Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Seri katilin listesindeki ünlü isim şoke etti... Yıllar sonra ortaya çıkan detay! - Güncel haberler
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Türkiye 2001 yılında çok önemli olaylara tanıklık etti. O yıl siyasi yaşam dışında, yıllarca konuşulacak cinayetler işlendi. Örneğin 4 Ocak günü 12 yaşındaki Hande Çinkitaş evinde vahşice öldürüldü. Yıllarca faili meçhul kaldı ve gündemden düşmedi. Yine 24 Ocak günü Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan ile 4 koruması ve şoförü uğradıkları silahlı saldırı sonucu şehit edildi. 25 Ağustos’ta ünlü iş insanı Üzeyir Garih öldürüldü. Türkiye adeta kabus dolu bir yıl yaşıyordu. O yıl yaşananlardan biri de 16 Ocak’ta emniyet kayıtlarına geçiyordu.. Ortaya çıkan bir ceset, yıllarca konuşulacak bir cinayet dosyasına dönüşecekti.

        REKLAM

        KORKUNÇ CİNAYET

        Fatih’te inşaatı bitmiş olan binanın temizliğini yapan Musa usta, müteahhit Cüneyt B. ile binayı gezerken bodrum katında bir paket gördü. Paket koli bandı ile bağlanmıştı. Koli açıldığında ortaya mavi renkli bir bidon çıktı. Bidonun ağzı gazete parçalarıyla kapatılmıştı. Ve içinde ağır kokular geliyordu. Musa usta elleriyle yokladı ve dehşetle irkildi. Bidonun içinde bir erkek cesedi vardı. Koliye dokunulmadan polise haber verildi.

        EKİPLER OLAY YERİNDE

        Gelen ihbar üzerine, ekipler olay yerine gönderildi. Haber Merkezi tarafından anons edilenler arasında 47-26 adlı kod ekibin şefi Savaş Kurtbaba da vardı. Genç, dinamik, hızlı ve akılcı hamlelerle birçok önemli cinayeti çözen Kurtbaba olay yerine vardığında ilçe ekipleri tarafından gerekli önlemlerin alındığını gördü. O ana kadar birçok ceset gören Kurtbaba, gördüğü bu ceset karşısında ilk kez irkildi. Kurtbaba o günü şöyle anlattı: “Ceset 35-40 yaşlarında bir 75 boyunda bir erkeğe aitti. Çırılçıplaktı. Ayakları ve elleri önce birbirine sonra da boynuna bağlanmıştı. Cinsel organı elektrik bandıyla defalarca sarılmış, gazeteyle kaplanmıştı. Burun delikleri, kulak içi ve ağzına gazete parçaları konulmuştu. Yani görüntü çok korkunçtu. Bu nasıl bir intikam alınıştı diye düşündüm.”

        REKLAM

        KAYIP KİŞİ ÇIKTI

        Olay yerinde katile ait hiç iz bulunmadığını anlatan Kurtbaba, öncelikle kurbanın kimliğinin tespit edilmesinin de gerekli olduğunu belirterek “Koli buraya nereden ve nasıl gelmişti. Ve bu kişi nasıl öldürülmüştü. Cesedi bulunan kişinin parmak izinden de sabıkalı biri çıkmadı. Bu kez kayıp listelerine baktık. 4 gün önce bir kayıp başvurusu dikkatimizi çekti. Bir ev kadını Aksaray’da seyyar satıcılık yapan kocası Ömer’in kaybolduğunu belirtmişti. Öldürülen kişi kayıp Ömer çıktı. Tabi biz bu kez Ömer’in kimlerle bağlantısı var diye çalışma başlattık” dedi.

        5 GÜN SONRA

        Öldürülen kişinin bağlantılarında katile götürecek bir iz bulamadığını belirten Kurtbaba, çalışmalarını sürdürürken 5 gün sonra bir ihbar daha geldiğini söyledi. Kurtbaba “Hafta sonuydu. Gaziosmanpaşa’da bir parkta iki şüpheli koliden bahsedildi. Cinayet ekiplerinin görmesi gerektiği söylendi. Ben de ekibimle olay yerine gittim. İki koliyi görünce hemen aklıma ilk olay geldi. Koliyi olay yerine çağrılan ekipler açtı. Ve farklı iki kolide ayrı iki cesetle karşılaştık. Eyvah dedik" şeklinde konuştu.

        “SERİ KATİLLE KARŞI KARŞIYAYDIK”

        Cesetlerin cenin şekilde paketlenerek, kolinin içine konulduğunu belirten Kurtbaba “İnanılmaz bir görüntüydü. Aynı yöntemle öldürülen 3 kişi olmuştu. O an karşımızda bir seri katilin olduğunu öğrendik. Çünkü öldürülenler çıplak, aynı tarzda paketlenip kolilenmişti. Katil sanki bizimle oyun oynamaya başlamıştı. İlk kurbanın nasıl öldürüldüğü daha belirlenmemişti. Kimliği belirsiz bu iki ceseti de Adli Tıp kurumu’na gönderdik ve çalışmamıza devam ettik. Bu kolileri buraya parka kim bıraktı ve öldürülenler kimdi?” diye ekledi.

        Emekli polis memuru Savaş Kurtbaba
        Emekli polis memuru Savaş Kurtbaba

        KAYIP BAŞVURULARI KİMLİKLERİ BELİRLEDİ

        Olaya birkaç ekip olarak baktıklarını anlatan Kurtbaba, iki cesedin kimliğinin kısa sürede tespit edildiğini anlatarak şöyle devam etti: “Kurbanlardan biri 5 gün önce Bakırköy’de kaybolan Ali Rıza İdrisoğlu’ydu, diğeri ise 6 gün önce Bayrampaşa’da kaybolan Turgut Erkan’dı. Kayıp tarihlerine baktığımızda 3 kurban için de peş peşe kayıp başvuruları olmuş. Katil zanlısı çok seri çalışmıştı.”

        İPLE BOĞULARAK ÖLDÜRÜLMÜŞ

        Adlı Tıp Kurumu’nda yapılan incelemede, 3 kişinin aynı yöntemle öldürüldüğü ortaya çıktı. Kurbanların iple boğularak öldürüldüğü tespit edildi. Artık bir av başlamıştı. Kurtbaba ve arkadaşları çalışma yaparken şu soruyu düşünmeden de yapamıyorlardı; Başka kurbanlar olacak mı?

        ÜST DÜZEY BASKI GELİYORDU

        Üç kurbanın cep telefonları kayıptı. Ancak kullanıldığına dair de hiç iz yoktu. Görünürde birbiriyle bağı olmayan 3 erkek cesedi vardı. Aralarında tek bağ öldürülme şekilleriydi. Bu üç maktul ve katilleri arasında bir bağ bulmaya çalışılıyordu. Bu arada üst düzeyden katilin tespit edilip yakalanması için büyük baskı geliyordu. Ancak kolay bir iş olmayacağı kesindi. Çünkü Kurtbaba ve ekip arkadaşları, karşılarında artık bir seri katilin olduğunu biliyorlardı.

        BİR KURBANIN CEP TELEFONU SİNYAL VERDİ

        Kurbanlar öldürülmeden cep telefonları en son Fatih bölgesinde sinyal vermişti. Kurtbaba Fatih bölgesine yoğunlaştıklarını belirterek “Bizim çok gelişmiş bir dinleme merkezimiz yoktu o dönem tabi. Ama bir gün bizim dinleme ekibimiz cesedi bulunan Ali Rıza’nın telefonunun Aksaray’da bir telefon dükkanında sinyal verdiğini söyledi. Telefoncu Ali Rıza’ya ait telefonu tanımadığını, birinin getirip kendisine sattığını söyledi. ‘Ben de telefonu kontrol etmek için kartımı taktım çalışıyor mu diye’ dedi. Eyvah dedik. Adamı kaçırdık. Ancak sonra bize dediki ‘Abi bu telefonu bana satan kişiye ucuz bir telefon sattım. Onun da imeisini aldım dedi. O an neredeyse dükkan sahibine sarılacaktım. Çok iyi bir iş yapmıştı. İşte bizim için katile ulaşacak iz bu oldu.”

        OSMANGAZİ’DE SİNYAL VERDİ

        Olayla ilgili çok yönlü soruşturma sürdürdüklerini anlatan Kurtbaba, heyecanla katil zanlısının yeni aldığı cep telefonundan gelecek sinyali beklediğini söyledi. Birkaç gün sonra bu güzel haberin geldiğini anlatan Kurtbaba “Şüphelimizin telefonu Bursa’nın Osmangazi ilçesinde sinyal vermiş. Telefonu o bölgede açmış haberi geldi bize. Biz hemen 3 ekip hızla hazırlanıp Osmangazi’ye doğru yola çıktık. Tabi o dönem şimdiki dönem gibi değildi. Baz ya da HTS gibi kayıtlar yoktu. Osmangazi’de bu telefon bir yeri aramıştı. Fabrika gibi bir yerdi. Telefonu kullananı bulduk. O da bize bu telefonu ben bir saat önce ‘semih abiden aldım’ dedi. Hayda Semih kim, bu kez Semih’i bulduk.” dedi.

        KATİLİN İSMİ ÖĞRENİLDİ

        Artık zamanla yarıştıklarını anlatan Kurtbaba, Semih’i bulduklarında bir şok daha yaşadıklarını söyledi. Kurtbaba anlatmaya şöyle devam etti: “Semih bize bu telefonu bana Orhan abim vermişti. Orhan abim İstanbul Fatih’de oturuyor bazen onun yanına giderim dedi. Biz şüphelimizi bulmuştuk. Adı Orhan’dı. Baktık, Semih, Orhan’ı o kadar övgüyle ve saygıyla anlatıyor ki onun için dünyalar iyisi bir insan. Biz ona diyemedik ‘Katilin teki onu arıyoruz’. Öyle desek inanmayacak. Biz de ona Orhan’la bizi görüştür dedik. ‘Bize ne yapacaksınız Orhan abiye zarar mı vereceksiniz’ dedi. ‘Yok rahat ol seni nasıl bulduk bişeler sorduk ona da öyle soracağız’ dedik. Oysa şunu öğrendik. Orhan Bursa’ya Semih’i öldürmek için gelmişti. Ancak bu Semih’in haberi yoktu. Ve biz söylesek inanmayacaktı.’

        KATİLE RANDEVU VERİLDİ

        Orhan’ın nerede olduğunu bilmediklerini anlatan Kurtbaba, tek amaçlarının Semih’i kandırıp katil zanlısını tuzağa düşürmek olduğunu söyledi. Kurtbaba “Biz ona Orhan’ı çağırsan gelir mi dedik. O da ‘Ben çağırsam gelir tabi' dedi. İkna ettik. Bizden bahsetmeden Orhan’ı aradı ve Bursa’da bir alışveriş merkezinde hamburgerci de buluşma verdi sabah 10 için. Biz hemen Semih’i de aldık sabah ilk işimiz alışveriş merkezine gittik.” dedi.

        “KILIK DEĞİŞTİRDİK”

        Katilin olay yerine geldiğinde kendilerinden şüphelenmemisi için kılık değiştirdiklerini anlatan Kurtbaba, yaşanan o ilginç detayı da şöyle anlattı; “Şimdi üç ekip olarak alışveriş merkezine gittik. Orhan buluşma noktasına geldiğinde çevrede polis olduğunu fark ederse kesin girmez diye düşündük. Bunun için de kılık değiştirecektik. Yalnız ekibimizde abilerimiz vardı. Hangi kılığa girilse ve nereden onlara bakılsa polis oldukları çok belli oluyordu. Ben de amirime dedim ki ‘Abi bak ben ve yanımda genç arkadaşım Murat vardı. Biz ikimiz girelim bizim polis olduğumuzu anlamaz dedim. ‘Tamam’ dedi. Biz içeri girdik Semih bir masada oturuyor ben başka masada, Murat da bazı arkadaşları gelmişti. Gidip dedimki ‘Biz polisiz çaktırmayın şimdi arkadaşımı sizin yanınıza vereceğim arkadaşınızmış gibi gülüp sohbet ederseniz biz katili yakalayacağız’ dedik. Murat onların yanında oturdu ve beklemeye koyuldum.”

        REKLAM

        “BENİ PENCEREDEN ATACAKTI”

        Katil zanlısı Orhan’ın tam saat 10.00’da alışveriş merkezine geldiğini anlatan Kurtbaba “Sözünü tutmuştu. Geldi Semih’in yanına oturunca ben kalkıp hemen yanına gittim ‘Orhan’ dedim bu ayağa kalkar kalkmaz beline sarıldım. Uzun boylu biriydi. Belinde silah falan varsa etkisiz hale getireyim dedim. Bu beni tüm gücüyle itmeye çalıştı. Benim yönüm pencereye dönüktü. Gücü yetse bir metre sonra beni pencereden aşağı atardı. Murat’a seslendim baktım Murat kızlarla sohbete dalmış ‘Muratttt’ diye bir yandan bağırdım diğer yandan Orhan’ı etkisiz hale getirmeye çalışıyorum. Murat hemen yetişti etkisiz hale getirdik kelepçeyi taktık. Tabi diğer ekipteki abilerimiz geldi yardıma sonra.” şeklinde konuştu.

        “BİZ 3 BİLİYORDUK, BİZE '5 KİŞİYİ ÖLDÜRDÜM' DEDİ”

        Zanlıyı etkisiz hale getirip, arabaya götürdüklerini söyleyen Kurtbaba “Bu arada Semih de bize abime ne yapıyorsunuz hani bunu yapmayacaktınız gibi söylemleri oldu. Tabi onu da aldık götürüyoruz. Amirim ‘Savaş bir yeşil alana gidelim ‘dedi. Biz yeşil bir alana götürdük. Ona her şeyi biliyoruz deyince bu kalktı parmağında bir yüzük çıkartarak ‘Al bu da öldürdüğüm şu kişiye ait. Bakın ben 5 kişiyi öldürdüm 6’ıncısını kabul etmem’ dedi. Biz şok olduk. Çünkü biz katilin 3 kurbanı olduğunu biliyorduk." dedi.

        “İKİ CESET DAHA TEYİT ETTİK”

        Orhan A., anlattıklarına göre öldürülen iki kişiyi Jandarma bölgesine atmıştı. Hemen orada jandarmayı aradıklarını söyleyen Kurtbaba “Aynen bunun dediği iki ceset daha çıktı. Kurbanları 5’e yükseldi. Bu arada biz katilin Bursa’da Semih’i öldüreceğini tespit ettik. Ancak Semih’in de haberi yoktu bundan" dedi.

        REKLAM

        SEMİH BAYILDI

        İstanbul’a geldikten sonra Semih’in hala ‘Orhan abinin suçu yok’ diye söylendiğini anlatan Kurtbaba “Semih bize yardımcı olduğu için kötü davranmadık. Onu ikna etmek için de bir şey yaptık. Katil zanlısının gözünü kapatıp emniyet amirini odasına götürdük diz çökerttik. Arka koltuğa da Semih’i oturttuk. Onun gözünü bağlamadık sus işareti yaptık. Orhan’a sorduk ‘Bursa’ya niye gittin’ dedik. Orhan bize ‘Siz gelmeseydiniz bu Semih’i öldürecektim’ dedi. Bunu duyan Semih pat koltuğa düşüp bayıldı. Tabi sonra abi abi diye diye teşekkür etti bize.” ifadelerini kullandı.

        ŞENER ŞEN’İ DE LİSTEYE ALMIŞTI

        Katil zanlısı tüm cinayetleri tek tek anlattı. Neden ve nasıl işlediklerini hiç zorlanmadan en ince ayrıntısına kadar anlattı. Seri katilin ölüm listesi Cinayet Masasını şaşırtmıştı. Katil zanlısına ölüm listesinde başka kimlerin olduğunu sorduklarını anlatan Kurtbaba, şok isimle karşılaştığını söyledi. Kurtbaba “Bize Şener Şen ve bir başka birinin ismini daha söyledi. Biz Şener Şen’i duyunca şaşırdık ‘Niye’ dedik. O da Şener Şen’in oynadığı ‘Neşeli Günler’ filminde ikili oynadığı için öldürmek istediğini söyledi. Yani filmde Münir Özkul ile Adile Naşit boşanıyor ya, bunlar boşanınca Şener Şen’de her iki tarafla görüşüyor ve görüştüklerini kimse bilmiyor. İşte Orhan Şener Şen’i bu yüzden ikili oynadığını söyleyerek listeye aldığını söylemişti.” dedi.

        REKLAM

        EVİNDE ŞOK DELİLLER ORTAYA ÇIKTI

        Orhan A.'nın Fatih’deki evi incelendi. Araştırma saatler sürdü. İnceleme sonunda 11 delil bulundu. Yatak odasında her iki kolinin içinden çıkan çarşaf benzeri kumaş parçaları, sobadan altı adet kemer tokası olduğu anlaşılan yanmış parçaları içinde sıvı bulunan bir şırınga, kanlı bir sehpa örtüsü, parmak izleri, sigara izmaritleri ve bir silikon tabanca bulundu. Katil kurbanlarını öldürmek için önce içkilerine ilaç atmış. Kendinden geçen kurbanları iple boğarak öldürmüştü. Öldürdükten sonra soymuş, çırılçıplak banyoya taşıyıp yıkamış. Ve onları günlerce orada tutmuştu.

        ŞOK DETAYLAR

        Orhan A. ile bire bir konuşan Kurtbaba, kurbanlarını nasıl tuzağa düşürdüğünü ve tüm detayları öğrendiğini anlattı. Kurtbaba “Bu öldürdüğü kurbanlarını küçük ve aslında nedensiz şeyler yüzünden listesine alıp, önce evine götürüyor. Evinde özel bir içki köşesi vardı. Kurbanlarıyla muhabbet ederek içki içmeye ikna ediyor. İçkilerine sonradan öğrendiğim atları uyutmak için verilen güçlü bir ilaç varmış. Onu içkiye katıyor. Ardından uyuyan ya da kendinden geçen maktulü iple boğuyor. Sonra cesedi banyoya götürüp temizliyor. Çeşitli işlemlerden geçiriyordu. Ceset günlerce kalıyormuş. Kokmaması içinde su döküyor başka şeyler yapıyordu. Hatta bir kurbanını eve getirdiğinde, evet banyoda öldürdüğü diğer kişinin cesedi vardı. İkinciyi de öldürüp ayrı ayrı bantlayarak koliye koymuş. Cesetin bulunduğu kolilerin ilkini bir araba tutup Fatih’te atmış. Gaziosmanpaşa’da parka attığı iki cesedi kendi bulduğu bir el arabasıyla o kadar yol yürüyüp gidip parka atıp dönmüş.” dedi.

        “KAMYONCU CANINI NASIL KURTARDIĞINI ANLATTI”

        Arnavutköy’e attığı cesetle ilgili detayları da elde ettiğini belirten Kurtbaba “Bir küçük kamyonet tutuyor. Hatta evden bu şoför yardımıyla arabaya koyuyorlar. Sonra Arnavutköy’e doğru yol alıyorlar. Kamyon şoförü de ilk başta ev eşyası olduğunu sanıyor. Akşam karanlıkta gitikçe gitmiş. Şoför ‘Abi nereye gidiyoruz’ demiş. ‘Sen sür’ demiş. Sonradan şoför şüphelenmeye başlamış. ‘Eyvah bu ceset ve kesin beni de öldürecek demiş.’ Sonradan bulduğumda kendisinin bana anlattıkları bunlar. Sonra şöyle devam ediyor ‘Issız bir yere geldiğimizde bana dur dedi. Ben de durdum. Ama inmedim bu indi. Koliyi indirmeye çalışıyordu. Beni çağırdı yardıma bende geliyorum sen indir dedim. Çünkü insem kesin beni de öldürecek diye korkuyordum. Bu koliyi indirince ben birden gaza bastım ve hızla oradan kaçtım. Peşimden koştu ama arabayı yakalayamadı’ dedi. Yani şoför de böylece canını kurtarmış oldu”

        NEDEN İZ BIRAKTI

        Öldürdüğü kurbanların cep telefonlarını kırarak yok eden Orhan A., nasıl oldu da cep telefonuyla geriye bir iz bırakmıştı. Bu sorunun cevabını merak eden Kurtbaba, katile bu soruyu sorduğunu belirterek “Bana cevabı şu oldu. ‘Param bitmişti. Telefonu açmadan gittim sattım. Ben kullanmadığım için yakalanacağımı hiç düşünmemiştim. Çünkü telefoncu da beni tanımıyordu’ dedi.” ifadelerini kullandı.

        ŞİMDİ BAŞARILI BİR DEDEKTİF

        Cinayet Büro Amirliği’nde birçok önemli dosyaya imza atan Savaş Kurtbaba, daha sonra Kayıplar Büro Amirliği’nde görev yaptı. O dönem sadece kayıp şahıslara bakan büro Kurtbaba’nın gelişiyle kayıp cinayetleri çözen bir büro olmaya başladı. Kayıplarda da çok önemli cinayetleri çözen Savaş Kurtbaba emekli olduktan sonra özel dedektiflik yapmaya başladı.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa