Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Güntay Şimşek F1 yarışlarının asıl kazananı Atilla Doğudan…
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Her yıl milyarlarca dolarlık ciroların yapıldığı devasa bir organizasyonda, Formula 1’de dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen binlerce VIP konuk nasıl ağırlanıyor? Eğlenceli zaman geçirilmesi ve tatları damakta iz bırakacak yiyecek ve içecekler yüksek standartlarda nasıl hazırlanıyor?

        Dünyada yılda 24 ayrı yerde yapılan F1 organizasyonun 22’sini Türk Hava Yolları’nın ödüllü ikramlarına imza atan Atilla Doğudan’ın şirketi DO&CO sağlıyor. F1 pilotları pistlerde koşuyorlar, yarışıyorlar, ama sadece bir kişi şampiyon oluyor. Doğudan ise her senenin şampiyonu, yılların tecrübesiyle her yılın kesin kazananı. Alanında dünya 3’ncüsü olan şirketinin cirosu da hızla 2 milyar Euro’ya doğru koşuyor.

        Dünyanın dört bir yanında yapılan F1 gibi bir organizasyonda bu hizmetleri yapmak ciddi bir tecrübe, bilgi ve know-how gerektiriyor. Atilla Doğudan da tam 32 yıldır F1 organizasyonlarında bu hizmeti veriyor. Nasıl başarıyorsunuz soruma verdiği kısa cevap: “Neyi, nasıl yapacağımızı biliyoruz, ama asıl önemli olan bu organizasyonlarda ne yapmayacağımızı biliyor olmamız!”

        Yaklaşık 3 yıl önce Mayıs 2019’da yaşama veda eden Avusturyalı Formula 1 pilotu ve havacılık girişimcisi Niki Lauda’nın yakın dostu olan ve onunla birlikte havacılık sektöründe yiyecek ve içecek hizmetine (catering) giren Doğudan’ın DO&CO’su artık çoğu havayolunun hizmet aldığı önemli adres durumunda. Rakamla ifade edersek, DO&CO’nun önümüzdeki mart ayı itibariyle 20 ülkeye yayılan şirketlerinin cirosunun 1,7 milyar Euro’ya ulaşacağı tahmin ediliyor. Fakat 2022 Mart bilançosunda cirosunun COVİD-19 etkisiyle 250 milyon Euro olduğuna da dikkat çekmekte fayda var.

        Bu kadarlık girizgâhtan sonra asıl meselemize, yerinde yaptığım gözlemlere ve Atilla Doğudan ile Abu Dabi’de F1 yarışlarında geçirdiğimiz 2 günlük deneyime geçeyim. DO&CO Kurumsal İletişim Direktörü Şeyda Güven, “Atilla Bey, Abu Dabi’deki Formula 1 World Championship & F1 Etihad Airways Abu Dabi Grand Prix’i izlemeye, burada verdiğimiz hizmetleri yerinde görmeye davet ediyor” teklifini iletince kendimi, güzel bir havada motor seslerinin arasında buldum.

        Abu Dabi Yas Adası (Yas Island) her sene yapılan F1 yarışlarının en önemli mekânlarından. Bu organizasyonun ihtiyaç duyduğu her türlü yatırım en iyi şekilde yapılmış. Bir hafta önce Emirates Havayolları’nın davetiyle katıldığım Dubai’deki Airshow için de aynı ifadeleri kullanabilirim. Bu sebeple organizasyonu yapanlar, katılımcılar, VIP konuklar, izleyiciler ve mahalli halk yani tüm taraflar mutlu ediliyor. İyi de gelir bırakıyor.

        Formula 1 yarışları 3 gün sürüyor. Cuma günü başlayıp, pazar akşamı sona eriyor. Atilla Bey rehberliğinde Yas Adası F1 tesislerine cumartesi günü adım attığımda öğlen vaktiydi ve tüm salonlarda ilginç bir hareketlilik, eğlenceli hava söz konusuydu. Bizim bulunduğumuz 3 katlı tesisin özel salonları ve F1 yarışlarını izleme terasları adeta karınca yuvası gibiydi. Tüm konukların ortak kullandıkları, sosyalleştiği çeşitli yiyecek ve içeceklerin sunulduğu alanlar olduğu gibi bir de sponsor firmalara ait özel salonlar bulunuyor. Mesela bizim iki gün boyunca ağırlandığımız salonun bir yanı Rolex’e diğer tarafı ise Pirelli’ye aitti.

        Ve gelelim işin püf noktasına… İkramlara zirve yaptıran detaya. İçecekler en alasından sunuluyor. Taze meyve suları da her türlü alkollü, alkolsüz içecekler de… Ortak alanda Türk kahvesi yapılıyor, hemen yanı başında ise Maraş dondurmacısı dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen kalburüstü konuklara hünerlerini sergiliyordu. Yemekler de her salonda taze hazırlanıyor, pişiriliyordu. Malzemeleri de yemeğin aidiyetine göre ilgili coğrafyalardan tedarik edildiği için unutulmaz, damaklarda tat bırakan bir hatıra olarak hafızalara işleniyordu.

        Düşünsenize İtalyan burrata peynirinin yapılışına Abu Dabi’de şahitlik ettim. Taptaze burratayı da burada tattım. Sıcak kazandaki mozzarella peynirinin ve yanı başındaki kaymağın usta İtalyan aşçının ellerinde nasıl burrata’ya dönüştüğünü izleyip, sonra da o lezzeti tatmak unutulmaz an değilse nedir? DO&CO bunu yapıyor. Taze değil taptaze ürünleri, şirket aidiyet duygusu tavan yapmış personelle konuklarına sunuyor. Eğlenceli bir ikram deneyimi yaşatıyor. 32 yıllık başarının temelinde bu detaylar yatıyor.

        DO&CO hisseleri Viyana Borsası ve Borsa İstanbul’da işlem görüyor. İşleri 20 ülkeye yayılmış durumda. Şirket merkezi neresi dendiğinde artık Atilla Bey Viyana dememek için gayret gösteriyor. Attila Doğudan gibi oğulları Attila ve Marius Erol da işlerine aşık. Babalarıyla kol kola çalışıyorlar. Dolayısıyla DO&CO’da 3 kişilik, çekirdek bir kadro var. Şimdi biraz da şirketle ilgili detaylar için Atilla Doğudan’a kulak verelim:

        Sıfır ciro, 5 bin kişi, 24 ay

        Pandemiye yakalandığımızda hizmet verdiğimiz havayolu şirketi sayısı 60 olmuştu. Formula 1, Şampiyonlar Ligi, Dünya Kupası gibi etkinliklerin yeme-içme başta olmak üzere ağırlama işini biz yapıyorduk. Ve 24 ay sıfır ciro ile 5 bin kişi olarak bu dönemi yaşadık. COVİD-19 sonrası Mart 2022’de ciromuz 250 milyon Euro olarak gerçekleşti. Sonra işlerimiz hızla açılmaya başladı. Havayolu şirketlerinin seferleri normale dönmeye başladı. Şampiyonlar Ligi, Formula 1, Dünya Kupası gibi organizasyonlar da hızla geri döndü. Pandemide hisse başına değerimiz 30 Euro’ya inmişti, şimdi 100 Euro’ya yaklaşmış durumda. Şirketimizin piyasa değeri de yaklaşık 900 milyon Euro. Mart’tan Mart’a hesaplanan yıllık ciromuzun da 1,7 milyar Euro’ya ulaşmasını tahmin ediyoruz. Çalışan sayımız da 14 bine yaklaşıyor.

        DO&CO’ya THY’den yüzde 25 katkı

        Yiyecek-içecek başta olmak üzere ağırlama dünyasında otelcilikten restorana, cafe, büyük organizasyonlar dahil birçok işi yapıyoruz. Türk Hava Yolları (THY) gibi gurur duyduğumuz işimizden British Airways, Avusturya Hava Yolları, Delta, Emirates, Qatar, Etihad’a uzanan 60 havayolu şirketine bütün dünyada 35 noktada hizmet veriyoruz. Dünyada kendi sektörünüzde ilk 3’te yer alıyoruz, 3’üncü sıradayız. THY ile yüzde 50 hisseyle kurduğumuz Turkish Do&Co, tüm işlerimizin yaklaşık yüzde 20-25’ini oluşturuyor.

        32 yıldır Formula 1’e yeme-içme başta olmak üzere VIP konukların ağırlanması konusunda hizmet veriyoruz. Dünyada toplam 24 yarış düzenleniyor. Bu yarışların 22’sinde biz varız. Sadece Singapur ve Avustralya’da yokuz. Singapur’daki yarışta hizmet veren şirketle uzun dönemli anlaşma yapılmış. Avustralya ise 2 yıl sonra bize geçebilir.

        Avrupa Şampiyonası da bizde

        Abu Dabi öncesi Formula 1 için Las Vegas’taydık. 20 bin VIP misafire hizmet verdik. Las Vegas’taki Formula 1, dünyanın en popüler spor organizasyonlarından biri olan ve Super Bowl’dan daha büyük bir organizasyon. Formula 1, Las Vegas’ta 1,5 milyar dolarlık ekonomi yarattı. Dünyanın en büyük organizasyonunda görev alan bütün partnerler de ortaya çıkan ekonomiden payını aldı.

        UEFA ile de ilk sözleşmeyi 2004’te imzaladık. Avrupa Şampiyonası’nda 6’ncı kez hizmet vereceğiz. Şampiyonlar Ligi finallerindeki ağırlama işinde 20 yıldır varız. Şampiyonlar Ligi finalinde bizden fazla hizmet veren şirket yok. Bu finallerde 12-16 bin VIP konuk ağırlıyoruz. Katar’daki Dünya Şampiyonası’nda da biz hizmet verdik

        Bin kişi ile hizmet veriyoruz

        Abu Dabi’de F1’de yaklaşık 1000 kişi ile hizmet veriyoruz. Bu ekip 200 gün ülke dışında görev yapıyor. Kadromuzda 17-18 farklı ülkeden personel çalışıyor.

        Abu Dabi’deki ekibin 15’i Türkiye’den. Las Vegas’ta ise hizmet veren sayımız 1400’e kadar çıkıyor. Dünya genelindeki F1 organizasyonlarında görev alan personel sayımız ülkesine göre 700 ile 1400 arasında değişiyor. Kadroda yer alan çalışma arkadaşlarımız yılın 200 gününü yaşadıkları ülkenin dışında geçiriyorlar, çok sık seyahat ediyorlar. Bu sebeple kadronun yarısını da olsa yedekleme konusunda hazırlığımız var. Seyahat tempolarını biraz düşürmek istiyoruz.

        DO&CO’nun yüzde 69’u halka açık

        Şirket hisselerimizin yüzde 69’u halka açık. Yüzde 31 hisse ile gayet rahatlıkla şirketi yönetebiliyoruz. Bizimki gerçek anlamda halka açıklığı ortaya koyan bir oran. Kurumsallığı benimsemiş bir şirketiz. Halka açıklık kuralları gereği şeffaflıkla işimizi yönetiyoruz. Hisselerimizi 1998’de Viyana Borsası ve Borsa İstanbul’da eş zamanlı halka açtık. İlk halka arz sırasında yüzde 15-20 ile yola çıktık, zamanla oranımız yükseldi.