Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bir cinayet umut verebilir mi insana?

        Bana verdi...

        Hrant Dink'in katledilişinin ardından sokaklara dökülen binlerce insan bana uzun süredir ilk defa umut verdi.

        Doğrusu artık birbirimizi anlama ihtimalimizin kalmadığını düşünmeye başlamıştım.

        Türkiye'de aynı topraklar üzerinde ve aynı çıkarlar çerçevesinde yaşayan 70 milyonun tel tel ayrıldığını, giderek daha da keskin bir şekilde kamplaştığını, safların birbirine karışmaz biçimde zıt düştüğünü düşünüyordum.

        Üstelik Türkiye bu kamplaşmaları yaşarken gerek Avrupa'nın gerekse Amerika'nın anti-Türk ve İslamofobik tutumlarının bu gidişatı iyice körüklediğine inanıyordum.

        Hrant Dink'in arkasından sıkılan üç kurşun çok değerli bir canı aldı ama hiç değilse benim gibi düşünenlere yanıldığımızı gösterdi.

        Türkiye ve üzerinde milyonlarca kişinin geleceğinin yükseldiği Türkiye'nin değerleri sapasağlam yerinde duruyormuş meğer...

        ***

        Önce suikastın hemen ardından Agos'un önündeki topluluk yansıdı kameralara. Olayın üstünden beş saat geçmişti ki beşbin kişi Taksim'den sel oldu aktı Agos'un önüne.

        Ardından bu sabah en sağcısından en solcusuna tüm gazetelerin manşetlerinde tüm köşe yazarlarının kalemlerinde aynı anlayış vardı: cinayeti kınayan Hrant'a sahip çıkan anlayış...

        Türkiye'nin din adamları da sağlam durdular bu provokasyon karşısında.

        Hepsini alkışlıyorum ve içim mutlulukla doluyor.

        Demek ki Türkiye'de, ülkemizde demokrasi, özgürlük, eşitlik, insan hakları lüks değilmiş.

        Demek ki Hrant Dink kısa hayatı boyunca ulaştığı, ulaşabildiği, elini uzattığı yurttaşlarına kendini doğru anlatabilmiş.

        Demek ki Hrant Dink'in uğruna canını verdiği tezler bu ülkenin gençleri, yaşlıları, kızları, erkekleri tarafından fark edilmiş, sahip çıkılmış.

        Dedim ya, bir cinayet umut verebilir mi insana ? Bana verdi...

        ***

        Bu ülkenin yasaları ve mahkemeleri Hrant Dink'i sicilinde bir kara lekeyle uğurladılar ölüme.

        Bu iktidar onu mahkum eden yasayı çıkardı.

        Bu muhalefet o yasayı onayladı.

        Ama son sözü bu halk söyleyecek yine.

        Sokaklarda bir vatandaşının ardından gözyaşı döken bu halk.

        Bu halk Salı günü Hrant Dink'i sessiz sedasız, slogansız, pankartsız uğurlayacak son yolculuğuna.

        Hrant öyle istemişti çünkü: ölümünü bile provokasyon amaçlı kullanmak isteyecekleri öngörmüş, sessiz sedasız bir cenaze vasiyet etmişti.

        Öyle de olacak.

        Son sözüm bu yazılar dolayısıyla bana ( ve elbette Ermeni vatandaşlarımıza) "kahpe" ya da "ermeni piçi" diye yazarak hakaret edenlere:

        İşte seyredin, asıl siz "azınlıksınız" bu ülkede, biz çoğunluk.

        ozlemgurses@haberturk.com

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar