Oktay Vural: Yürütme, yargı üzerinde baskı kurmak istiyor
MHP'li Oktay Vural, Meclis'e sunulan yüksek yargı organlarında değişikliği içeren kanun tasarısını eleştirerek, "Yürütme, yargı üzerinde baskı kurmak istiyor" dedi
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Danıştay ve Yargıtayda değişiklikler öngören tasarıya ilişkin, "Yürütme, yargı üzerinde daha önceden belirlenmiş kurallarla değil, istediği zaman değiştireceği kurallarla bir baskı alanı oluşturmak istiyor." dedi.
Mecliste gazetecilerin sorularını yanıtlayan Vural, 15 Haziran'da Mecliste verilecek olan iftarın davetiyelerinde, TBMM Binası altında yer alması gereken, Mustafa Kemal Atatürk’ün, "Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir” sözünün yer almamasının büyük bir talihsizlik olduğunu, düzeltme ya da yanlışlık yapılmışsa özür ihtiyacının açık olduğunu ifade etti.
Yüksek yargıda yeni düzenleme öngören kanun tasarısına ilişkin soru üzerine Vural, üst mahkemelerin istikrara kavuşması gerektiğini ancak 2014 yılında Yargıtay ve Danıştay üyelerinin sayılarını artıranın da AK Parti Hükümeti olduğunu hatırlattı. Hükümete o dönem, "Obez bir Danıştay, obez bir Yargıtay oluşturuyorsunuz" eleştirisini yaptıklarını anımsatan Vural, hükümetin şimdi tekrar yarı yarıya azaltma gibi bir yöntem izlediğini bildirdi.
Vural, şöyle devam etti:
"Siyasi irade, yargı üzerinde bir hakimiyet alanı oluşturmak istiyor. Hükümet, yargı üzerinde üye sayısı arttırırken de siyasi bir amaç gütmüştü. Bunun doğru olmadığını ifade etmiştik. Bundan önce Yargıtayın iş yükü fazla diye sayıyı artıranlar şimdi indiriyorlar. Türkiye'nin yerleşmiş bir yargı yapısı olması gerekir. Bu kanun yürürlüğe girdiği andan itibaren bütün Yargıtay üyelikleri de sona eriyor. Böyle bir güvencesizlik de söz konusu. Yürütme, yargı üzerinde daha önceden belirlenmiş kurallarla değil, istediği zaman değiştireceği kurallarla bir baskı alanı oluşturmak istiyor."
Bir gazetecinin Suriye'de yaşanan gelişmeleri sorması üzerine Vural, Suriye konusunda uygulanan dış politikanın ve hükümetin "ikircikli yaklaşımlarının" bir güvenlik tehditi ve bir terör örgütünün güneyimizde egemenlik alanı oluşturmasına neden olduğunu savundu.
Vural, "Türkiye'nin bir kırmızı çizgisi vardı ne oldu bu kırmızı çizgilere?" sorusunu yönelterek, şunları ifade etti:
"Suriye'de bir Kürdistan inşaatına devam edildi. Üstelik öyle bir noktaya geldik ki stratejik ortağımız olan, model ortağımızla sürekli görüşmeler yapılıyor ama sonuçta Amerika Birleşik Devletleri, YPG ile birlikte PYD'nin meşruiyetini sağlıyorlar. Irak'ta olduğu gibi maalesef Türkiye'nin güney sınırlarında da bu sefer PKK egemenliğine dayalı bir terör devleti inşa ediliyor.
Bu koridorun özellikle Türkiye'nin müttefik ve model ortak olarak adlandırdığı ülkeler tarafından da inşa edildiğini esefle görüyoruz. Nerede kaldı sizin kırmızı çizginiz, kim güvenecek size."
"Almanya ile İncirlik mutabakatını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Vural, Türkiye'nin güvenilirliğini kaybettiğini savunarak, "Bundan sonra hangi ülke Türkiye'nin göstereceği bir tepki karşısında yapacaklarından cayabilir." dedi.
Gazetecilerin, "TRT'deki iftar programında namaz kılmayanlarla ilgili" yapılan açıklamanın hatırlatılması üzerine Vural, dini bir konuda ayet referansı verenin, bu ayetin ne olduğunu da ortaya koyması gerektiğine işaret etti. Vural, "Bunlarla ilgili ifadeleri kullanırken, insanlarımızı dini değerlerimizden uzaklaştırmaya yönelik üsluplara dikkat edilmesi gerekiyor. Bu konuda Diyanet İşleri Başkanlığının da söyleyeceği bir takım hususlar vardır." ifadesini kullandı.
İstanbul ve Ankara'daki 3 cinayetin zanlısı olarak aranırken İzmir'de yakalanan Atalay Filiz ile polislerin özçekim yapmasını eleştiren Vural, "Bir polis, katille neden selfie çektirmek ister, doğrusu anlayabilmiş değilim. Bir katil rol model mi oluyor? Bütün bunları yaparken topluma yanlış mesajlar veriyoruz." diye konuştu.
AA
