Başakşehir-Galatasaray maçı yazar yorumları

Galatasaray’da dünün bir başka başlığı da Davinson Sanchez’in siftahıydı. Karmaşık bir gündü, solunda Abdülkerim’le başladı, Kaan Ayhan’la devam etti. Ancak fiziksel olarak gayet iyi seviyede göründü Kolombiyalı stoper. Hem Kolombiya Milli Takımı’nda Mina, hem de Tottenham’da Romero sakatlandığı için 70’er dakika forma giymişti bu sezon. Türkiye’ye de kesinlikle hazır gelmiş Davinson Sanchez.

Levent Tüzemen (Sabah): Oyuncular aşırı güvenle oynadıkları için bazen gereksiz top kaptırıyor, bazen de final paslarında 'Egoist' davranıyor. Öz güven doğru kullanıldığında skor avantajı getiriyor. Ancak öz güven aşırılığa kaçınca G.Saray gereksiz tehlikeler yaşıyor. Okan Buruk "Öz güven" ile 'Kalite'yi dengelerse Galatasaray çok pozisyon bulur, egoizm ortadan kalkar ve rakip kolay pozisyon bulmaz.

Muslera, Galatasaray'ın efsanesidir. Yenilen golde yine hata yapan Muslera kafasına göre kalesini terk etmemeli. Okan Buruk kaptanı ile mutlaka görüşüp gereken uyarıları yapmalıdır.

Osman Şenher (Milliyet): Maç 2-0 olmuş, öyle bir gol yiyorsun ki evlere şenlik. Muslera çıkayım mı çıkmayayım mı diye biraz tereddütte kalınca topu kalesinde gördü. Olmaz! Uruguaylı eldiven Kopenhag karşısında da bir sürü hatalar yaptı, son dakikalarda takımı beraberliği sağladı. Okan hocanın buna bir çare bulması lazım.

Barış Alper, böyle futbol oynayacaksa Galatasaray formasını bir daha zor görür. Hani Kerem Aktürkoğlu’nu ıslıklayan taraftar var ya, Barış’ı gördükten sonra artık Kerem’i pamuklara sarar. Nitekim ikinci yarı Kerem, Barış’ın yerine oyuna girdi, penaltı kazandırdı. Icardi de penaltıyı filelere göndererek moral buldu. Barış Alper böyle oynayacaksa eminim Icardi çabucak emekliye ayrılır. Arjantinli forveti çıldırttı.

Erman Özgür (Fanatik): Galatasaray bir gelenek olarak savunmasını Başakşehir ceza sahasına kadar önde başlattı. Geriden pas yaparak çıkmaya çalışan rakiplere karşı kolay gol bulmanın ilk yoluydu ama rotasyona rağmen Galatasaray’ın yüksek tempoda pres yapamaması golü geciktirdi. İlk yarının büyük bölümünde Başakşehir’in kendi sahasına gelmesini engelleyen Galatasaray, hücumda ise İcardi’nin etkisizliğine rağmen Ziyech’e verilen saha içi serbestliğinin karşılığını bu oyuncunun enfes golü ile aldı. Kuntz’un akıl edemediğini gören Okan Buruk’un, Kazımcan sakatlanınca sola çektiği Abdülkerim’in harika ortasında Oliviera topu direğe vurmasa Galatasaray işi ilk yarıdan kolaylamış olacaktı.

2.yarıya Okan Buruk skora değil oyuna bakarak çok doğru hamlelerle geldi. Vasat oynayan Oliviera ve Barış Alper’in yerine Kerem Aktürkoğlu ve Kerem Demirbay oyuna girdi. Değişiklik karşılığını çabuk verdi ve Kerem Aktürkoğlu penaltıyı aldı. Icardi takımını rahatlatan golü attı. Açıkçası yakın zamanda Galatasaray değil de Başakşehir zor bir maç oynamış gibi olunca Galatasaray oyunun kontrolünü elinde tutmaya devam etti. Çağdaş Atan hamleleri 64’de Dubois ile bir gol getirdi. Tete yaptığı işleri biraz pasla süsleyebilse Galatasaray 3. golü bulabilirdi. Yine de gole yakın taraf olmaya devam ettiler. Sonuçta Galatasaray risk almaya başlayan Başakşehir’e karşı attığı gollerin kıymetini bilerek galibiyeti aldı. Bu galibiyet bana göre bir Şampiyonlar Ligi dönüşü olduğu için normalden çok daha değerli.

Gürcan Bilgiç (Sabah): Sezon başından beri takımı hücumda yöneten iki oyuncuyu; Kerem ve Mertens'i kulübede tuttu Okan Buruk. Tete ve Ziyech ile 'duble' sağ kanat tercih ederek, tek atak yönlü bir sisteme gitti. Elbette tutmadı bu yöntem. Barış sol tarafa hareket getiremediği gibi, İcardi markajda kayboldu. Ziyech'in attığı gol ustalık eseriydi, belli bir planın değil.

Kopenhag şokunun ardından gelen bu galibiyet önemli Galatasaray için. Çünkü mırıldanmaların bitmesi, kazanmalarına bağlıydı. İyi oynamak değil bu maçın şifresi. On milyonlarca Euro ödenen oyuncular, bu paranın hakkını verdiler ve farklılıklarını gösterdiler.

Erman Toroğlu (Fotomaç): Maç başlıyor, Galatasaray'ın Çarşamba günü oynadığı maçın izleri var. Başakşehir zaman zaman topu iyi kullanarak Galatasaray'ın rahat hareket etmesini engelliyor. Bir direkten dönen topları var bir de 2'ye 1 girip kaçırdıkları pozisyon var. Galatasaray takım olarak değil de ferdi olarak oynuyor. İyi oyuncuları var, geniş kadroları var ama daha henüz sahada taraftarlarına şöyle rahat rahat futbol seyrettirecek oyunu oynayamıyorlar. Aslında Başakşehir üzerine geliyor rahat pozisyon yakalaması lazım... Ama o güçleri yok. Ziyech sakatlanıyor, oyundan alınacak ve sahanın kenarına gelip konuşuyorlar. Yerine girecek oyuncu hazırlanmadan çıkıyor ve 10 kişiyle golü yiyorlar. Bu ayar bir takım böyle bir golü yememeli.

Muslera yine topu oyuna sokarken yanlış işler yaptı. Daha da önemlisi yediği goldeki hatası Muslera gibi bir kaleciye yakışmadı. Aslında Günay iyi bir kumaş, bazı maçlarda ufak ufak oynasa iyi olmaz mı? Hem de yerli hakkını kalecide kullanmış olursun.

İbrahim Yıldız (Habertürk): Beklentinin aksine, rakibinden daha diri bir görünüm veren Sarı-Kırmızılılar önde baskı yaparak rakibine oyun kurma şansı vermedi. Galatasaray maç boyunca hakimiyeti elinde tuttu. Tempoyu istediği gibi ayarladı. Kazanma adına istediklerini yerine getirdiler. Yıldız oyuncuların bir maçın skorunu nasıl değiştireceklerini de bir kez daha gördük.

Okan Buruk, Başakşehir’in daha atak oynayacağını düşünerek önlemlerini almıştı. Üstelik Başakşehir eski gücünden çok uzaktaydı. Bunu da göz önüne aldığımızda zor olmayan, hatta kolay bir 90 dakika oldu Galatasaray adına. Sanchez-Abdülkerim ikilisi rakiplerine göz açtırmadı. Özellikle Sanchez çok iyi bir oyun çıkardı. Rakibine yakın oynadı. Hava toplarında etkiliydi. Topu oyuna sokması, ayaklarını iyi kullanması, basit oyunu güven verdi. Karşılaşmanın öne çıkan isimleri Boey ile Torreira oldu. Boey, sezon başından bu yana üstün performansını sürdürüyor. Galatasaray adına büyük kazanç.

Serkan Akcan (Fanatik): Okan Buruk’un geçen sezon da yaşadığı en büyük sorun, rakiplerin ayakları daha düzgün olan Abdülkerim’e baskı getirip topu Nelsson’a yönlendirerek uzun pas çıkışlarının önünü kesip oyunun tekrar Muslera’ya dönmesini sağlamaktı. Nitekim en son Kopenhaglılar bunu yaparak gol bulduklarında oklar yine Nelsson’u gösteriyordu. Artık iyice göze batan hatalarının ardından biraz da ailevi gerekçelerle kadronun dışında kalan Nelsson’dan Davinson Sanchez’e geçiş Galatasaray’a büyük bir konfor sağladı. Doğru hamleleriyle savunmada Galatasaray’a seviye atlattı. Bundan sonra Sanchez’den formayı almak kolay olmayacak.

Nelsson gibi Muslera’nın da rotasyonlardan nasibini alması kaçınılmaz gibi görünüyor. Çok hata yapıyor, pas çıkışlarında tercihleri sorunlu ve basit goller yemeye başladı. Dün gece Dubouis’dan yediği gol Muslera’yı çok acemi gösterdi. Ayrıca Okan Buruk, kalecisi yabancı olduğundan Kazımcan sakatlandığında iki oyuncusunu değiştirmektense Abdülkerim’i sol beke çekmeyi seçmek zorunda kaldı. Galatasaray kadrosu gerçekten çok kaliteli. Ziyech, kötü oynuyor derken öylesine usta işi bir gol attı ki, neredeyse maçı kurtardı. Ndombele oyuna çok geç girmiş olsa da form tuttuğunda neler yapabileceğinin fragmanını izletir gibiydi. İkinci yarıyla sahaya çıkan Kerem Aktürkoğlu Kopenhag maçının acısını çıkarır gibiydi. Kerem, bu ligin en kaliteli, fark yaratan yerli forvetlerinin başında geliyor. Taraftar Kerem’e karşı biraz daha toleranslı olmalı.

Ahmet Çakar (Sabah): İlk devre biterken, Ziyech'in müthiş kalitesiyle gelen vuruşuyla Galatasaray öne geçti. Çok az oyuncu o golü atabilir. İkinci yarıda da Galatasaray uydurma bir penaltı kazandı ve İcardi ile skoru 2-0'a getirdi. Daha sonra da Dubois sağdan gitti, Muslera 'Açılayım mı, açılmayayım mı' dedi. Dubois vurdu, çizginin hemen içinde çevrildi ama tabii ki haklı bir gol kararı geldi.

Hakem Kadir Sağlam çok kötü bir maç yönetti. İlk yarıda Torreira'ya yapılan bir penaltı var. Onu vermedi, VAR hakemleri de çağırmadı. Yine Berkay'ın mutlak kırmızı kart görmesi gereken bir harekette kart gelmedi, VAR'dan yine uyarı çıkmadı. Gelelim Galatasaray'ın kazandığı penaltıya… Karar yanlış. Başakşehirli oyuncu iki defa topla oynuyor. Hakem penaltıyı uyduruyor, VAR uyuyor, sözüm ona Türkiye'de hakemlik yapılıyor.

Engin Kehale (Hürriyet): Gözler, Ziyech ve Davinson Sanchez’le Kopenhag maçının yıldızı Tete’nin üzerindeydi. İlk 20 dakikadaki ön alan baskısı, çok pozisyon üretmedi belki ama Başakşehir’in kendi planını sahaya yansıtmasını engelledi. Ziyech golünü attı, Davinson Sanchez ikili mücadeleler ve duran toplarda yarattığı tehlikeler ile fark yarattı ancak Tete’yi başka yere koymak gerek. Shakthar Donetsk zamanında Guardiola’nın istediği ancak kulübün bırakmadığı bir isim Brezilyalı. Kafası hep yukarıda, birebirde iyi, hem sağa hem sola gidebiliyor, sorumluluk alıyor. Belli ki bu sezon adından bayağı söz ettirecek. Önce Ziyech’e attırdı, sonra Kerem Aktürkoğlu’nun kazandığı penaltıda pası verdi.

Sarı kırmızılılar, hâlâ yapım aşamasında bir takım. Oyunun ve ön hattın oturması biraz daha zaman alacak fakat artık bu takım hayal kurdurmaya başladı. Tavanının ne olabileceğini insan merak ediyor. Hücumda sorun çözebilecek bu kadar oyuncunun birbiriyle anlaşabildiği durumda izlemesi müthiş keyifli bir yapı olacak gibi gözüküyor.

Ömer Üründül (Sabah): Fizik olarak G.Saray'da görevler paylaşılamıyor, bu bence büyük sorun. Bütün ağırlık ve yük Boey ve Torreira başta olmak üzere 5-6 kişiye biniyor. Baktığımız zaman goller iki yıldız isimden geldi Ziyech, penaltıdan İcardi… İkisi de yürüyerek oynadılar aslında ligimizin durumunu gösteren net bir tablo!

Gelelim Çağdaş Atan'a... İnanılmaz hatalar yaptı. Ayakta duracak hali olmayan Piatek nasıl 90 dakika sahada kalır? Takımın en iyisi Dubois niye çıkar? Eğer 2-1 den sonra Berkay'ı çıkarmayıp Piatek'i oyundan alsa belki beraberliği kurtarma şansı olabilirdi. Kadir Sağlam bütün takdir haklarını G.Saray'dan yana kullandı.