Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Üniversite yıllarında, daha öğrenciyken düşüyor yüreğinize aşk. Bir adamı seviyorsunuz. Sevdiğiniz o adamla telli duvaklı evleniyorsunuz. Bir hayatı paylaşmak üzere yola çıkıyorsunuz. Aileniz tanıyor artık onu, dostlarınız biliyor. Yanyana uyuyorsunuz. Hatta yıllar içinde iki de çocuk sahibi oluyorsunuz. Size kalsa eşinizi en iyi siz tanıyorsunuz. Öyle ya, neler paylaşmamışsınız ki yıllar içinde. Ve bir sabah aşık olup evlendiğiniz, birlikte uyuduğunuz adamın "çocuk pornocusu" olduğunu öğreniyorsunuz. **** İki gün önce gazetelerde "pornocu doktor" olarak yazılan Ercüment S.G.nin kendisi gibi doktor olan eşinin beyanatını okudum. Çırpınıyor genç kadın, "olamaz" diyor kameralara, "benim eşim çocuk pornocusu olamaz, o sigara bile içmez"... Doktor eş M.G. üniversitede tanışmış Ercüment beyle. "Son derece dost canlısıdır, ailesine çok düşkündür." diye anlatıyor eşini. İki de çocukları varmış. Tabii bu haberlerden sonra ikisi de perişan. Okula gidemiyorlarmış, büyük oğlan sürekli gözyaşı döküyormuş. Küçük kardeş ise henüz durumun pek farkında değilmiş, hergün "babam nerede" diye soruyormuş, "yurtdışında" diye yanıt veriyorlarmış. "Babaları suçlu bile olsa, sonuçta ikisi de çocuk. Onların bir suçu yok." diyor Doktor eş M.G. Herşeyin suçlusu bilgisayar evden kaldırılmış. Aile sokağa bile çıkamaz durumda. Zavallı doktor kadın şaşkın. Onun bildiği, tanıdığı eşi bunu yapmaz, yapamaz. "Eşimin suçlu olduğu kanıtlanana dek onun arkasında durmak zorundayım" diyor. Ama gazeteler her gün yeni bir ayrıntı yayımlıyorlar konuyla ilgili. Son olarak doktor Ercüment S.G.'nin bağlantılarını da buldu polis. Ercüment S.G.'nin kardeşinin Lüleburgaz'da işlettiği internet kafe ve üst kattaki daireden "porno dağıtımı" yapıldığı anlaşılmış. 3 yıldır işlettiği internet kafede yapılan ilk incelemede E.G.'nin, doktor ağabeyi Ercüment S.G.'nin yakalanmasının hemen ardından bilgisayarlardaki porno içerikli görüntüleri silmeye çalıştığı ve internet kafeyi kapatıp kayıplara karıştığı belirlenmiş. Yani ne yazık ki zavallı eş M.G. sadece eşini değil, kayınbiraderini de tanıyamamış yıllar içinde. İnsan inanamıyor, böylesi bir sapkınlık, bir ahlaksızlık nasıl bu kadar gizli kalabilir, insan "yatağındaki düşman"ı nasıl bu kadar bilemez? Ve daha da vahimi, eğer bu sapkınlık böylesi gizli kalabiliyorsa kimbilir kapalı kapılar ardında başka neler oluyor? Hangi ünvan, makam, para sahibi kişiler bu kirli zincirin bir halkası oluyor ve en yakınlarının ruhu bile duymuyor? **** Genç doktor M.G.'nin konumu çok acıklı. İnsanın yıllarca nefes nefes yattığı adamın "alında o adam olmadığını" keşfetmesi çok sarsıcı. Ancak yine de şanslı, zira hiç değilse "o adam" kendi çocuklarını da kurban etmeden yakalandı. Peki ya Türkiye'de kendi kanına canını taciz eden, hatta onlara tecavüz eden başka eşlere, babalara ne demeli? Ne yazık ki onlar eşlerinin ve çocuklarının koyunlarında "yataktaki düşman" olarak uyumaya devam ediyorlar.

        ozlemgurses@haberturk.com

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar