Ankara'da 6 milyon deney hayvanı
Hayretler içinde kalarak okudum haberi: Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek Ankaralılar'a kent şebekesinden 21 gündür Kızılırmak suyu veriyormuş, gizli gizli...
Sonra da çıkmış demiş ki: "21 gündür Kızılırmak suyu dağıtıyoruz, kimseye birşey olmadı. Başta açıklasak hakkımızda kötü haber yaparlardı... "
Aklım almadı. Nasıl olur böyle bir uygulama ?
Bir belediye başkanı bu kadar sorumsuzca davranabilir mi ?
Düşünsenize, 6 milyon insan bilmeden kobay olarak kullanılmışlar.
Hayır, diyelim ki ishal vakaları artsa, birileri zehirlense...
Ne diyecekti acaba Sayın Gökçek: "Yok vallahi, biz Kızılırmak suyu filan vermedik, araştırıyoruz vakaları..." filan mı diyecekti ?
Bu hesapla mı gizledi koca Başkent'ten musluktan ne aktığını ?
Dünyanın başka hiçbir yerinde yoktur bu yaklaşım, kendi seçmenine gizli gizli "deney" yapan başka bir belediye başkanı bilmiyorum ben.
İktidar, iyi gelmiyor bizimkilere.
Baksanıza, Gökçek de yitirmiş sağduyusunu..
Üç dönemdir Ankara'yı yöneten Sayın Başkan kendini kentin sahibi sanıyor, 6 milyon Ankara'lıyı da deney hayvanı.
Önümüzdeki yıl yerel seçimler var. Acaba Ankaralılar ne yapacak ?
Kendilerine yalan söyleyen bir başkanı mı seçecek yine ?
İnsan düşünmez mi, Ankara Belediyesi'nde başka hangi "gizli" uygulamalar olup bitiyor acaba diye ?
Acaba Ankara halkının üstünde yapılan başka "gizli" deneyler var mıdır diye ?
Melih Gökçek'in davranışı resmen suçtur, halkın sağlığı ile oynamak suçudur.
Göz göre göre "yalan söylemek, insanları aptal yerine koynak" suçudur.
Koskoca bir kente "kumpas kurmak" suçudur.
Ve bu ülkede yasalarda bir karşılığı yoksa bile, kamuoyu vicdanında bir karşılığı olmalıdır.
İşte fırsat, bence yerel seçimlerde Ankaralılar bu uygulamayı unutmamalılar.
Ve vicdanlarının sesini dinlemeliler.
Şu soruya yanıt aramalılar : "Melih Gökçek'e güvenebilir miyiz ? "
Benim yanıtım belli.
*******
GÖKYÜZÜNDE YEMEK
Ortaköy semalarında 22 kişilik çok özel bir sofradaydım dün akşam.
İki yıl önce maceraperest bir Belçikalı'nın "Buluşçu fikriyle" başlayan bir uygulamanın Türkiye'deki ilk davetlileri arasındaydık.
Yolculuk Atölyesi isimli şirket "Gökyüzünde Yemek" projesini İstanbul'a getirdi.
Proje şu: Bir vincin tepesinde, bir platformun üstünde 22 kişilik bir sofra kuruluyor. 7 ton ağırlığındaki platform ve sofra, 60 metre yüksekliğe çıkartılıyor ve yemek havada asılı bir biçimde gökyüzünde servis ediliyor.
Yok olmadı, anlatamadım.
İyisi mi, videoyu izleyin siz. Göreceksiniz, heyecan verici bir deneyim.
Yeter ki kafanızı İstanbul'un beton yığını tarafına çevirmeyin !!!
VİDEO İÇİN TIKLAYIN