Dilhan Şeşen: Henüz 20 yaşındayım, özümü bulmaya çalışıyorum

Müzik piyasasında henüz çok yenisin. Müziğini farklı kesimlere duyurabilmek adına yapmayı düşündüğün birşeyler var mı?

Yeni hedefim Anadolu'yu karış karış gezmek. Binlerce güzel insanla tanışmak, hep bir ağızdan şarkılar söyleyip bir olmak. Daha büyümek daha da büyük hissetmek ve hissettirmek. Her genç sanatçının kafasına koyduğu şeylerden biri kendi hikayesini binlerle paylaşabilmektir. İnsanlara, “Bir oldukça sorun yok” mesajını vermek istiyorum.

Müzisyen bir babanın kızı olmak nasıl bir duygu? Burhan bey, hem müzik hem de hayata karşı seni yönlendiriyor olsa gerek?

Babamın ağzının içine bakarım hep. Ağzından çıkacak her cümle benim için çok önemli. Ama hiçbir şey çalışmadan olmuyor, erken kalkmak bazen çok keyifsiz gelse de erken kalkan gerçekten yol alıyor. Bazı duraklarda bazı insanlarla karşılaşıp onları kendimize yol arkadaşı seçiyoruz. Gitmemiz gereken bir yol aşmamız gereken zorluklar var. Babam bana her daim ne olursa olsun müziğimin ve hedeflerimin peşinden gitmemi söyler. Küçükken yere düşüp ağlamaya başladığımda babam kahkaha atmaya başlardı. Çünkü düşe kalka öğrenecektim ve gülüp geçmeliydim. Düşe kalka öğreniyorum ve gülüp geçiyorum. Babam en büyük şükrümdür.

Yol arkadaşı demişken, Ufuk Beydemir ile hem birlikte şarkılar söylüyorsunuz hem de aşk yaşıyorsunuz. Bu ilişki müziğinizi de geliştiriyor olsa gerek?

Beraber öğreniyoruz, beraber zorluklar atlatıyoruz. Birimizin ayağı takıldığında bir diğerimiz kolundan tutup çekiyor. En yakın arkadaşımla beraberim. Varlığına minnettarım.

Ülkemizde hiçbir kalıba bağlı kalmadan özgün ve özgür bir şekilde müzik yapabilmek zor mu?

Benim için zor değil. Henüz 20 yaşındayım. Özümü ve kendimi bulmaya çalışıyorum. Bununla beraber yavaş yavaş kendi müziğim de ortaya çıkıyor. Şimdi özgür olmazsam ne zaman olacağım? Benim için şu an tam zamanı. Benliğin dışına çıkıp dışarının isteğine göre hareket edilmemeli. Benlik kaybedilmemeli. Gereği ne ise o yapılmalı. Ruh özgürlüğüm çok önemli.

Yaşın itibarıyla yaptığın müziği sınırlı sayıda insan dinliyor. İlerleyen yıllarda popüler olma düşüncesi seni ürkütüyor mu?

Asla ürkütmüyor. Sadece davranışlarıma daha çok dikkat etmem gerekiyor.

Son yıllarda müzik piyasasında; Evrencan Gündüz, Eda Baba, Melek Mosso ve senin gibi alternatif müzik yapan genç sanatçıların isimlerini sıkça duyar olduk. Kendi kitlenizi yarattığınızı da söylemek mümkün. Popüler müzikten kaçanlar sizlere sığınıyor sanki?

Kendi adıma konuşmak gerekirse ben popüler müzikten kaçmıyorum. Müziğin hiçbir türünden kaçılmamalı. Popüler müziğin de kaçılacak birşey olduğunu düşünmüyorum. Tam tersine üstüne gidilmesi gerektiğini düşünüyorum çünkü çok eksik.

Popüler müzik yapanlardan en çok kimi beğeniyorsun?

En çok beğendiğim Mabel Matiz. Baktığımızda o da popüler müzik yapıyor ama çok farklı bir kulvarda. Duyduğumuz popüler müzikten çok uzak.

20 yaşında olmana karşın paylaşımların ve yaşayış biçiminde geçmişe özlem duyuyor gibisin. İmkanın olsa hangi yılda ve nerede yaşamak isterdin?

1970’lerde İngiltere'de yaşamak isterdim. 1990'larda Seattle’a yerleşirdim. Yapılan müziklerden dolayı. Düşüncesi bile çok heyecanlı.

Seyyar satıcısından manavına, gencinden yaşlısına kadar herkes 90'ların şarkılarına ve sanatçılarına yeniden ilgi duyar oldu. Bu neyden kaynaklanıyor sence?

90'lar tüm dünyada bir geçiş dönemiydi. 90’ları yaşayamayanlar bile 90’lar müziğine hücum etmiş durumdalar ki ne güzel. O dönemin müzikleri, sözleri ve klipleri hep akıllarda. Dinlerken ve söylerken çocukluğa dönmek, çocuk hissetmek çok güzel. 90'lar; nostaljidir, eğlencelidir ve hissiyatlıdır. Şu zamanda çok fazla ihtiyacımız var.

Genç şarkıcı Dilhan Şeşen 7 Eylül'de Zorlu Açıkhava Sahnesi'nde, 15 Eylül'de ise Muğla'da düzenlenecek Cityfest'te hayranlarıyla buluşacak.