Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Güntay Şimşek İthalatçılara ayıp olmuyor mu!
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni’nde şampiyon olarak sahneye çıkan ilk 10 ürün ihracatçısı aslında ithalatın da liderleri durumunda. İki ödülü aynı anda, aynı sahnede pekâlâ alabilirlerdi.

        Törende ürün ihracatı yapan ilk 10 firmayı özellikle incelemek gerekiyor. Çünkü büyümeyi mi yoksa kaliteli gelişmeyi mi istediğimize ancak bu şekilde karar verip, bir yol haritası çıkarabiliriz. Çeşitli imkân ve desteklerle, vergi avantajlarıyla ithal ürünleri Türkiye’ye getirip bunları “Dâhilde İşleme Rejimi” çerçevesinde ihracata dönüştürmek ve sonra da ihracat şampiyonu olmak ilginç bir durum. En azından “şampiyon ihracatçılar” belirlenirken belli oranda, yerli ve milli katkı dikkate alınmalıdır. Bu ödül şeklinin mutlaka değişmesi icap eder. Bu haliyle ülkemiz ticaretine, ekonomisine ve kaliteli gelişimine yardımcı olduğu tartışmalıdır.

        Ayrıca böyle bir törenin de daha verimli olması için mutlaka ithalat şampiyonlarını da kapsayacak şekilde genişletilerek yapılması icap eder. Ticaret Bakanlığı’nın bu tarz organizasyonları TİM gibi kurumlara bırakmaması lazım. Dış ticaret verilerine bütüncül bakacak, aynı anda değerlendirebilecek, ihracat ve ithalatı birlikte dikkate alacak platformlara ihtiyaç var.

        Mal ve hizmet ihracatı yapan ilk 10 firmanın yanı sıra e-ihracat birincileri ve 27 sektör birincisi firmaya ödülleri verilerken her şey birbirine karıştırılmış. Hiçbir şekilde yerli ve milli ürünleri destekleyecek, özendirecek bir durum söz konusu değil.

        Özellikle ürün ihracatı yapan ilk 10 firmaya baktığımızda insan karmaşık duygular içine giriyor. Yerlilik ve millilik hak getire. Neyi ihraç ettiğimize bakmadan ödül vermenin ne anlamı olabilir? Zaten o şirketler önemli muafiyetlerle büyük ithalatlar yaparak, yine ciddi destekler ve teşviklerden faydalanarak, vergi avantajlarını kullanarak ihracat yapıyorlar. Devlete ödedikleri vergi neredeyse yok mesabesinde!

        Ürün ihracatının ilk 10 firması; Ford Otomotiv, Star Rafineri, Toyota Otomotiv, Türkiye Petrol Rafinerileri, Kibar Dış Ticaret, Vestel Dış Ticaret, Oyak-Renault Otomobil Fabrikaları, Arçelik, Mercedes-Benz Türk ve Baykar oldu. Bu firmaları daha farklı şekilde kategorize ederek ödül vermek, birbirinden yerli ve milli katkı anlamında ayrıştırmak gerekmez mi?

        İşin ilginç yanı ise hizmet ihracatında ödül alan ilk 10 firmanın neredeyse tamamının havacılık sektöründen olması. Türk Hava Yolları, Pegasus Hava Yolları, SunExspres Havayolları, İGA Havalimanı İşletmesi, TAV Havalimanları, Yapı Merkezi İnşaat ve Sanayi, Odeon Turizm İşletmeciliği, Anexservices Turizm, Ekol Lojistik ve Corendon Airlines. Sadece Yapı Merkezi ve Ekol Lojistik farklı sektörden, ama Ekol Lojistik’in de bir ayağı yine havacılık sektöründe.

        Şimdi bu bilgiler eşliğinde, 2023’ün ithalat ve ihracatında yer alan 10 sektöre, yukarıda isimlerini saydığımız ihracat şampiyonlarının iştigal alanları çerçevesinde bir bakalım.

        İthalatta ilk 10 kalem (Milyon USD)

        • 1- Mineral yakıtlar, mineral yağlar ve bunların damıtılmasından elde edilen ürünler: 69.114 (69 milyar 114 milyon dolar)
        • 2- Kazanlar, makinalar, mekanik cihazlar ve aletler, nükleer reaktörler, aksamları: 40.939
        • 3- Motorlu kara taşıtları, traktörler, bisikletler, motosikletler, aksamları: 32.260
        • 4- Elektrikli makinalar, cihazlar, televizyon görüntü-ses cihazları, aksamları: 27.824
        • 5- Kıymetli veya yarı kıymetli taşlar, kıymetli metaller, inciler, mücevherler: 33.912
        • 6- Demir ve çelik: 24.160
        • 7- Plastikler ve mamulleri: 16.215
        • 8- Organik kimyasal ürünler: 9.180
        • 9- Bakır ve bakırdan eşya: 5.652
        • 10- Optik, fotoğraf, sinema, ölçü, kontrol, ayar, tıbbi, cerrahi alet ve cihazlar: 6.451

        İhracatta ilk 10 kalem (Milyon USD)

        • 1- Motorlu kara taşıtları, traktörler, bisikletler, motosikletler aksamları: 30.828 (30 milyar 828 milyon dolar)
        • 2- Kazanlar, makinalar, mekanik cihazlar ve aletler, nükleer reaktörler, aksamları: 25.234
        • 3- Mineral yakıtlar, mineral yağlar ve bunların damıtılmasından elde edilen ürünler: 16.389
        • 4- Elektrikli makinalar, cihazlar, televizyon görüntü-ses cihazları, aksamları: 15.325
        • 5- Kıymetli veya yarı kıymetli taşlar, kıymetli metaller, inciler, mücevherler: 13.647
        • 6- Plastikler ve mamulleri: 10.278
        • 7- Örme giyim eşyası ve aksesuarı: 10.051
        • 8- Demir veya çelikten eşya: 8.860
        • 9- Demir ve çelik: 8.037
        • 10- Örülmemiş giyim eşyası ve aksesuarı: 5.368

        Tablo oldukça açık ve net, ne aldığımız (ithalat), ne sattığımız (ihracat) belli. Bu duruma göre bir ödül, teşvik veya motivasyon ihtiyacımız var. Her şeyi aynı torbanın içine koymaya, kolaycılığa kaçmaya gerek yok. Ayrıca büyük ihracat yapanların aynı zaman da çok daha büyük ithalat yaptığı gerçeğinden kaçınmamızın da ülkemize faydası yok.