İftarda 'Alevi sayısı' polemiği
İzzettin Doğan: "Türkiye'de 25 milyon Alevi var" Erdoğan: "70 milyon birlik olalım"
Cumhuriyeti vatandaşı olarak birlik olmanın sevdasındayız. Hepimiz bu ülkede
kusura bakmayın misafir değiliz, ev sahibiyiz" şeklinde yanıt verdi. Demokratikleşme çabalarına da değinen Erdoğan, "Hamdolsun Nazım Hikmet'i Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına kabul etmek de bize nasip oldu" dedi.
UMUT TÜTÜNCÜ / CNA
Fotoğraf: SEZAYİ ERKEN
AKP'nin Alevi kökenli milletvekili Reha Çamuroğlu'nun mütevelli heyeti üyesi
olduğu Abdal Musa Kültürünü Araştırma ve Tanıtma Vakfı'nın düzenlediği iftar
yemeği Feshane Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi'nde gerçekleşti. Akşam
17.00'de başlayan iftara Baybakan Erdoğan, eşi Emine Erdoğan, Devlet
Bakanları Mehmet Sait Yazıcıoğlu, Mehmet Şimşek, İçişleri Bakanı Beşir
Atalay, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, AKP Genel Başkan Yardımcısı
Abdulkadir Aksu, çok sayıda AKP'li ilçe belediye başkanları, RTÜK Başkanı
Zahid Akman, işadamları ve sanatçıların da aralarında bulunduğu 2000'in
üzerinde davetli katıldı.
Alevi inancı gereği masalara bıçak ve su konulmadı
Kerbela olayına ilişkin mersiyelerle başlayan iftarın menüsünde iftariye
tabağı, kremalı badem çorbası, peynirli su böreği, enginar göbeğinde mantar
graten, bademli pilav ve kazandibi yer aldı. Alevilerin inancı gereği
masalara su ve bıçak konulmadı.
İzzettin Doğan: "Bu ülkede herkes eşit değil"
Prof. Dr. İzzettin Doğan, konuşmasında, Dolmabahçe'deki Başbakanlık ofisinde Devlet Bakanı Sait Yazıcıoğlu ile Türkiye'deki Alevilerin sayısına ilişkin
yaşadığı polemiği anlattı. Kendisinin 25 milyon Alevinin yaşadığı iddiasına,
Bakan Yazıcıoğlu'nun bu rakamın 8 milyon olduğunu söylediğini hatırlatan
Doğan, "Devletin kendi insanlarının inançsal yapısını bilmemesi telafi
edilmesi gereken bir noktadır. Türkiye'de Yazıcıoğlu'nun dediği gibi 7-8
milyon da Alevi olsa bu pek çok Avrupa ülkesinin nüfusundan fazladır" dedi.
Türkiye'deki Alevilerin kışkırtılmaması için anayasal haklarının verilmesi
gerektiğini tekrarlayan Prof. Dr. Doğan, "Sayın Başbakan siz de biliyorsunuz
ki, bu ülkede herkes yasalar önünde eşit değildir. Bu ülkede vergi
verenlerin üçte birini oluşturan Aleviler haklarını alamıyor. Bu vergiler
sadece Sünni İslam'a gidiyor. Bu vergilerden Aleviler, Caferiler, Hristiyan
vatandaşlar yararlanamıyor. Alevilerin bütçeden pay almaları eşit yurttaşlık
anlayışının gereğidir" diye konuştu. Doğan, daha önce gündeme getirilen
Alevi isteklerini bir kez daha kürsüden dile getirdi.
Erdoğan kürsüye çıkınca salonun yarısı alkışlamadı
İftarın sonunda konuşma yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kürsüye
gelişinde salonun yarısı alkışlarken diğer yarısından hiç ses çıkmadı.
Konuşmasına "Sevgili canlar" diye başlayan Erdoğan, Gazze'de yaşananların
Kerbela'nın bir izdüşümü olduğunu söyledi.
"Bizim kitabımızda insanları yaftalamak, hor görmek yoktur"
Erdoğan, Alevi ozanların isimlerini sayarak, "Bunlar bizim ortak sesimiz
ortak nefesimizdir" dedi. Konuşmasında İzzettin Doğan'a da yanıt veren
Erdoğan, "Hepimiz demokratik, laik, sosyal hukuk devletinde hür ve özgür bir
ülkenin vatandaşları olarak yaşayacağız. Bu özgür ve hür ülkede herkes kendi
kimliğini dilediği gibi tanımlayabilir, yaşayabilir. Sorunlar yok mu var.
Ama bakın nereden nereye geldik. Türkiye şu anda bir kırılma noktasını
yaşıyor. Özellikle özgürlükler, haklar ve daha ileri demokrasi noktasında.
Benim vatandaşım layık olana an be an daha da yaklaşıyor. Daha da ileride
olacağız. Bize düşen nedir? Bizim kitabımızda insanları yaftalamak,
etiketlemek, hor görmek yoktur. Bizler 70 milyon Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşı olarak birlik olmanın sevdasındayız. Hepimiz bu ülkede kusura
bakmayın misafir değiliz, ev sahibiyiz" diye konuştu.
"En büyük mücadeleyi mafyayla verdik"
Erdoğan, Ergenekon Operasyonu'na da gönderme yaptığı konuşmasında "En büyük mücadeleyi mafyayla verdik, çetelerle verdik. Vermeye de devam ediyoruz" dedi.
TRT 2'de özel yayın yapılacak
Sivas'ın bütün milletin ortak acısı olduğunu belirten Erdoğan, Alevi
talepleri konusunda yaptıklarını sıraladı. Yapılan düzenlemelerde
yanlışlıklar varsa bunların düzeltilebileceğini ifade eden Erdoğan, TV
konusunda da tabuları yıktıklarını söyledi. Erdoğan, TRT 2'de Muharrem ayı
boyunca özel yayın yapılacağını da belirtti.
Hamdolsun Nazım bize nasip oldu
Türkiye'deki demokratikleşme çabalarını da dile getiren Erdoğan, "İşte Nazım
Hikmet meselesi. Yıllardır ülkemizde Nazım Hikmet de konuşuldu. Biz de bir
şiir mağduru olarak, bunları yaşadık, biliyoruz. Dünya görüşü şöyleymiş,
böyleymiş tartışma konusu yapmadık. Çünkü biz fikrin Kerbela'sını yaşamak
istemiyoruz. Fikrin, şiirin Kerbela'sı olmaz. Hamdolsun Nazım Hikmet'i
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına kabul etmekte bize nasip oldu" şeklinde
konuştu.
"Türkiye kabuk değiştiriyor"
Davet sahibi Reha Çamuroğlu ise konuşmasında Türkiye'de yaşanan "kabuk
değişimi" ve "demokratikleşmeye" değinerek, "Bir aya yakın süredir TRT'de
neler olduğunu görüyorsunuz. Türkiye artık her nesneyi ve özneyi takma
adlarla değil, kendi adıyla çağırıyor. Türkiye kabuk değiştiriyor,
demokrasisi gelişiyor" dedi.
Öte yandan Erdoğan'a iftar yemeğinde göreve yeni atanan Basın Danışmanı
Kemal Öztürk eşlik etti.
Çamuroğlu iğneyle geldi
Reha Çamuroğlu'nun sabah saatlerinde hastaneye kaldırıldığı, bağırsaklarında delinme olduğu belirlenen Çamuroğlu'nun yanlış anlaşılmalara neden olmamak için güçlükle iftara geldiği öğrenildi. Gün boyu serum tedavisi gören Çamuroğlu, iftardan sonra tekrar Alman Hastanesi'ne geri döndü. Çamuroğlu'nu, eşi Meltem Çamuroğlu bir an olsun yalnız bırakmadı. Çamuroğlu 2 saat süren iftar boyunca zor anlar yaşadı. Daha önce Başbakan'ın danışmanlığından istifa eden Çamuroğlu'nun iftara katılmazsa 'bir şeyler mi oluyor' şeklindeki soruların gündeme gelmesini istemediği için iftara katıldığı öğrenildi.