Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Arabada gidiyoruz annemle yanyana.

        İstanbul Aydın Üniversitesinin 6000 öğrencisinin oylarıyla seçilen bir

        ödül töreninde, "yılın haftasonu programı" seçilmişiz...Ne güzel... Gençlere yürekten inanan bir yapım olarak onların elinden

        ödülümüzü alacağız.

        Annem çok heyecanlı ve gururlu. Günler öncesinden gelmek istediğini

        söylemişti, benim evde buluştuk. Yarabbim, o ne güzellik. Giyinmiş, hazırlanmış.

        Beni karşısında bir kot pantalonla bulunca deliye döndü, "kıyafetin işine

        saygını gösterir, hemen giyin" dedi. Emir büyük yerden, kot çıktı, takım elbise giyildi!!

        Herneyse, işte biz böyle şık şıkırdım gidiyoruz arabada, annem yine

        konuştu: "bu aralar seni pek karamsar görüyorum ekranda... hiç mi güzel

        şeyler olmuyor bu ülkede? nedir bu halin ? " diye sordu.Haklı aslında.

        Anneciğim,, işte sana iyi haberler, ilki Sabah gazetesinin manşetinden:

        Diyarbakır'ın Cüngüş ilçesine bağlı Geçitköy'e tayin edilen üç öğretmen

        Aslı Paşa, Emine Yitik ve Nejla Ergül, çocukların eğitiminin yanısıra

        okulun boyasından temizliğine her işine koşuyorlarmış. Üstelik bir de saat

        15:30 - 17:00 arası ilçede okuma yazma bilmeyen kadınlara gönüllü eğitim

        veriyorlarmış.

        İşte güne mutlu başlamak için bir haber...

        Türkiye'de devlet okullarında 700 bin eğitimci var, yani öğretmen. İlköğretim çağındaki 15 milyon çocuğun hayatlarını bu 700 bin kişilik ordu

        yönlendiriyor. Aslı, Emine ve Nejla gibi 100 bin öğretmen yeter bize,,

        Türkiye'yi dönüştürmek için...

        Çocuk yetiştirmekten başka, dünyada verdiğiniz emeğin kat be kat geriye

        döndü başka bir alan yok. İlk on yılda ekiyorsunuz, o çocuğun önündeki 50

        yılı kurtarıyorsunuz. büyük olay.

        İşte ikinci iyi haber, Anadolu Ajansı kaynaklı, www.haberturk.com'dan:

        Bilkent Üniversitesi doktora öğrencisi Bayram Bütün, organik kimya ve

        nanoteknoloji kullanarak yeni nesil görüntüleme sistemlerinde

        kullanılabilecek geleceğin teknolojisini üretmiş.

        Benim gibi teknoloji özürlüler için cümlenin bir de mealini yazalım:

        Yani şu: Bayram Bütün'ün bu çalışması sayesinde DVD, LCD, cep telefonu

        ekranı, dijital fotoğraf makinesi gibi görüntü cihazlarında ve sağlıkta

        kullanılan görüntüleme teknolojilerinde milyonlarca renk çok daha ucuza ve

        yüksek kaliteyle elde edilebilir hale geldi.

        İyi mi ? Bence şahane...

        Türkiye'nin en temel sorunlarından birini aşmış Bayram. Fikir üretilmiyor

        bu ülkede, tabii ki fakirlik etken, ama düşünceye engel yönetim anlayışı

        da bir başka etken.

        Aman sen de, bize ne nanoteknolojiden ! Daha kelimeyi bile teklemeden

        söyleyemezken.. Oysa ki dünya böyle dönüşüyor, gelişiyor... Fikirle, bilgiyle, bunlardan üretilmiş teknolojiyle, bilimle, sanatla...

        Baktım,, www.haberturk.com'da en çok okunan haber olmuş Bayram'ın buluşu.

        Yüzlerce de yorum yapılmış.. Hem destekleyen hem de peşine hemen bir

        komplo teorisi takan: Aman Bayram Aselsan'daki mühendisler gibi olmasın

        diye.. Malum Aselsan'daki mühendisler tek tek canlarına kıydı. Nedeni ise

        hala muallak..

        Bayram Bütün'ün bu devrim niteliğindeki buluşu hem itibar hem para

        getirecek ülkeye...

        Bu sabah gazetelerde tam tersi yönde etki yapacak bir başka "buluş" daha

        vardı: Sanayii ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan Tuzla tersanelerindeki iş

        kazalarında son iki yılda 88, son 10 ayda 25 işçinin ölmesinin sorumlusunu

        bulmuş: "Dış mihraklar"...

        Bakan Çağlayan "Türk tersanecilik sektörü dünyada sekizinci. Yatçılığımız

        dünya üçüncüsü. Acaba sanayiimizin bu hale gelmesinden sıkıntı duyan dış

        mihrakların provokasyonu mu var? Araştırmak lazım" demiş...

        Vay anasını... Aslında bu da bir tür "buluş" sayılır. Siyasetin dilinden konuşma buluşu. E, bir bakan için az şey değil. Yalnız biraz eskidi.

        Yani "Amerika'yı yeniden keşfetmek" gibi olmuş bu "siyasi buluş"...

        Çok kullanıldı çünkü, demode...

        Neyse... Güzel başladık, güzel bitirelim.

        Anneciğim,, evet, Türkiye'de çok güzel gelişmeler oluyor.

        Bir de siyasetçiler olmasa..

        Yarın görüşmek üzere..

        ozlemgurses@haberturk.com

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar