Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Tubitak Ansiklopedi Sendikalar Nedir?

        Sendikalar, çalışanların ücretler ile diğer ekonomik ve sosyal haklarını, başta toplu pazarlık ve grev olmak üzere demokratik yollarla korumak ve geliştirmek amacıyla oluşturulan örgütlerdir. (İşveren ve memur sendikacılığı da bulunmasına rağmen bu maddede, yaygın olarak görülen işçi sendikaları ele alınmıştır.) Sanayi Devrimi ile sanayi toplumunda kolektif hale gelen ve endüstri ilişkileri olarak nitelendirilen çalışma ilişkilerinin en önemli kurumunu sendikalar oluşturur. İlk olarak İngiltere'de ve ABD'de 18. yüzyıl sonlarında işçilerin örgütlenmesiyle karşımıza çıkan sendikalar, 19. yüzyıldan itibaren Sanayi Devrimi boyunca Batılı ülkelerde ve 2. Dünya Savaşı sonrasında da -Türkiye dahil- tüm demokratik ülkelerde yaygınlaşmıştır.

        Sendikalar, temsil ettikleri çalışanlar adına işverenle (ya da işveren sendikasıyla) ücret ve çalışma koşullarını müzakere ederler. Sendikaların en önemli fonksiyonu toplu pazarlık, en önemli silahı ise grevlerdir. Sendikalar bu şekilde çalışanların haklarını sendikanın olmadığı piyasalara göre ileri götürürler. Sendikalar, giderlerini ve grevleri işçilerden topladıkları aidatlarla finanse ederler. Türkiye'de ve bazı ülkelerde, check off (kaynaktan kesilme) suretiyle aidat toplanması sendikaları mali olarak güçlendiren bir etmen olmuştur.

        Sendikaların fonksiyonları, esas itibarıyla mesleki-ekonomik ve sosyal-siyasal faaliyetlerden oluşur. Endüstriyel demokrasilerde işçi-işveren arasındaki çıkar çatışmasında çalışma koşullarını iyileştirmeye çalışan sendikalar, aynı zamanda işçi dayanışmasının da sembolü olup çalışanların "kolektif sesi" fonksiyonu da görürler.

        Sendikaların örgütlenme felsefeleri, sendikacılığın karakteristik yapısını da belirleyici temel unsurdur. Sendikal örgütlenme modelleri; taban, üst ve uluslararası örgütlenmeden oluşmaktadır.

        Tarihi süreç içinde ortaya çıkan ilk sendika türü olan meslek sendikaları, farklı iş kollarında çalışsalar dahi sadece belirli bir zanaatla uğraşan veya aynı meslek mensubu işçileri bünyesinde barındıran örgütlerdir. Elektrikçiler, fırıncılar sendikası gibi. Bu durumda bir iş yerinde ya da iş kolunda çalışan işçiler, mesleklerine göre farklı sendikalara üye olabilmektedir.

        Sendikacılık ve toplu pazarlık açısından en uygun örgütlenme modeli olan iş kolu sendikacılığı; zanaat, meslek ve vasıf ayrımında bulunmaksızın bir iş kolundaki tüm işçileri bir araya getirir. 21. yüzyılda, Türkiye'de de egemen olan iş kolu sendikaları 20. yüzyılın başından itibaren sanayileşmiş ülkelerde, özellikle Kıta Avrupa'sında yaygınlaşmıştır.

        Gelişmiş ülkeler arasında en fazla ABD ve Japonya'da etkin olan iş yeri/işletme sendikaları; örgütlenme ve faaliyet alanının bir işverene ait iş yeri veya işletmelerle sınırlı kaldığı örgütlenme modelidir.

        Diğer yandan, çok yaygın olmamakla beraber İngiltere gibi bazı ülkelerde karşımıza çıkan, büyük ölçüde büro, idari ve teknik işlerde çalışanları bünyesinde barındıran "beyaz yakalı sendikalar" ile çalışanların mesleklerini ve çalıştıkları iş kollarını dikkate almaksızın örgütlenen "genel sendikalar" da sendikal taban örgütlenme modelleri olarak karşımıza çıkmaktadır.

        Tabandaki sendikalar bir araya gelerek üst örgütlenme modellerini oluştururlar. Bunlar; sendika birlikleri, federasyonlar ve konfederasyonlardır. "Sendika birlikleri" belirli bir bölgede farklı iş kollarında faaliyet gösteren sendikaların; "federasyonlar", bölge ya da ülke çapında aynı iş kolunda kurulu sendikaların; "konfederasyonlar" ise ulusal düzeyde farklı iş kollarındaki sendikaların bir araya gelmesiyle oluşur. Türkiye'de 1983 sonrasında yasal olan tek üst örgütlenme modeli konfederasyonlardır. Türkiye'deki üç büyük işçi konfederasyonu TÜRK-İŞ, HAK-İŞ ve DİSK'tir.

        Uluslararası düzeyde ise dünya çapında faaliyet gösteren uluslararası sendikal örgütlerin en önemlisi, "Uluslararası İşçi Sendikaları Konfederasyonu (ITUC)"dur. Bölgesel düzeyde faaliyet göstermekle beraber uluslararası platformlarda sendikal örgütlerin en önemlisi ise "Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC)"dur.

        Dünyadaki sendikalar; ülkelerin demokratik kültürüne, siyasal ve ekonomik yapısına ve örgütlenme felsefelerine göre de sınıflandırılabilir.

        Dünyada tipik örneği Amerikan sendikacılığı olan mesleki-ekonomik (pragmatist) sendikacılık, kapitalist toplumun yapısını değiştirmeden üyelerinin çıkarlarını toplu pazarlık yoluyla korumayı esas alır. Tipik örneğini Fransız sendikacılığının oluşturduğu doktriner sendikacılık ise amacı ve faaliyetleri Marksizm gibi belirli bir ideolojiyle şekillenen sendikacılıktır. Ayrıca dinsel ve milliyetçi sendikacılık, Hristiyan sendikacılık gibi belirli bir dinsel ya da milliyetçi görüşü örgütlenme felsefesi olarak referans alan sendikacılıktır.

        Dünyada tipik örneği İngiliz sendikacılığı olan reformist sendikacılık ise sınıf çatışmasını reddeden, kapitalist sistemi ortadan kaldırmadan reformlar yoluyla sistemi iyileştirmeyi ve sosyal refahı geliştirmeyi amaçlayan sendikacılıktır.

        Dünyada ve Türkiye'de sendikacılık ve toplu pazarlığın gelişimine bakıldığında, iki önemli faktörün belirleyici rol oynadığı görülür. Sendikacılığın gelişmesi, her şeyden önce siyasal sistemin demokratik ve katılımcı yapısına, hukuki-kurumsal ortamın müsait olmasına ve devlet anlayışına bağlıdır. İkinci olarak ise emek talebinin düzeyine, dolayısıyla ekonomik gelişmeye bağlıdır.

        Sanayileşmiş Batılı ülkelerde ve özellikle İskandinav ülkelerinde nispi olarak daha yüksek olan sendikalaşma (sendikal yoğunluk) oranı, 1980'lerden itibaren, bilgi toplumuna geçiş sürecinde yaşanan kısmi süreli ya da uzaktan çalışma gibi esnek ve atipik çalışma tarzlarının yaygınlaşması, teknolojik değişme-dijitalleşme, küreselleşme, sendikalaşma eğiliminin yüksek olduğu kamu kesiminin ekonomideki payının azalması gibi faktörlerden dolayı tüm dünyada azalma eğilimindedir. Hem endüstri ilişkilerinde hem de sosyal-siyasal sistem içerisinde zayıflamakta olan sendikacılığın dünyadaki değişime karşı nasıl bir yapısal dönüşümle cevap vereceği, sendikacılığın gelecekteki konumunu da belirleyecektir.

        YAZAR

        Yusuf Balcı

        Yazı Boyutu
        Habertürk Anasayfa