Yeni biftekçi keşfim
‘STEAKHOUSE’ rüzgârı dinse de hâlâ iş yapan mekânlar var. Bildiğimiz steakhouse’ları Arap turist dışında tercih eden kişi sayısı azaldı. Daha önce sırada beklediğimiz steakhouse’lara merak azalmış gibi gözüküyor. Oysa bu işi butik tarzda yapan iki kardeşimiz var ve ilginçtir şimdi öğlen yemeklerinde buluşma noktası olmuş durumdalar.
Daha önce Nusret’te çalışan İbrahim Çolak ile Elvan Şahin kardeşlerimiz Akatlar’da Elbet adında küçücük bir mekân açmış. Aslında başlangıçları tam Nusret gibi. Önce küçük bir yer açmışlar, dört masa varmış. Şimdi 30 masalık bir yer olmuş. Umarım 50’ye çıkmaz. Çıkınca sorun başlıyor, iş sanayiye dönüşüyor. Nusret yurtdışına açıldığı ve Arap turisti cezbettiği için ağzına kadar dolu. Ya öyle olmasaydı, sizce bu kadar iş yapar mıydı? Bence yapamazdı... Çünkü biz Türkler ayran gönüllüyüzdür, çabuk sever hemen vazgeçeriz.
BİFTEKÇİLER ZOR DURUMDA
Zaten çoğu biftekçi batmış durumda. Milyon dolarlık yatırım yapıp sonra işler kötüye gidince canlı müzik koyanlar, bara dönüştürmeye çalışanlar, farklı konsept denemek isteyenler var. İş olmayınca herkes, mekâna destek olacak başka bir şey koyma derdinde. O durumda iş işten geçmiş oluyor. Nusret’in dışındakilerin neredeyse hepsi batmamak için bir şeyler yapmaya çalışıyor.
Neyse asıl konuya dönersek, yakın arkadaşım yeme-içme sektörünün tanınan bir mobilyacısı Eyüp Pırlanta kardeşim “Gel seni yemeğe götüreyim” dedi. Nereye gideceğimizi sordum; “Seni hiç gitmediğin güzel bir yere götüreceğim” deyince teklif cazip geldi. Eyüp’le soluğu Akatlar’da aldık.
Yukarıda sözünü ettiğim İbrahim ve Elvan’ın mekânına gittik. Nusret’te, İbrahim ızgarada çalışıyordu ve Elvan da yıllardır şeflik ve müdürlük yapıyordu. Bir olmuşlar ve Elbet adında küçük ve güzel bir etçi açmışlar. Nusret’in ilk yılları aklıma geldi. Gider gitmez İbrahim hemen masaya geldi, sipariş aldı. Nusret de böyleydi bir zamanlar. Çamlık’taki yere gittiğimizde aynı işleri yapardı. Tabii ki büyüyünce eski alışkanlıklar geride kalıyor. Şimdi yine yapıyor mu bilmiyorum, ben iki senedir hiç gitmedim. Öğle saati dükkân ağzına kadar dolu, kimi arasanız orada. Buluşma noktası olmuş sanki. Güzel hizmet veriyorlar, güzel ilgileniyorlar.
ÇOKTAN KEŞFEDİLMİŞ BİLE
Masaya oturduk, tercihi onlara bıraktım. Bize aylık et ihtiyacımızı verdiler sağ olsunlar! Uzun aradan sonra bu kadar çok et yemiş oldum. Elbet, Akatlar’da ara sokakta bir yerde. Fiyatları makul. Daha çok öğlen tercih ediliyor. Gitmek isteyene tavsiye ederim. İbrahim’i bulun, selamımı söyleyin.