İlker Başbuğ: Kim söylüyorsa yalan söylüyor
Süleyman Demirel Üniversitesi Prof. Dr. Lütfü Çakmakçı Kültür Merkezinde düzenlenen "20. Yüzyılın Lideri Mustafa Kemal" isimli konferansa katılan eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, ''Türkiye hukuk devleti falan değil. Kim söylüyorsa yalan söylüyor" dedi
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, "Türkiye gibi bir toplumda, nüfusunun yüzde 99'u Müslüman olan bir toplumda siz dini dışlayamazsınız. Din önemli bir kurum. Kalkıp da seküler düşüncelere gidip de dini toplumun hayatından uzaklaştıralım, bu yanlıştır. Bazı dönemlerde bunu yapanlar oldu" diye konuştu.
Başbuğ, Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Prof. Dr. Lütfü Çakmakçı Kültür Merkezinde düzenlenen "20. Yüzyılın Lideri Mustafa Kemal" isimli konferansta yaptığı konuşmada cumhuriyetin hiçbir zaman ümitlerini kaybetmeyen, fedakar kişilerce kurulduğunu söyledi.
Isparta'nın İslamköy beldesinden çıkan bir kişinin cumhurbaşkanı olmasının cumhuriyetinin bir fazileti olduğunu dile getiren Başbuğ, başka bir rejimde bunun görülemeyeceğini aktardı.
"BU TEMEL NİTELİKLERİN DEĞİŞTİRİLMESİ TEKLİF EDİLEMEZ"
1982 Anayasası'nın halen yürürlükte olduğunu dile getiren Başbuğ, "Bu anayasa Türkiye'nin nasıl olması gerektiğini anayasa hükmü olarak ortaya koymuş. Demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir Türkiye. Anayasa hükmüne göre bu temel niteliklerin değiştirilmesi bile teklif edilemeyecek durumdadır" dedi.
Anayasada Türkiye devletinin temel nitelikleri arasında ulus ve üniter devletin gösterildiğini dile getirenBaşbuğ, "1924 Anayasası'na baktığınız zaman ilk defa millet kavramı karşımıza çıkıyor. Bu anayasanın 88'nci maddesi çok güzel yazılmış. Diyor ki 'Türkiye halkına din ve ırk farkı olmaksızın vatandaşlık itibariyle Türk denilir'. Bugünkü 66'ncı maddeye karşılık geliyor. Bakın 1924'te bu maddeyi görmüşler. Onun için diyorum ki değişen bir şey yok. Eğer biz 1921 Anayasası özerklik kavramını korursak, bu federasyona yol açar, bu da ülkenin bütünlüğünü bozar. Onun için bizim ulus ve üniter devlete sıkı sıkıya sarılmamız lazım" diye konuştu.
Ulus devlet kavramının çok önemli olduğunu ve ulus devletten bazılarının rahatsızlık duyduğunu dile getiren Başbuğ, şöyle devam etti:
"Ülkemiz içinde de dışında da rahatsız olanlar olabilir. Ulus devlet modeli hep hedef alındı. Niye rahatsız oluyorlar. Bir coğrafya var, sınırları çizilmiş bir coğrafya. Egemenlik haklarına sahip olmak var ulus devlette. Ulus devlette devleti oluşturan kurum ve kuruluşlar güçlü. Onun için ulus devlete karşı olanlar devamlı devletin temel kuruluşlarını hedef alarak ulus devleti zayıflatmaya çalışıyor. Türkiye Cumhuriyeti devleti milletiyle bölünmez bir bütündür diyor. Milleti bölmeyeceksiniz. Milleti bölerseniz bu tehlikeli bir oyundur. Bu oyuna kimse gelmemesi lazım."
Laik devlet kavramını halka tam olarak aktaramadıklarını, anlatılmadığı için köydeki insanların laiklik denilince aklına dinsizliğin geldiğini öne süren Başbuğ, konuşmasını şöyle sürdürdü.
"Ben Genelkurmay Başkanı olduğum zaman 2009'da yaptığım bir konuşmada bu konuların üzerinde kapsamlı olarak durdum. Türkiye gibi bir toplumda, nüfusunun yüzde 99'u Müslüman olan bir toplumda siz dini dışlayamazsınız. Din önemli bir kurum. Kalkıp da seküler düşüncelere gidip de dini toplumun hayatından uzaklaştıralım. Bu yanlıştır. Bazı dönemlerde bunu yapanlar oldu. Toplumun yaşamından dini nasıl ayırırsınız? Silahlı kuvvetlere yönelik yapılan propagandanın en temel noktalarından birisi de şudur. 'Var ya bu ordunun başındaki generaller dinsiz' diyorlar 2009'da da söylediğim şudur. Dedim ki 'Türk Silahlı Kuvvetleri peygamber ocağı. Ben peygamber ocağı olması sıfatından da gurur duyarım.' Ben bunları söylemişim. Peki karşı olduğumuz ne o zaman? Anayasanın 24'ncü maddesi var. Bizim istediğimiz herkesin anayasanın 24'ncü maddesine uyması."
Demokrasinin dünyadaki en iyi sistem olduğunu dile getiren Başbuğ, "Ben Genelkurmay Başkanı iken bir konuşmamda şunu söyledim. Evet, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin geçmiş yıllarda askeri müdahaleleri oldu. Yok diyecek halimiz yok. Bırakalım onları tarih değerlendirsin, yanlıştı, doğruydu. Artık Türkiye'de darbeler dönemi kapanmıştır. Demokrasilerde önemli olan seçimle gelen iktidarların seçimle gidebilmesidir. Bu niteliği koruyorsanız demokrasinin diğer eksik ve hatalarını düzeltmeye çalışacaksanız ama önemli olan iktidarlar seçimle gelecek seçimle gidecek. Demokrasinin kriteri budur" diye konuştu.
''Türkiye hukuk devleti falan değil. Kim söylüyorsa yalan söylüyor. Şimdi eski hukuk devletini arama yönündeki olumlu gelişmeleri görüyorum. Hukuk devletine tekrar dönüş yönünde bazı olumlu adımlar atılıyor" diyen Başbuğ, "Ama 1-2 yıl evvele gidelim, Türkiye'de hukuk devleti falan yok. Yapılanları biliyorsunuz. Onları burada tekrarlamama gerek yok" dedi.
Konuşmasının ardından katılımcıların sorularını cevaplayan Başbuğ, program sonunda da kitaplarını imzaladı.
AA