtık" dedi.
ÇALINTI İÇKİLERLE EĞLENCE
Cinayet masasının deneyimli dedektifleri cinayeti 6 gün içinde çözmüştü. Emekli polis memuru Ekrem Tokgöz, olayı tüm detaylarına kadar incelediklerini belirterek “Hatta bu şüpheliler evden aldıkları 2 şişe viski ile 1 şişe şampanyayla olay sonrası Bayrampaşa’daki evde alem yapmışlar. O dönem çevrede sokakta güvenlik kamera görüntüleri olmayan bir dönemdi. Çok önemli bir olaydı. Biz de tüm emeğimizi sarf ettik.” dedi.
AĞIR CEZALAR ALDILAR
Yapılan yargılamada Turizmci Ercüment Alacakaptan'ı Beyoğlu'ndaki evinde öldürerek gasp eden 7 sanıktan 1'i müebbet ağır hapis ve 1 yıl hücrede tecrit, yabancı uyruklu kadın 18 yıl 9 ay ağır hapis ve 2 sanık da 2'şer yıl, 1'er ay hapis cezasına çarptırıldı. Diğer 3 sanık beraat etti.