Arınç 'hayır'cılara akıl hastanesini gösterdi
"Aklı olmayanın dini yoktur"
Ahmet ÜNSAL / MANİSA (AHT)
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, memleketi Manisa'da düzenlenen konferansta ilginç sözler sarf etti. Anayasa'nın değişmesinin uzun bir süreç gerektirdiğini kaydeden Arınç, "Son yaptığımız değişiklikte bu süreçler işledi. Hala bize 'kendi anayasalarını yapıyorlar' diyen deliler varsa Manisa'da da onlara göre hastane var" dedi. 1980 Anayasası'ndan utandığını belirten Arınç, "16 kez değişmiş, paramparça olmuş bu Evren Anayasası'ndan utanıyorum. TBMM'nin yeni anayasa yapma yetki ve iradesi yok mu?" diye sordu.
AKLI OLMAYANIN DİNİ YOKTUR
Bülent Arınç, eşi Münevver Arınç ile birlikte İnsan Hakları ve Demokrasi Platformu tarafından düzenlenen etkinliğe konuşmacı olarak katıldı. Arınç, 12 Eylül referandum çalışmaları kapsamında 20 ilde çalışma yaptığını hatırlatarak, "Manisa'da da bu anayasa değişikliklerinin ne anlama geldiğini anlatıyorum. Türkiye'de 50 milyon civarında seçmenimiz var. Seçmenin önünde bir kağıt olacak. Bu kağıtta beyaz ve kahverengi pusula olacak. Demokrasilerde seçim ve sandık çok önemlidir. Bize düşen aklımızı kullanmaktır. 'İlle de evet' demek çok yanlış. Ama 'mutlaka hayır diyeceksin' demek de yanlış. 'Evet diyeceğim ama niçin.' Ya da 'hayır diyeceğim ama neden' diye sormak lazım. Aklı olmayanın dini yoktur. Aklı olmayanlar mükellef değildir. İnsan yaratılmışların en şereflisidir. Biz de bu sebepten dolayı aklımızı mutlaka kullanacağımız. Ne var bunun içinde, ne getiriyor? Bunları sorgulamamız lazım. Bu iş iyi mi kötü mü, doğru mu yanlış mı ona bakacağız. İnancımıza da soracağız. 'Bu hak mı' diyeceğiz. Eğer doğru ve haksa o zaman ondan vazgeçemeyiz. Ama tam tersiyse vicdanımız razı değilse ona mutlaka hayır demeliyiz" dedi.
ALİM DEĞİL ARİF
Arınç, evet ile hayır kelimelerinin bazı siyasetçilerce alay konusu olduğuna dikkat çekerek, "Burada bir kavram kargaşası var.' Hayır' ile ?Haayır' birbirine karıştırılıyor. Bizim en çok günlük hayatımızda kullandığımız kelimelerden birisi hayır kelimesidir. Hayırlı ramazanlar. Hayırlı sabahlar gibi şeyler söyleriz. Çünkü hayrın inancımızda bir yeri var. Hayrın da hiçbir zararı yok. İyi güzel olana hayrı işliyoruz. Ama hayır dediğimiz zaman bu evetin karşılığıdır. Bizim hayırımızı haayıra çevirmeye çalışanlar var. Ama milletimiz feraset sahibidir. Bazı kendilerini milletin üzerinde görenler bu zamana kadar hep kaybetmişlerdir. Yine kaybedeceklerdir. Bizim milletimiz belki alim değildir ama ariftir" dedi.
HASTANESİ MANİSA'DA
Anayasa değişikliklerinin hayata geçirilmesi için bazı süreçler olduğunu hatırlatan Arınç, son yapılan değişiklikte de bu sürecin işlediğini söyledi. Arınç, şöyle konuştu:
"Anayasa değişikliği mecliste yapıldı. Ben de dahil 336 vekil oy kullandı. 360'ı bulamadığımız için referanduma gideceğiz. Bundan önce anayasada 16 defa değişiklik yapılmış. Şimdi 17'ncisi yapılıyor. Türkiye'de anayasa değişikliği olunca bölüneceğiz diyenler var ya onlara diyorum. Anayasa Allah işi değil kul yapısıdır. Anayasanın sınırları vardır. İlk 3 maddesi değişmez ama geri kalan 171 maddenin hepsi değişebilir. Eskiden DGM (Devlet Güvenlik Mahkemesi) vardı şimdi yok. Onlar bile değişti. Yasa koyucu istediğini kaldırır ve istediğini yapar. Meclis bunu kaşla göz arasında yapmaz. 40 tane 'evet'ten geçer bu değişiklik. Önce en az 184 milletvekili imza verir. Sonra anayasa komisyonuna gelir. Orada kavga dövüş çıkar. Oradan da geçerse genel kurula gelir. 550 kişi 4 grup her bir maddesini görüşür ve tamamı saatlerce, günlerce sürer. Sonunda kabul edilmiş olursa Cumhurbaşkanına gider. Oradan bir defada imza gelebilir. Ama gelmeyebilir de. O zaman Meclis yine toplanır ve anayasa değişiklikleri en az 2 defa daha görüşülür. Oradan da çıktık diyelim sonunda bir de Anayasa Mahkemesi var. Oraya her gün koşarak gidenler var. Beğenmedikleri her şeyi Anayasa Mahkemesi'ne götürenler var. Oradan da bu maddeler şekilden veya esastan incelenir. Sonra da Meclis'te 367 rakamı aranır. Eğer bulunamazsa referanduma gidilir. Son yapılan değişikliklerde de bu süreç aynı anlattığım gibi işledi. Şimdi bize 'kendi anayasalarını yaptılar' diyenler, bunu söyleyecek bir deli varsa Manisa'da bunun bir hastanesi var" dedi.
"EVREN ANAYASASINDAN UTANIYORUM"
"Türkiye'de en son 1980'de emekli Orgeneral Kenan Evren ve arkadaşlarınca yapılan ve bu güne kadar 16 kez kurcalanmış olan anayasadan utandığını" ifade eden Arınç şöyle dedi:
"Elimizdeki anayasa 1980 darbesinin ürünü. 16 kez değişmiş, paramparça olmuş bir Evren anayasasıdır. Bundan hala utanmayanlar var. Ben bir demokrat olarak bundan utanıyorum. 1960 ile 2010 yılları arasında 50 yıl geçti. Bu çağdaşlıkta 21. yüzyılda Türkiye'nin paramparça olmuş bir darbe anayasası ile yönetilmesi benim ağırıma ve zoruma gidiyor. Yok mudur TBMM'nin yeni bir anayasa yapma imkanı. Vardır ama buna teşebbüs edenler için parti kapatmaya kadar gitti. Anayasa Mahkemesi'nin öyle kararları var ki. Utanıyorum, yüzüm kızarıyor ama bu Türkiye'nin bir gerçeğidir. Madem tamamını değiştiremiyoruz biz de bazı maddelerini değiştiriyoruz. Şimdi yaptığımız budur. Demokrasi demek 'egemenlik milletindir' demektir. Daha Türkçe olursa darbeler, cuntalar olamayacak, muhtıralar, bildiriler olmayacak. Yanlış yapılırsa kendi içinde denetleme mekanizması var. Daha çok yanlış yapılırsa millet onu değiştirecek. Artık Türkiye'de tankla topla demokrasi yapılmayacak. Balans ayarı yapılmayacak. Biz bunun için çalışıyoruz" dedi.
"EN ÇOK EVETÇİ DP OLMALI"
Bakan Arınç, 12 Eylül halk oylaması öncesinde Demokrat Parti'nin tutumunu anlamadığını söyledi. Arınç, "1960 darbesinde Menderes'in asılması ile başlayan süreçte bugün en fazla Demokrat Parti'lilerin evet demesi gerekiyor. Bakın oğlu Aydın Menderes 'verilen her evet oyu babam için bir Fatiha'dır' derken, Menderes'in adını kullanarak, o misyonu kullanarak bakanlık, vekillik yapmışlar hayır diyorlar. Ya darbe anayasası devam edecek ya özgürlükler gelecek. Onlar bunu anlamadılar. Bunun arkasından da sivil bir anayasa gelecek. Hayır diyen bürokratlar ve siyasiler bizi korkutmasın. MHP'nin kurucular kurulundan 17 kişi bile anayasaya evet diyecek" dedi.
Arınç, konferans için İzmir'den kendisini izlemek üzere Manisa'ya gelen 84 yaşındaki Rabia Ayyıldız'ın elini öptü. Arınç'ın konuşması öncesinde İnsan Hakları ve Demokrasi Platformu üyesi bir grup genç tarafından hazırlanan "80'lik Eylül Dedenin sonu" isimli oratoryo gösterisi sunuldu.