Uzaylılar ve paranormal olaylar gerçekten var mı?

ABD'nin Kentucky eyaletinde yer alan, gizemli hastane 100 yılı aşkın süredir ayakta.

Geçmişte binlerce insanın akılalmaz işkencelere maruz kaldığı hastanede şimdilerde de pek çok paranormal olayın yaşandığı iddiaları bulunuyor. İddialara göre hastaneden çığlık ve fısıltı sesleri geliyor!

Kayıtlara göre Waverly Hills'in inşaatına 1908 yılında başlanmış ve iki yıl süren bir çalışmanın ardından bina 1910'da hizmete açılmış.

Beş katlı inşa edilen bina, ABD'nin en korkutucu yerlerinden biri olarak görülüyor. Hizmete açıldığında hastanede çaresi bulunamayan tüberküloz tedavisi yapılıyordu.

Hastalığın giderek yaygınlaşması da bir dizi olayları beraberinde getirdi. Çünkü hastane kapasitesi 400'dü ancak hastaneye yatırılan kişi sayısı 400 kişiden katbekat fazlaydı.

Hal böyle olunca hastalara olan ilgi azaldı, tedavi ilaçları eşit bir şekilde dağıtılamadı ve binlerce kişi tüberkülozdan vefat etti.

Tam olarak net bir rakam belirlenemese de hastanede tüberküloz teşhisi nedeniyle 63 bin kişinin öldüğü bile konuşuluyor!

Tüberküloz tedavisi bulunduktan sonra hastane kapatıldı. Bir yıl sonra akıl hastanesi olarak tekrar hizmet vermeye başladı.

Söylentilere göre akıl hastanesinde hastalar "tedavi" adı altında vahşice işkencelere maruz kalıyordu. Ölenlerin cesetleri "beden tüneli" olarak adlandırılan geçitten taşınıyordu.

Bu nedenle en çok paranormal olayın beden tünelinde yaşandığı konuşuluyor. Hastanede olayların ardından duyulan çığlıklar, halen ziyaretçilerin kulağında.

Hastaneyi günümüzde ziyaret edenler burada ses ve çığlıklar duyduğunu iddia ediyor. Diğer taraftan iki hemşirenin intihar ettiği 502. numaralı odada yaşandığı iddia edilen paranormal olaylar sırrını korumaya devam ediyor.

Waverly Hills hakkında anlatılan korkunç hikayelerin çoğu sıklıkla tüberküloz tedavisine bağlı. Çünkü o zamanlarda tüberkülozdan ölen birçok kişi vardı ve tüberküloz tedavileri oldukça insanlık dışıydı.

Waverly Hills hakkında The Ghost of Waverly adında bir film çekildi. Günümüzde bu korkunç yer, paranormal olayların araştırılması için kullanılıyor.

Bu nedenle pek çok insan, paranormal olayların kızgın ruhlar tarafından yapıldığına inanıyor.

HEYECAN YARATAN UZAYLI MUMYA

Kendilerini 'paranormal araştırmacı' olarak tanımlayan bir grup, Peru’daki Nazca şehri yakınlarında uzaylı mumyası bulduklarını iddia etti. Gazete Habertürk'te yer alan habere göre boyu 170 santimi bulan mumya, filmlerde tasvir edilen uzaylılara benziyor.

El ve ayakları üçer parmaktan oluşan, beyaz bir toza bulanmış halde bulunan mumyanın karbon testlerine göre 245-410 yılları arasındaki bir döneme ait olabileceği düşünülüyor.

TARİHİN EN BÜYÜK UZAY VAKASIYDI! OLAYIN SIRRI İSE...

Her şey 7 Temmuz 1947’de başladı. ABD’nin New Mexico eyaletindeki Roswell’de bulunan bir çiftlikte garip şeyler bulundu.

Bulunan parçaların arasında bir takım metal çubuklar ve folyoyu andıran çeşitli parçalar vardı. Ancak bu parçaları bozduğunuzda bir süre sonra eski şekillerine geri dönüyorlardı.

Bu materyallerin ne olduğunu anlayamayan kişiler yerel güvenlik şefi ile konuşarak Roswell’de bulunan ABD ordusuna bağlı Hava Kuvvetleri Üssü ile temasa geçti.

Soruşturma başındaki Binbaşı Jesse Marcel bu parçaların dünya dışından gelmiş olabileceğini düşünen ilk insan oldu.

24 Haziran 1947’de Kenneth Arnold isimli bir şahıs "yanlışlıkla" bir itirafta bulundu. Bir göl üzerinde uçan daireler gördüğünü söyleyen Arnold, böylece büyük bir efsane doğmasını sağlamıştı.

Amerikan ordusu o dönem çıkan bu haberi önce doğrulamış sonra yalanlayarak gökten düşenin UFO değil meteoroloji balonu olduğunu belirtmişti.

Uzaylı otopsileri, gizli dünya dışı teknolojiler ve daha pek çok şey vardı. Yaşanan bu olaydan sonra Roswell kasabasında yaşayanlar, anlam veremedikleri cisimleri sık sık gördüklerini iddia etmeye devam ettiler.

Roswell olayı ile ilgili tanık olduğunu söyleyen insanların sayısı günden güne artarken, ortada kaçınılmaz olarak bilgi kirliliği oluşmuştu.

Ancak bugünlere kadar otopsilere ilişkin olduğu söylenen görsellerin çoğu, aslında 1995 yılında olayın popülaritesinden faydalanmak isteyen bir televizyon programına ait görüntülerdi (Alien Autopsy: Fact or Fiction).

Bugün hala aynı yapımın görselleri komplo teorisyenleri tarafından gerçekmiş gibi lanse ediliyor.

Diğer yandan günümüzde bile Roswell olayı, güncelliğini koruyan ve hala doyurucu bir açıklaması bulunmayan efsanelerden birisidir.

Roswell olayının nasıl ortaya çıktığı bilinmiyor.

Buna benzer başka bir olay da 1976 yılında Tahran'da yaşandı.

Uzmanlar, İran'da bulunan radarların gökyüzünde bilinmeyen bir ışık gördüklerini ve bunun UFO'lara ait olduğunu savunmuştu.

Gözlemlere göre, UFO yanıp sönen dikdörtgenimsi ışıklar saçıyordu. F-4 uçakla UFO’ya yaklaşıldığında cisim hızla uzaklaşarak aralarındaki mesafeyi koruyordu. Ardından tüm haberleşme aygıtları bozuldu.

Kule soruşturulduğunda, o saatte herhangi bir hava trafiğinin olmadığı belirlendi. Bölgedeki incelemeler tamamlandığında güçlü bir radyo sinyali ele geçti, ancak herhangi bir şeye rastlanamadı.

İşte kanıtlanamayan başka UFO görüntüleri...

KARŞILAŞTIĞI KUŞ İLE HAYRETE DÜŞTÜ

Küçük oğlunu kanserden kaybeden anne Marie Robinson, oğlunun mezarını ziyaret ettiğinde garip bir olay başına geldi. 4 yaşındaki oğlunu beyin kanserinden kaybeden anne Marie Robinson, dünyanın en garip olaylarından birine tanık oldu.

Telefonuyla kuşu çekmeye başlayan anne, elini uzatınca kuş gelip kadının eline kondu.

2014 yılında beyin kanserinden hayatını kaybeden oğlunun mezarını ziyaret ettiğinde, bir bülbül çeşidi mezar taşının üzerinde belirdi.

Kadından uzaklaşmayan kuş daha sonra yere uzanan kadının ayakkabısına bile konacak kadar yakınlaştı.

Kuşun davranışlarından etkilenen anne, oğlunun ruhuyla kuşun bir bağlantısı olabileceğini düşündü.

"Bu durum beni gözyaşlarına boğdu. Jack'in ruhunun bir işareti olabilir" diyen anne yaşadıklarını sosyal medyada anlattı.

Birçok kişi kuşun oğlunun ruhu ile alakası olabileceği yorumunda bulundu.

SIRRI ÇÖZÜLEMEYEN FOTOĞRAFLAR

Bu fotoğrafların sırrı hala çözülemedi. Solda kapıdan uzanmış bakan yüze ve sağda ışık hüzmesi gibi görünen silüete dikkat edin.

Ne olduğu tanımlanamayan varlıklar gerçekten var mı?

Gerçeklikleri hiçbir şekilde kesin olarak tanımlanamayan varlıklarla aynı dünyada mı yaşıyoruz?

Gerçekliği ya da yanlışlığı konusunda büyük fikir ayrılıkları yaşanıyor.

Bunlara rağmen insanların çektikleri bazı fotoğraflar akılları karıştırmaya yetiyor.

Bazen bir karartı, bazen de bir yüz olarak fotoğraflarda karşımıza çıkan belirtiler tartışma yaratıyor.

Bazen eski siyah beyaz bir fotoğrafta bir silüet olarak karşımıza çıkar.

Bazen çocuğunuzun ilk yürüme anını çektiğiniz fotoğrafta arkadan bir yüz size bakıyordur...

Güzel bir manzara fotoğrafında, arkadan bir çift bacak daha görünüyordur...

Manzara fotoğrafında ağaçlar arasında bir ışık kümesi. Acaba hareket eden bir varlık mı?

Mutlu bir fotoğrafta arkada yansıması görülen bir suret...

Mutlu bir düğün fotoğrafında ortadaki aralıktan görülen korkunç bir gülümseme... Uzmanlar bu paranormal olayların hiçbirini henüz çözemedi. Mantıklı bir açıklama getirilmedi. Peki ya uzaylılar ya da ufolar?

Bu fotoğraf, Mısır'dan değil Mars'tan...

Mars'ın üzerinde yer alan bu piramit şekli, eski bir medeniyetin burada yaşamış olabileceğini düşündürüyor.

NASA tarafından paylaşılan kadın figürüne benzeyen bu şekil ise görenleri şaşırttı.

Figürün, uzayda saklanan bir kadına ait olduğu düşünülüyor.

Kaliforniya'da yaşayan bir kadının bahçesinde bulduğu cisme inanamayacaksınız.

Fotoğrafı görenler bu cismin bir uzaylıya ait olduğunu düşünüyor.