Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem İYİ Parti lideri Müsavat Dervişoğlu Meclis'te konuştu | SON DAKİKA HABER

        İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Dervişoğlu, Azerbaycan'dan Türkiye'ye gelmek üzere havalanan askeri uçağın düşmesi nedeniyle şehit olan 20 askeri rahmetle anarak, "Ruhları şad, mekanları cennet olsun. Kederli aileleri başta olmak üzere, tüm sevenlerine ve aziz milletimize başsağlığı diliyorum" dedi.

        "ŞİKAYET VAR DİNLEYEN YOK"

        DHA'da yer alan habere göre Kocaeli'nin Dilovası ilçesinde 6 kişinin hayatını kaybettiği fabrika yangınına değinen Dervişoğlu, "Ölenlerin hepsi gariban emekçiler. Güvencesiz, sigortasız, asgari ücret bile almadığı açık olan vatandaşlarımız. AKP idaresinde geçen yaklaşık çeyrek asırda bu felaketleri alt alta dizsek, saymaya herhalde ömür yetmez. Ve hepsinde tablo aynı; kuralsızlık, denetimsizlik, sorumsuzluk. Potansiyel olarak rüşvet, kayırma, umursamazlık. Şikayet var, dinleyen yok. İhmal var, denetleyen yok.

        REKLAM

        Her zamanki gibi önlenebilir can kayıpları var; ama umursayan yok. Çünkü ruhsat olarak mesken görünen, hiçbir kurala uymayan o fabrikanın sahibinin tanıdıkları var, dayıları var, ağabeyleri var. Ama 3 kuruşa tüm gün ölümle burun buruna çalışanların hiç kimsesi yok. Onlar kimsesiz olmasın diye kurulmuş Cumhuriyet, hukuk düzeni, denetim düzeni felç edilmiş, dar çevrelerin küçük çıkarları uğruna rehin edilmiş. Bu konuyu araştıralım diye Meclis'e önerge veriyoruz; ama iktidar Meclis'te yok. Yeterli çoğunluk olmadığı için önergemiz oylanamıyor bile. Bu nasıl bir sorumsuzluktur" diye konuştu.

        "MERKEZ BANKASI BAŞKA BİR ÜLKEDE YAŞIYOR"

        Geçen hafta Merkez Bankası'nın enflasyon raporunu açıkladığını hatırlatan Dervişoğlu, "Yine aynı masalla karşımıza çıktılar; 'Fiyatlar düşecek, enflasyon hedefi tutacak.' Yıllardır aynı hikaye, aynı cümleler, aynı başarısız sonuçlar. 2026'da enflasyonu yüzde 16 olarak tahmin ediyorlar. Tahmin ediyorlar, umuyorlar. Onlar umdukça, milyonlarca emekli, memur, asgari ücretli kabus görüyor. Merkez Bankası 2026 enflasyonunu yüzde 16 olarak tahmin ediyor da milletin 12 ay sonraki enflasyon beklentisini yüzde 54 ölçüyor. Fark neredeyse 4 kat. Merkez Bankası başka bir ülkede yaşıyor, Türk milleti başka bir ülkede.

        Bir başka gerçek de şu; enflasyonun en büyük zulmü, temel gıdaya erişimde. Vatandaş aç, üretici sefil; bakalım asrın lideri ne yapıyor? Erdoğan Türkiye'sinde arpa, mısır üretilebiliyor mu? 8 Kasım 2025 tarihli Resmi Gazete'de bizzat Erdoğan imzası ile yayımlanan kararla 1 milyon ton mısır ve 1 milyon ton arpa, sıfır gümrükle ithal ediliyor. Yani Türk çiftçisi, emeğinin karşılığını alamaz, toprağını ekip biçemezken, kendi çiftçisine para vermeyen bu iktidar, vatandaşın parasını yine oluk oluk yabancı çiftçiye akıtıyor. Kendi vatanında da milletimiz aç kalıyor" ifadelerini kullandı.

        REKLAM

        "KÜÇÜK YATIRIMCININ HAKLARIYLA UĞRAŞIN"

        Bu ülkenin borsasında bizzat kamu gücü kullanılarak, devletin verdiği makamlar kullanılarak manipülasyon yapıldığını öne süren Dervişoğlu, "Mehmet Şimşek geçen hafta çıktı, 'Bazı fonlar üzerinden manipülasyon yapıldığını biliyoruz' dedi. SPK Başkanı Ömer Gönül, 'Piyasa dolandırıcılarını biliyoruz' dedi. Bunca zamandır biliyorlarmış ama susmuşlar. Yani biliyorlarmış ama önlememişler. Bu suskunluk, bu sessizlik, suça verilmiş açık izindir. Bu ülkenin borsasında dolandırıcılık yapılırken, iktidarın yapması gereken neydi? Vatandaşı korumaktı. Peki ne yaptılar? Rant çevrelerini, borsa çetelerini korudular. Bugün Türkiye'de küçük yatırımcı kaybediyor, 6,5 milyon insan, aileleriyle 15-20 milyon. Manipülatör kazanıyor.

        Vatandaşın birikimi eriyor, rant çeteleri büyüyor. İktidar koruyor, kurumlar sessiz kalıyor. Bu düzen böyle gitmez, gitmemelidir. Sözlerim açık ve net; Mehmet Şimşek de SPK yönetimi de derhal istifa etmelidir. Meclis'te Öcalan canisini cezaevinden çıkartmak için komisyonla uğraştığınız kadar küçük yatırımcının haklarıyla uğraşın. Kuracaksanız bunun için bir komisyon kurun. Başta Borsa İstanbul olmak üzere Sermaye Piyasası Kurulu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu, Merkez Bankası, Rekabet Kurumu, kamu bankaları gibi tüm aktörlerin iş ve işlemlerini denetleyin. Hukukun, devlet olmanın, hukuk devleti olmanın gereği budur" dedi.

        "BU YANLIŞTAN DÖNÜN"

        'Terörsüz Türkiye' hedefi kapsamında yürütülen çalışmalara ilişkin Dervişoğlu, şunları kaydetti:

        "İktidar, Büyük Ortadoğu Projesinin son etaplarından biri olan Terörsüz Türkiye isimli kampanyasıyla, Türk milletini 9 bin terörist ile birlikte yaşamaya hazırlamaktadır. Çatışma ve silah kullanma tecrübesi olan, dağa çıkacak kadar radikal; askerimize, polisimize silah sıkmak, şehirlerde bomba patlatmak üzerine eğitim almış, birçoğu da bu eylemleri bir şekilde uygulamış olan 9 bin terörist şehirlerimize, mahallelerimize gelecek. Aynı otobüse bineceğiz. Aynı çarşıda gezeceğiz, öyle mi?

        Bu ülkede tweet attığı için, bir espriye güldüğü için, bu kadar haksızlığa, yolsuzluğa itiraz ettiği için, protesto gösterilerine katıldığı için pırıl pırıl gençlerimiz tutuklanırken, belediye başkanları ve gazeteciler Silivri'ye atılırken, 9 bin terörist elini kolunu sallaya sallaya aramızda dolaşacak öyle mi? Bu sorularımın muhatapları teröristbaşının beklediği umut treninin yolcularıdır. Aklını saraydan, fikrini İmralı'dan alanlardır. Denize düşüp, yılana sarılanı duydum da yılana sarılıp denize atlayanını ilk defa görüyorum. Bu yanlıştan dönün."

        DERVİŞOĞLU'NDAN İDDİANAME DEĞERLENDİRMESİ

        AA'da yer alan habere göre konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını cevaplayan Dervişoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, "İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü"ne yönelik soruşturma kapsamında hazırlanan iddianameye ilişkin soru üzerine, "Yaklaşık 3 bin 900 sayfalık, yeni yayınlanmış iddianameyle ilgili henüz incelemeden her hangi bir şey söyleyebilmek mümkün değil. Hukukçu arkadaşlarımız inceliyor" yanıtını verdi.

        Dervişoğlu, şunları kaydetti: "Dışarıdan bakıldığında bu soruşturmanın siyasi bir boyutu var, kamuoyunun da ortak kabulü. İş siyasi bir soruşturma gibi değerlendirilirse tabii olarak iddianamenin bir tarafında CHP'ye yönelik ithamlar da olacaktır. Ayrıca CHP'yi hedef tahtasına koyan bir çabayı da içinde barındıracaktır. Bunların hepsini inceleyerek kamuoyuyla kanaatlerimizi paylaşmak suretiyle üzerimize düşen siyasi sorumluluğun gereklerini yerine getireceğiz.

        Ama ayak üstü sathi bilgilerle derin yorumlar yapmak niyetinde değilim. En başından beri bulunduğum yerde duruyorum. Türkiye'de bazı soruşturmalar ve yargılamalar birilerinin isteği üzerine siyasi amaçla yapılıyormuş hissiyatı yaratıldı. Bu da hakim kanaate dönüşüyor. Bu iddianameye de bu noktadan bakıyorum. Dosyanın yoğunluğu nedeniyle incelemeden derinde bir değerlendirmede bulunmak istemiyorum."

        Başka bir gazetecinin,

        DERVİŞOĞLU'NDAN İDDİANAME DEĞERLENDİRMESİ

        AA'da yer alan habere göre konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını cevaplayan Dervişoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, "İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü"ne yönelik soruşturma kapsamında hazırlanan iddianameye ilişkin soru üzerine, "Yaklaşık 3 bin 900 sayfalık, yeni yayınlanmış iddianameyle ilgili henüz incelemeden her hangi bir şey söyleyebilmek mümkün değil. Hukukçu arkadaşlarımız inceliyor" yanıtını verdi.

        Dervişoğlu, şunları kaydetti: "Dışarıdan bakıldığında bu soruşturmanın siyasi bir boyutu var, kamuoyunun da ortak kabulü. İş siyasi bir soruşturma gibi değerlendirilirse tabii olarak iddianamenin bir tarafında CHP'ye yönelik ithamlar da olacaktır. Ayrıca CHP'yi hedef tahtasına koyan bir çabayı da içinde barındıracaktır. Bunların hepsini inceleyerek kamuoyuyla kanaatlerimizi paylaşmak suretiyle üzerimize düşen siyasi sorumluluğun gereklerini yerine getireceğiz.

        Ama ayak üstü sathi bilgilerle derin yorumlar yapmak niyetinde değilim. En başından beri bulunduğum yerde duruyorum. Türkiye'de bazı soruşturmalar ve yargılamalar birilerinin isteği üzerine siyasi amaçla yapılıyormuş hissiyatı yaratıldı. Bu da hakim kanaate dönüşüyor. Bu iddianameye de bu noktadan bakıyorum. Dosyanın yoğunluğu nedeniyle incelemeden derinde bir değerlendirmede bulunmak istemiyorum."

        Başka bir gazetecinin, "CHP'ye kapatma davası açılabilir mi?" sorusuna da Dervişoğlu, "Bizim siyasi partiler, hukukçular, sivil toplum kuruluşları, medya dünyası olarak buna bakmamız lazım. Demokrasinin kabul etmeyeceği ve sindiremeyeceği şeyler nedir? Türkiye'de olup biten birçok şeyin arasında hakkın, hukukun adaletin çiğnendiğine dair hakim kanaat var. Demokrasi bunu sindirebilir mi? Sindiremez. Bu ülkenin geleceğini düşünüyorsak demokrasi pilavı hangi suyu kaldırmaz ona bakmamız lazım" diye yanıtladı.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa