Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet Resmi İlanlar

Mitral kapağında doğuştan çökmeye bağlı kaçak olan hastalarda, Avrupa ve Amerika’da yüzde 90 tercih edilen ameliyat yöntemi, kapağın tamir edilmesi olduğu halde bu oran ülkemizde çok düşük. Bu konunun en tecrübeli isimlerinden olan Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cengiz Köksal, “Hasta için en iyisi mitral kapağının kendi dokusu ile tamir edilmesidir. Çünkü mitral kapak tamiri yapılmayan hastalarda kalp kapağı değişir ve bu da takılan kapağa bağlı olarak beraberinde sorunlar getirir. Bunlardan biri mitral kapağın, metal kalp kapağı ile değiştirildiğinde hastaların ömür boyu kan sulandırıcı kullanması zorunda kalmalarıdır. Kan sulandırıcının istenen dozda ayarlanabilmesi için hastanın 2-3 haftada bir hastaneye gidip kan tahlili yaptırması ve ilaç dozunu ayarlaması gerekir. Kan sulandırıcı ilaç fazla kullanıldığında kan aşırı sulandığı için beyin ve mide kanamaları yaşanabilir. Yeterli ilaç alınmaması durumunda ise kapağın üzerinde pıhtı oluşabilir ve bu pıhtı kapağı tıkayabildiği gibi beyinde felce yol açabilir. Ayrıca metal kapak takılan hastaların ilaç kullanırken hamile kalması da ciddi risk taşır. Hastanın kan sulandırıcı kullanmaması amaçlı takılan biyolojik kapak 10-12 yıl içinde bozulacağı için gündeme yeni bir ameliyat gelmesi zorunludur. Sonuç olarak hastanın mitral kapağının değişmesi yerine tamir edilmesi en doğal ve hasta konforunun en yüksek olduğu çözümdür” diyor.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ