Güngören saldırısının çocuk mağduruydu; ayağı koptu, 27 ameliyat geçirdi, pes etmedi
Buse Hazarlı, 14 yıl önce Güngören'de PKK'nın gerçekleştirdiği bombalı saldırıda ölümden kıl payı kurtuldu ama patlama anında ayağı koptu. Geçen 14 yılda tam 27 ameliyat geçirdi. 2 yıl boyunca bacağında tam 5 kiloluk demirle yaşadı. Derslerini bacağını sandalyeye uzatarak dinledi. Tüm bunlara rağmen pes etmedi, yüzde 50'ye yakın engeli kalsa da lise ve üniversiteyi bitirmeyi başardı. Habertürk'ten Öznur Karslı'nın haberi...
Terör örgütü PKK'nın bundan 14 yıl önce İstanbul Güngören'de gerçekleştirdiği bombalı saldırının faillerinden biri, Milli İstihbarat Teşkilatı'nın iz sürmesi ile Suriye'de bulundu ve etkisiz hale getirildi. Bombalı saldırının hayatını kararttığı isimlerden biri de o gün 15 yaşında olan Buse Hazarlı'ydı.
Buse 29 yaşına kadar sağlığına kavuşabilmek için tam 27 ameliyat geçirdi. Patlama anında kopan ayağı zorlu operasyonlarla yerine dikildi.
"BOMBACI ÖLDÜRÜLMÜŞ' MESAJI İLE ŞOK OLDUM"
18 vatandaşın katledildiği o saldırının faillerinden Nusret Tebiş'in etkisiz hale getirilmesi şehit yakınları gibi Buse Hazarlı'yı da yeniden o güne götürdü. 14 yıl sonra gelen haberi arkadaşlarının mesajı ile öğrendi:
"Arkadaşım mesajı gönderdi. 'Güngören bombacısı öldürüldü' diye. Şoka girdim. Çünkü 14 yıl sonra bunu bir haberde görünce beynimden aşağı kaynar sular döküldü. Ben ilk mahkemeye gittiğimde, teröristlerle göz göze geldiğimde daha 15 yaşında bir çocuktum. Size bunları yapanlarla yüz yüze gelmek inanılmaz acı ve değişik bir duygu. Acımı tekrardan yaşadım ama içime biraz su da serpti."
"ABİM 'BU BİR TUZAK OLABİLİR' DEDİ, ÖNÜMDE BOMBA PATLADI"
Buse Hazarlı, saldırıya o dönem zabıta memuru olan annesi ve ağabeyi ile birlikte yakalandı. Faillerden birinin etkisiz hale getirilmesi haberi, ona çocukluk travması olarak kalan o günü yeniden hatırlattı:
"YAŞADIĞIM TRAVMA BENDE HEP BİR ŞEYLERİ EKSİK BIRAKTI"
"Art arda iki defa bir patlama olmuştu. İlkine ses bombası dediler. İlk sesi duyduk ama bomba hiç gelmiyor aklımıza. Doğalgaz patlaması sanıyoruz. Annem o zaman zabıta görevlisiydi. 'Oraya gidip bakmam gerekiyor, görevliyim' dedi. Koştur koştur gittik. Abim 'bu bir tuzak olabilir' dedi. Arkamızı döndük, eve gidiyorduk ki ben yerde buldum kendimi. Ayağıma baktım bir tarafı yok. Çok yakındık, bombacı ile. Aramızda bir buçuk metre vardı. Benim hemen önümdeydi. Biz yakın mesafede olduğumuz için kurtulduğumuzu söylediler. Bomba düzeneği uzak ayarlıydı. Balkonda 3 yaşındaki bir bebek de şehit olmuştu. Yaşadığım travma bende hep bir şeyleri eksik bıraktı. Koşamadım, okula çok zorluklarla gittim. Şimdi o eksik kalan yanımı oğlum Mustafa ile doldurmaya çalışıyorum."
