İlyas Salman: Kardeşim gözümün önünde yanarak vefat etti

1949 yılında Malatya’nın Arapgir ilçesindeki bir gecekondu mahallesinde doğup büyüyen Salman, birçok travmatik kayıp yaşadığını ve bunlardan dolayı hastalık hastası olduğunu söyledi.

"TRAVMAYI ATLATAMADIM"

Ünlü oyuncu, şu şekilde konuştu:

Babam hamallık yapar, düğünlerde davul çalardı. Annemse ev işçisiydi. 11 kardeşimin 7'si yoksulluk hastalıklarından vefat etti. Verem, kıtlık, kızıl, nezle, grip ve boğmaca gibi... Bir kardeşim gözümün önünde yandı. Annem, biraz uzaktaki çeşmeden su almaya gitmişti. Dışarıdaki kar da 1 metreyi geçmişti. Sobanın üzerinde patates pişiyor, su kaynıyordu. 3-4 yaşlarındaydım. Benden bir yaş küçük kardeşimin eteği sobaya değdi ve tutuştu. Gözümün önünde yandı ve vefat etti. Bu travmayı atlatamadım. Hastalık hastası oldum. Her gün kendime bir hastalık icat ederim. Bir gün kan kanseri olurum, diğer gün kolon... Gecenin kaçı olursa olsun doktora giderim. Çok evhamlıyım. Müjdat Gezen de benim gibidir.

"ŞENER ŞEN İLE KÜSMEM İÇİN NANKÖR OLMAM LAZIM"

İlyas Salman, ayrıca sinema camiasından meslektaşı Şener Şen ile arasının asla bozulmadığını ifade etti. Salman, konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:

Şener Şen ile aramız asla bozulmadı. O benim için Şener Ağabey, Şener Baba'dır. Zerre kadar bir kırgınlık yaşamadık. Hala iki günde bir telefon ederim. Onun aramasını beklemem. Beni başrol olarak Ertem Eğilmez'e, o önermiştir. Onunla küsmek için nankör olmam lazım.

"İLK VE SON HIRSIZLIĞIMDIR"

Konservatuvar sınavlarına girebilmek için babasına yalan söylediğini itiraf eden ünlü oyuncu, "Öğretmen okulu sınavlarına girip kazanmıştım. Kağıdın üzerine yaptığım tahribatla evdekilere 'Kazanamadım' dedim. Ankara Devlet Konservatuvarı sınavına girmek için babamın cebinden 30 lira çaldım. İlk ve son hırsızlığımdır. Ondan sonra babama binlerce katını ödedim" dedi.