Kuzenler Büşra-Tuğçe cinayetinde istinaftan flaş karar! Yeniden yargılanacaklar!
Balıkesir'de, kuzenler Büşra Karabacak ve Tuğçe Yıldırım'ın 21 Mart 2006'da kaybolmalarından 44 gün sonra cansız bedenlerinin bulunmasıyla ilgili cinayet davasında müebbet hapis ve beraat kararları ile istinaf mahkemesinde flaş bir karar çıktı. Kararı bozan mahkeme, olaydan 11 yıl sonra 2017 yılında gözaltına alınan sanıkların aynı vekil avukat tarafından temsil edilmesinin CMK'ye aykırı olduğunu, dava sürecinde 6 farklı adli tıp kurumundan alınan kararların da çelişkili olduğunu belirtti. Mahkeme, Türkiye çapında genetik biliminde uzman olan ve dosyaya görüş bildirmeyen 5 kişilik yeni heyet tarafından dosyanın incelenmesine hükmetti. Karara göre sanıklar, yeniden yargılanacak
Balıkesir'de, kuzenler Büşra Karabacak (10) ve Tuğçe Yıldırım'ın (10) kaybolmalarından 44 gün sonra cansız bedenlerinin bulunmasıyla ilgili cinayet davasında müebbet hapis ve beraat kararları, istinaf mahkemesince bozuldu.
Savaştepe ilçesinde, 21 Mart 2006'da, okula giden ve bir daha haber alınamayan Büşra Karabacak ve kuzeni Tuğçe Yıldırım'ın 44 gün sonra cansız bedenlerinin bulunmasıyla ilgili davada, Balıkesir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce 22 Nisan 2022'de karar verildi.
SAVCILIK VE TARAF AVUKATLARI İSTİNAFA GİTTİ
Olaydan 11 yıl sonra gözaltına alınan sanıklar Seyhan ve Ayhan Yakar kardeşlere 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilirken, tutuksuz yargılanan A.Ç. (35) ve Y.E.'nin (44) beraatine karar verildi.
Ayrıca tutuklu sanıklar Seyhan ve Ayhan Yakar kardeşler ile tutuksuz A.Ç. ve Y.E. hakkındaki birden fazla kişi ile birlikte çocuğu hürriyetinden yoksun kılma suçundan zaman aşımı nedeniyle davanın düşmesi hükmedildi. Karar için istinaf mahkemesine savcılık ve taraf avukatları tarafından itiraz edildi.
MAHKEME KARARI BOZDU
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1'inci Ceza Dairesi, Balıkesir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararı bozdu. Sanıkların aynı vekil avukat tarafından temsil edilmesinin CMK'nin 289/1 maddesine aykırı olduğunu belirten mahkeme, sanık yönünden savunmada zafiyet yarattığı durumlarda, sanıklar arasında menfaat uyuşmazlığı bulunduğunun kabulünün gerektiğini vurguladı.
5 KİŞİLİK HEYET TARAFINDAN İNCELENECEK
Dava sürecinde 6 farklı adli tıp kurumundan alınan kararların çelişkili olduğunu belirten Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1'inci Ceza Dairesi, tam kanaate varılmasını sağlayacak raporun alınmamasını da çelişkinin giderilmeye çalışılmaması olarak değerlendirdi. Mahkeme, Türkiye çapında genetik biliminde uzman olan ve dosyaya görüş bildirmeyen 5 kişilik yeni heyet tarafından dosyanın incelenmesine hükmetti.
BERAAT EDENLER DE YENİDEN YARGILANACAK
Balıkesir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nin, birden fazla kişi ile birlikte çocuğu hürriyetinden yoksun kılma suçlamasıyla ilgili zaman aşımı nedeniyle davanın düşmesi kararı da Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1'inci Ceza Dairesi'nce bozuldu. Buna göre, 15 yıl olan dava zaman aşımı süresinin, TCK'nın 67/4. maddesine göre olağanüstü dava zaman aşımı süresi olarak 22 yıl 6 ay olduğu belirtilen karara göre dava, bozuldu. Yeniden yargılamanın, 12 Aralık'ta Balıkesir Adliyesi'nde yapılacağı öğrenildi.
"AYŞE VE HANİFE HANIMI AYAKTA ALKIŞLIYORUM"
Davayı takip eden Sil Baştan Kadına Yönelik Şiddet ve Çocuk İstismarıyla Mücadele Derneği Başkanı Ayşegül Küçükafacan karara ilişkin şunları söyledi:
"Elimizdeki delili bile netleştiremediğimiz uzunca bir süreç yaşadık. Yaşadık da aileler nasıl yaşadı? O kuruldan bu kurula, o mütalaadan bu mütalaaya gerçekten 'Artık pes' dedirten bir durum bu. Ben gerek aileleri gerekse de davanın başından beri gönüllülük esasına göre çalışan kilometrelerce yol gidip gelen avukat sayın İbrahim Erenci'yi kutluyorum. Her ailenin kaldıramayacağı süreçleri göğüsleyen Ayşe ve Hanife hanımı ayakta alkışlıyorum.
YEREL MAHKEME ÇOKTAN BU YARGILAMAYI YAPMALIYDI
Bu karar, tespit ettiğimiz hususların mahkeme tarafından da tespitini içeren bir karar oldu. Şimdi temennimiz, mahkemenin ve kurulların ivedilikle DNA testinin sonuçlandırılması hususunu ele almalarıdır. Beraat eden sanıklar için yargılama başlayacak. Yerel mahkeme çoktan bu yargılamayı yapmalıydı.
HUKUKA OLAN İNANCIMIZI ASLA YİTİRMEYECEĞİZ
15 yıllık süre bildirimden değil savcılık soruşturmasının uzunluğundan kaynaklanmıştır. Bir zaman aşımı varsa bunun cezasını bildirim yapan ailelere değil, soruşturmanın bu kadar uzun sürmesine mal edebiliriz. İstinaf mahkemesindeki karar, sanıklar için bir umut doğurmuştur ama bilinsin ki adalet er geç yerini bulacaktır. Hukuka olan inancımızı asla yitirmeyeceğiz.