Seçim izlenimleri ve notlarına Antalya üzerinden devam edelim.
Antalya Büyükşehir Belediyesi, 2009’da Mustafa Akaydın, 2019 seçimlerinde ise Muhittin Böcek’le iki dönem CHP tarafından kazanıldı. Öncesinde ise AK Parti’den Menderes Türel’in 2004 ve 2014’de yaptığı iki dönem başkanlığı var. AK Parti, daha doğru ifadeyle Cumhur İttifakı, 2024 seçimlerine Hakan Tütüncü ile giriyor. Yaşanan uzun tartışmaların ardından CHP mevcut başkan Muhittin Böcek'le yola devam kararı aldı.
Muhittin BöcekGeçtiğimiz hafta Hakan Tütüncü'nün Antalya’daki proje sunumunu takip ettik. Bu sunuma dair notlara gelmeden önce Tütüncü’nün portresinden söz etmek istiyorum. Çünkü onun hikayesini üzerinden tartışmak istediğim önemli bir başlık var.
Tütüncü, 1979 doğumlu ve lise dahil eğitimini Antalya’da tamamlayıp ardından İstanbul Hukuk Fakültesi’nin bitirmiş. Serbest avukat. AK Parti’nin kuruluşundan itibaren önce Antalya’da gençlik kollarında ve il sekreteri olarak görev yapıp, 2005-2009 yılları arasında Genel Merkez Gençlik Kolları Başkanı olarak sorumluluk üstlendi. Ben de kendisini o yıllardan itibaren tanıyorum.
Hakan Tütüncü2009’da 34.5 oyla seçilirken, 2014’de 40,74’le başkanlık koltuğuna oturmuş. 2019’da ise oy oranını 50,5’a çıkarmış. Her dönem üzerine koyarak devam eden bir başarı hikayesi. 30 yaşında ilk kez başkan olarak seçilirken, şimdi 45 yaşında Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday.
Tartışmak istediğim başlığa gelince. Aday belirleme sürecinde herkesin dikkatini çeken bir konu aslında. Hemen tüm siyasi partiler için geçerli olsa da, kendisini yenileme konusunda her zaman daha cesur adımlar atan AK Parti’nin özellikle son yıllarda İstanbul ve Ankara’da yerel seçimler zemininde aday gösterme konusunda sorunlar yaşadığı çok açık. 2019 yerel seçimlerinde Ankara ve İstanbul’da yaşadığı yenilginin bu boyutu, farklı nedenlerin gölgesinde kaldığı için yeterince tartışılmadı. 2024 seçimlerinde yapılan tercihlerin sonucunu görmek için çok kısa zaman kaldı.
Fakat şunu konuşabiliriz. Aday belirleme sürecindeki sancılı geçişlerin temelde üç nedeni var. Birincisi marka olduğu düşünülen isimlerin rahatlıkla seçim kazanacağı gibi vahim bir hatanın yapılması. Marka isim olmakla, bir şehre uygun aday olmak arasındaki farkı görememenin bedeli ağır oluyor siyasette. İkincisi, değişim ve gençleşme konusunda yeterli cesareti gösterememek. Elbette üçüncüsü, yereldeki tecrübeyi ilçeden büyükşehire taşıyabilecek bir gelecek planlaması yapamamak.
Bunların her biri ayrı ayrı konuşulsa da birbiriyle sağlam bir anlam örgüsü olduğu çok açık. Hakan Tütüncü’nün siyasi hikayesi tam olarak böyle bir sürecin inşası gibi görünüyor. Kuşkusuz kendisinin üçüncü dönem itibarıyla bu yönde bir planlaması ve hedefi olduğu çok açıktı. Nitekim izlediğimiz proje sunumunda ortaya konulan her karenin birkaç aylık değil, uzun zamana dayanan bir çalışmanın ürünü olduğu fark ediliyordu.
Antalya’da yerel siyaset hayli çekişmeli ve zorludur. Şehri takip edenler bunu bilir. Yerel dengeleri hızlı değişebilir, ani tepkilerle yeni isimlere yönelebilir. Büyükşehirde son dört seçimin sonuçlarına bakmak bile bu değişimi gösteriyor. Hızlı büyüyen, göç alan, turizm gibi muazzam bir avantaja rağmen ülke genelindeki sorunlardan etkilenen, hayatın ortalamanın üzerinde pahalı olduğu bir şehir.
ALTIN ÇAĞ BAŞLIĞI VE PROJELER
Projelerin tanıtıldığı toplantıya dair bir notu öncelikle paylaşmak istiyorum. Şu ana kadar izlediğim gerek anlaşılır olmak, gerekse anlatımda kullanılan araç ve yöntemler üzerinden en başarılı sunumdu. Hakan Tütüncü, trafikten ulaşıma, kentsel dönüşümden çevreye, sosyal belediyecilikten uluslararası organizasyonlara kadar 200’den fazla projenin tanıtımını yaptı. Projeleriyle Antalya’nın “Altın Çağ”ını başlatacaklarını ifade etti. Ulaşım sorunu, sunumun ana gündemiydi dersek abartmış olmayız. Gerçekten şehrin bu anlamda artık nefes almakta zorlandığı açıkça hissediliyor.
Dikkatimi çeken ikinci konu, Tütüncü’nün şehirde sağladığı uzlaşma ve birliktelik görüntüsü. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, eski Dışişleri Bakanı ve AK Parti Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu, önceki dönem Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ve milletvekilleri salondaki coşkunun ortağı olarak dikkat çekiyordu. Sonrasında birlikte kısa süre sohbet imkanı da bulduk ve şunu söyleyebilirim. Aynı partiden olsa bile yerelde bu uzlaşmaları sağlamak hiç kolay değil.
Tütüncü, iki dönem büyükşehir başkanlığı yapan Menderes Türel’in yarım kalan vizyon projelerine de dikkat çekerek onları tamamlama sözü verdi. Söz konusu Antalya olunca, turizm başlığının ne denli önemli olduğu açık. O yüzden Bakan Mehmet Nuri Ersoy’un desteği ayrı bir katkı sağlıyor şehre.
CHP DE İDDİALI ANCAK
Adaylık sürecinde CHP’nin kurultay sonrası oluşan yeni dengeleri ve bunlar üzerinden ortaya çıkan tartışmalar Antalya siyasetini bir hayli etkiledi. Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal'ın büyükşehir adaylığının CHP için daha büyük şans olabileceği partide kuvvetle savunulan bir görüştü. Mevcut başkan Muhittin Böcek, hem bu tartışmaların eşliğinde, hem de kuşkusuz önceki seçimde var olan ittifakların dağılmasının olumsuz etkileriyle seçime giriyor. Şehrin sorunlarının ortasında tüm bunları aşacak bir desteği olabilir mi kendisine? Bu kez işi kolay görünmüyor.
Antalya çekişmeli bir seçime hazırlanıyor. Seçmen değişim ve gençlik mi diyecek; yoksa mevcutla devam mı?