"Ergenekon var veya yok diyemem!"

SORU: Siyasete atılma kararını nasıl aldınız ve neden CHP?

ÖMER SÜHA ALDAN: Uzun süredir aslında siyasete girme gibi bir düşüncem vardı. Tabii kamu görevi dolayısıyla bir engel söz konusuydu. Emekli olduktan sonra yerel bazda olsa da siyasete girmeye karar verdim. Çünkü 30 yıllık bir mesleki birikimim var, Türkiye'de pek çok şey gördüm. O birikimlerim kenarda uyusun istemedim. Bunları değerlendirmek, ülkeme katkıda bulunmak amacıyla da milletvekili adayı oldum. Genel merkezimiz tarafındandan da bu talebim uygun görüldü ve Cumhuriyet Halk Partisi'nden Muğla kontenjan adayı olarak milletvekili adayı seçildim. 12 Haziran'da yapılan seçimlerde de Muğla milletvekili olarak şu anda karşınızdayım.

SORU: Peki neden CHP?

ÖMER SÜHA ALDAN: Çünkü ben sosyal demokrat bir insanım, öyle bir gelenekten geliyorum. Dedem de CHP'liydi, babam da. Dolayısıyla bu geleneği sürdüren bir kişi ve sosyal demokrat bir anlayışa sahip olmam dolayısıyla CHP milletvekili adayı olmayı tercih ettim.

Soru: Cumhuriyet savcısı olarak görev yaptığınız dönemde aklınızdan siyaset geçiyor muydu? Çünkü siz yaş haddini beklemeden emekliye ayrıldınız, Fethiye'ye yerleştiniz. Biz sizi emeklilik hayatını devam ettiricek diye beklerken birden siyaset sahnesinde gördük.

ALDAN: Aslında 2007 seçimlerinde de aday olmam gündemdeydi. Çeşitli partilerden teklif almıştım.

AK PARTİ'DEN TEKLİF ALDI MI?

SORU: Hangilerinden?

ALDAN: Pek çok. Şimdi adlarını vermeyim. Öyle bir söylenti duydum, doğrudan bana böyle bir teklif gelmedi. Ben CHP'den aday olmak istemiştim. O günkü koşularda adaylık net bir şekilde gündemde olmayınca da vazgeçmiştim. Çünkü kamu görevlisiydim o zaman keza hakim ve savcılar milletvekili adaylığı için istifa ederlerse göreve geri dönemiyorlar. Bu riskli kuyuya girmek istemedim. Ama uzun yıllardan bu yana Türkiye'de siyaset yapma gibi bir düşüncem vardı.

KILIÇDAROĞLU'NUN ADI SSK YOLSUZLUK SORUŞTURMASINDA GEÇTİ Mİ?

Soru: Siz siyasete atıldıktan sonra seçim öncesi Başbakan Erdoğan'ın sert bir şekilde eleştirdiği isimler arasında yer aldınız. Başbakan Erdoğan seçim konuşmalarından birinde size atıfta bulunarak sizin DGM'de görev yaparken Neşter Soruşturması'nı yürütttüğünüz ve Neşter Soruşturması çerçevesinde de SSK Genel Müdürlüğü hakkında hazırladığınız iddianamede CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da adının olduğu ve CHP Genel Başkanını soruşturan savcının CHP'den aday olduğu şeklinde bir açıklaması oldu. Öncelikle Neşter soruşturmasında şu anda genel başkanınız olan Kemal Kılıçdaroğlu'nun adı geçti mi? Nasıl geçti? SSK soruşturmasında Kemal Kılıçdaroğlu'nun dahli var mıydı?

Aldan: Sayın Kemal Kılıçdaroğlu 1999 yılında SSK Genel Müdürlüğü görevinden ayrıldı ve emekli oldu. Yıl 2002 yani sayın Kılıçdaroğlu'nun emekli olmasından 3 yıl sonra zamanın çalışma ve sosyal güvenlik bakanı olan sayın Yaşar Okuyan fiyatları düşürmek için girişimlerde bulunması dolayısıyla firmalarca tehdit edildiği öne sürerek bize başvuruda bulundu ve Neşter Soruşturması'nı böylece başlattık. Neşter Soruşturması sırasında geçen olaylar 2001 ve sonrasını içeren olaylardır. 1999'la hiçbir ilgisi yoktur. Bu kapsamda sosyal sigortalar kurumunda bir protokol denen sistem var. Bu sistemin mahiyetini öğrenmek amacıyla sayın Yaşar Okuyan'ı, sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nu ve o dönemde SSK'da görev yapan bazı bürokratları ya da siyaset adamlarını tanık olarak dinledik. Protokol sisteminin mahiyetini öğrenmek açısından... Bunun dışında ne iddianamede ne dosya içeriğinde yer alan raporlarda sayın Kılıçdaroğlu hakkında en küçük suçlamayı içeren bir ibare dahi yok. Ama ne yazık ki sayın başbakan yanlış enforme edildi. Ve seçim meydanlarında bu yöntem olarak kullanılmaya çalışıldı. Dediğim gib,i bu iddianame sırasında sadece ben yoktum. Binlerce insan görev yaptı. Örneğin yüzlerce polis memuru, müfettişler, banka murakıpları keza bunlardan iki tanesi daha sonra Adalet ve Kalkınma Partisi'nde milletvekili oldular... Bir tanesi mesela o dönemde sayın Kılıçdaroğlu'dan sonra görev yapan Zekai Özcan SSK genel müdürüydü sonra istifa etti. Sonra Ali Osman Sali Balıkesir milletvekili oldu ki o zaman başbakanlık başmüfettişiydi ve bizim soruşturmamız sırasında ilk görevlendirdiğimiz müfettişlerden biridir. Onlar da rapor düzenlediler, onların raporunda da sayın Kılıçdaroğlu'nu suçlayan en küçük bir ibare dahi yok. Zira bizim yaptığımız soruşturma dediğim gibi 1999 yılını kapsamıyor. 2001 yılı ve sonrasını kapsıyordu. Bu konuda özellikle televizyonlarda yalan yanlış şeyler söylendi. Pek çok genel daire başkanı, genel müdür yardımcısı tutuklanıyor, niye SSK'nın genel müdürü olan sayın Kılıçdaroğlu hakkında bir işlem yapılmıyor şeklinde... Oysa burada da büyük bir yanılgı vardı. Bizim hakkında soruşturma yaptığımız, dava açtığımız genel müdür yardımcıları ve daire başkanları 2000 yılından sonra göreve alınan kişilerdir yani sayın Kemal Kılıçdaroğlu döneminde görev yapan hiçbir kimse hakkında biz bir soruşturma, inceleme dahi yapmadık.

Soru: Peki sizin yapmış olduğunuz soruşturmada Kılıçdaroğlu'nun hiç adı geçmedi mi?

Aldan: Hayır hiçbir şekilde geçmedi.

ERGENEKON VAR MI?

SORU: Kemal Kılıçdaroğlu, Ergenekon diye bir örgüt olmadığını söyledi ve 'varsa ben gidip üye olayım' dedi. Siz, Ergenekon diye bir örgütün varlığına inanıyor musunuz?

Aldan: Vardır veya yoktur diyemem. Çünkü süren bir yargılama var. Ama geçmişten bir örnek vererek açıklamada bulunayım. Genellikle terör örgütlerinin varlığı kesinleşmiş mahkeme kararlarıyla saptanır. Biz DGM'de görev yaparken bir terör örgütü üyesi olduğu sırada çeşitli istihbarat birimlerine yazı yazardık. Böyle bir örgüt var mı diye sorardık. Mahkeme, bunu gerekçe olarak kullanırdı. Şu ana kadar böyle bir örgütün varlığına dair bir mahkeme kararı yok. İstihbarat raporlarında benim bildiğim kadarıyla böyle bir örgütün varlığını gösteren bir beyanda bulunulmamış. Şu anda böyle bir örgüt var diyemeyiz.