SON DAKİKA! Tuğba öğretmenin erkek arkadaşı: Bir gece önce telefonunun şifrelerini yolladı!
Çankırı'da yalnız yaşadığı evinde cansız bedeni su borusuna asılı halde bulunan öğretmen Tuğba Açıkgöz'ün erkek arkadaşı M.M.´nin ifadesi ortaya çıktı. 10 Ocak'ta askerden geldiğini, ondan sonraki 3 gün boyunca Tuğba ile sürekli görüştüklerini anlatan M.M., "Olaydan bir gün önce kendisini Orta ilçesine bırakmamı istedi. Ankara´dan müfettiş geldiğini, acil gitmesi gerektiğini söyledi. İşim olduğunu, aracı verebileceğimi söyledim. Aracı teslim ettim. Döndüğünde de buluştuk. Aynı gece cep telefonuma mesajla, telefon kilidi şifresi ile pin kodunu gönderdi" dedi. Öte yandan Çankırı Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan açıklamada da, genç kızın üzerinde herhangi bir darp ve cebir izine rastlanılmadığı belirtilerek soruşturmanın tüm yönleriyle titizlikle yürütüldüğü kaydedildi.
Çankırı'da yalnız yaşadığı evinde cansız bedeni su borusuna asılı halde bulunan öğretmen Tuğba Açıkgöz'ün (30) erkek arkadaşı M.M.'nin ifadesi ortaya çıktı.
DHA'nın haberine göre,10 Ocak'ta askerden geldiğini, ondan sonraki 3 gün boyunca Tuğba ile sürekli görüştüklerini anlatan M.M., "İntiharından bir gün önce kendisini Orta ilçesine bırakmamı istedi. Ankara´dan müfettiş geldiğini, acil gitmesi gerektiğini söyledi. İşim olduğunu, aracı verebileceğimi söyledim. Aracı teslim ettim. Döndüğünde de buluştuk. Aynı gece cep telefonuma mesajla, telefon kilidi şifresi ile pin kodunu gönderdi" dedi.
Özel bir okulda öğretmen olan Tuğba Açıkgöz, 14 Ocak sabahı, Karataş Mahallesi Kastamonu Caddesi´ndeki evinde su borusuna asılı halde bulundu. Ölümü resmi kayıtlara intihar olarak geçen genç kızın ölümünün ardından ortaya atılan iddialar üzerine de gözler sevgili M.M.´ye çevrildi. İnşaat şirketi sahibi M.M.´nin alınan ifadesi de ortaya çıktı. 10 Ocak günü vatani görevini yaptığı birliğinden terhis olup, Çankırı´ya geldiğini anlatan M.M. ifadesinde şunları söyledi:
"Tuğba´yla 5 ay kadar önce tanıştım. Kendisi kız arkadaşımdı, gönül ilişkim vardı. Sürekli kendisini aramadığımdan ve ilgisiz davrandığımdan şikayet ederdi, ufak tefek tartışmalar yaşardık. Askerden 10 Ocak günü geldim. Ben askerdeyken de telefonla arar, konuşurduk. Askerden geldiğimde beni evine davet etti. Yemek yedik, sohbet ettik. Herhangi bir tartışma yaşamadık. Ertesi sabah erkenden çıktım. Öğleden sonra kendisini alıp, öğretmen evine yemeğe gittik. Akşam kendisini eve bıraktım. Saat 22.30 sıralarında tekrar evine gittim. Yine sohbet ettik. Sonra kendi evime döndüm. Bir gün sonra da görüştük. Tüm bu günlerde herhangi bir sorun ve tartışma yaşamadık. 13 Ocak günü öğle saatlerine doğru mesaj attı. `Acil beni ara aşkım´ diye. Hemen kendisini aradım, `Ne oldu?´ diye sorduğumda `Beni Orta ilçesine götürmen lazım acil´ dedi."
'ANKARA´DAN MÜFETTİŞ GELDİ'
İfadesinin devamında işi olduğu için aracını verebileceğini söylediğini kaydeden M.M., "Buluşup aracı verdim. `Neden gidiyorsun´ dediğimde ise 'Ankara´dan müfettişler gelmiş. Bütün ziraat odalarını geziyorlar. Benim orada olmam lazım' dedi. Panik halindeydi. Detay da vermedi. Daha sonra araçla ayrıldı. Tek başına gitti. Akşam 17.00 sıralarında gelip, beni aldı. Evime gittik. Anneme ders çalıştırdı. Sonra onun evine gittik. Sanırım saat 20.00 sıralarıydı. Saat 23.30 sıralarında telefonla konuştuk. Beni davet etti. Ben de gittim. 10-15 dakika kaldım, sonra da evime gittim. Bu sürede de herhangi bir tartışmamız olmadı" diye konuştu.
'BANA TELEFONUN ŞİFRELERİNİ GÖNDERDİ'
Aynı gece Tuğba Açıkgöz'ün kendisine, "Uyudun mu seni seviyorum. Sabah uyanamazsam beni uyandır" şeklinde cep telefonu mesajı yolladığını bildiren M.M. şunları kaydetti.
"Ben de `tamam uyandırırım´ dedim. Uyuyacağım sırada da telefonunun tuş kilidi ve pin kodunun şifrelerini mesaj olarak gönderdi. `Bu sende dursun´ dedi. `Ne alaka´ diye sorduğumda da `Ben unutuyorum lazım olur´ dedi. Sonrasında uyudum. Olay sabahı bir yakınımı Ankara Esenboğa Havalimanı´na bırakmak için evden çıktım. Sabahtan öğlene kadar defalarca telefonla aradım. Ancak Tuğba telefonlarımı açmadı. Ben de yeğenim F.Z.´yi arayıp, evine gidip bakmasını söyledim. Bir süre sonra yeğenim beni arayarak, kapının kapalı olduğunu, içeriden ses gelmediğini, çilingir çağırdığını söyledi. Yaklaşık 10 dakika sonra yeğenim beni tekrar aradı. `Tuğba abla kendini asmış´ dedi. Kendimi kaybettim. Aracı park ettim ve yoldan geçen bir aracı durdurup, durumu anlattım. Beni Çankırı´ya bırakmasını söyledim. O kişi beni getirdiğinde kapıda polisleri gördüm. Tuğba´nın bildiğim kadarıyla herhangi bir sıkıntısı ve sorunu yoktu."
İfadesine başvurulan Tuğba Açıkgöz´ün kız arkadaşı T.K. ise, "Tuğba´yı geçen seneden tanırım. Aynı dershaneye gitmiştik. Samimi arkadaştık. En son 9 Ocak günü görüştük. Bana, erkek arkadaşı M.M. ile bazı problemleri olduğunu söyledi. Genel durumu iyi görünüyordu. 10 Ocak günü beni tekrar aradı. Erkek arkadaşıyla durumunun düzeldiğini söyledi. En son 13 Ocak sabahı konuştuk. Gayet iyiydi, herhangi bir sorunu yoktu" şeklinde konuştu.
Öte yandan genç öğretmenin ölümüyle ilgili otopsi raporu beklendiği öğrenildi.
BAŞSAVCILIK AÇIKLAMA YAPTI
Öte yandan Çankırı Cumhuriyet Başsavcılığı, yalnız yaşadığı evinde su borusuna asılı bulunan öğretmen Tuğba Açıkgöz'ün ölümüyle ilgili açıklama yaptı. Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla açıklama yapıldığı kaydedilerek, şu ifadelere yer verildi:
"Tuğba Açıkgöz'ün ası suretiyle ölümü olayı ile ilgili olarak yürütülen soruşturma kapsamında, cesedin bulunduğu evde, Cumhuriyet savcısı ve olay yeri inceme ekibi, gerekli çalışmaları yapmış, delil niteliği taşıyan eşyalara el konulmuştur. Ceset üzerinde, Cumhuriyet savcısı ve adli tabip ile birlikte yapılan ölü muayenesi sırasında, vücutta her hangi bir darp cebir izine rastlanılmadığı tutanağa geçirilmiş ve herhangi bir kırıktan bahsedilmemiştir. Ceset, klasik otopsi yapılmak ve ölüm anı ile nedeninin tespiti için, Ankara Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlığına gönderilmiş olup, rapor dönüşü beklenilmektedir. Olayın aydınlatılması için tüm delillerin toplanmasına azami gayret gösterilmekle; soruşturma tüm yönleriyle titizlikle yürütülmeye devam etmektedir."