Şener Şen: Meydanı gençlere bırakmam gerek!
Türk sinemasının yaşayan efsanelerinden Şener Şen, samimi açıklamalarda bulundu. Şen, "Gönlüm rahat. Büyük bir iç huzuruyla meydanı gençlere bırakmam gerektiğine inanıyorum." dedi
'Zengin Mutfağı' oyunu için Antalya'da bulunan Şener Şen, Muratpasa Belediyesi'nin kültür sanat dergisi AntSanat'a konuştu.
Şen, "Neden bu kadar az film yapıyorsunuz?" sorusuna yanıt verdi. 79 yaşındaki usta oyuncu, şu ifadeleri kullandı:
Çok yoruldum artık. Sinemaya üretimin had safhaya ulaştığı yıllarda başladım ve durmaksızın çalıştım. Gönlüm rahat. Büyük bir iç huzuruyla meydanı gençlere bırakmam gerektiğine inanıyorum.
ŞENER ŞEN HAKKINDA
26 Aralık 1941 tarihinde, o zamanlar marangozluk yapan Ali Şen'in oğlu olarak Adana'da dünyaya geldi. Lüleburgaz'daki Kepirtepe Köy Enstitüsü'nden mezun oldu ve öğretmen olarak Kocaeli'ne atandı.
Sanat hayatına İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrolarında sahneye çıkarak başladı. Babası gibi sinema sanatçısı olmak istemeyen Şener Şen, kendisini tiyatro oyunculuğuna adadı.
Ancak tiyatrodan elde ettiği kazanç yetmediği için sinemaya girmek zorunda kaldı. Dublajdan tanıdığı yönetmenlere, "Figüran olarak beni de çağırın. Ama bir şartım var, yevmiyemi o gün alayım!" dedi.
Sinemaya ilk adım attığı yıllarda figüranlık dahil her işi yaptı. Beş yıl boyunca bazı filmlerde sadece dans etmek veya başrol oyuncusundan dayak yemek gibi küçük rollerde yer aldı. Kariyerinde dönüm noktası 1975 yılında Ertem Eğilmez'in filmi 'Hababam Sınıfı'ndaki 'Badi Ekrem' tiplemesi oldu.
Aynı filmde 'İnek Şaban' tiplemesi ile ün yapan Kemal Sunal ile müthiş bir ikili oluşturdu.
Daha sonra, 'Süt Kardeşler', 'Şabanoğlu Şaban', 'Tosun Paşa', 'Kibar Feyzo', 'Çöpçüler Kralı' ve 'Davaro' gibi filmlerde rol aldı. 1982 yılında İlyas Salman ile başrollerini oynadığı 'Çiçek Abbas' filmiyle adını daha da duyurdu.
Nesli Çölgeçen’in 'Züğürt Ağa'sında saf bir köy ağasını, 'Milyarder'de piyangodan büyük ikramiye kazanan istasyon şefini, Muhsin Bey'de şöhret olmak isteyen bir gence yardım eden organizatörü başarı ile oynadı. Bu yıllarda moda olan müzikallerde de gözüktü.
Ertem Eğilmez'in son filmi olan ve Türk sinema seyircisinin sinema önlerinde uzun kuyruklar oluşturduğu taşlamalarla dolu Arabesk filminde Müjde Ar ile başrolleri paylaştı.
1996'da ise 'Eşkıya' filminde Uğur Yücel ile birlikte oynadı.
Yavuz Turgul'un senaryosunu yazdığı ve yönettiği bu film Türk sinema sektöründe o dönem için bir rekor kırarak 2,5 milyonu aşkın seyirciyi sinemalara çekti.
Gaziantepli kebap üstadı 'Ali Haydar'ı canlandırdığı 'İkinci Bahar' (1998-2001) dizisinde diğer başrol oyuncusu 'Hanım' adlı Trakyalı bir mezeciyi canlandıran Türkan Şoray'dı.
Yönetmenliğini Yavuz Turgul'un yaptığı Gönül Yarası (2005) filmindeki emekli öğretmen Nazım rolüyle 42. Altın Portakal Film Festivali'nde 'En İyi Erkek Oyuncu Ödülü'nü kazandı.
Senaryolarını Yavuz Turgul'un yazdığı, "nesli tükenen bir kabadayıyı" canlandırdığı 'Kabadayı' (2007) ile başrollerini Çetin Tekindor, Cem Yılmaz'la paylaştığı 'Av Mevsimi' (2010) ve 'Yol Ayrımı' (2017) en son rol aldığı filmler olmuştur.